Yazar "Sevim, Özer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Agrega Tipinin Ağır Betonların Radyasyon Soğurma Özelliklerine Etkisi(2020) Gümüş, Merve; Demir, Şükrü; Sevim, ÖzerAğır betonların farklı kullanım alanlarına oranla en yaygın kullanım alanının nükleer enerji santralleri olduğu bilinmektedir. Nükleer enerji santralleri enerji çağını yaşayan günümüz dünyasında bir hayli öneme sahip olan aynı zamanda da bazı tehlikeleri beraberinde getiren yapı kompleksidir. Bu tehlikelerden en önemlisi herhangi bir patlama durumu söz konusu olduğunda bu yapıların radyasyon sızdırma ihtimallerinin olmasıdır. Bundan dolayı nükleer enerji santrallerinin inşasında kullanılacak olan betonların dayanım ve dayanıklılık özelliklerinin titizlikle tasarlanması gerekmektedir. Tüm bunlar çalışma konusunun ne derece önemli ve incelenmeye değer olduğunu göstermektedir. Çalışma kapsamında kalker kırmataş, barit ve siderit olmak üzere 3 farklı tip agrega kullanılarak üretilen betonların ultrases geçiş hızı, basınç dayanımı ve radyasyon soğurma özellikleri incelenmiştir. Yapılan testlerin sonuçları karşılaştırmalı olarak yorumlanmıştır. Sonuçta farklı agrega tiplerinin betonun ultrases geçiş hızı, basınç dayanımı ve radyasyon soğurma özelliklerini etkilediği tespit edilmiştir.Öğe Comparison of short- and long-term ASR test methods on cementitious composites(2020) Sivrikaya, Burak; Demir, İlhami; Sevim, ÖzerConcrete has a significant place in construction structures, is a material that can be easily damaged due to incorrect design, incorrect material selection. Concrete may be damaged by physical and chemical factors. One of these factors is the alkali-silica reaction (ASR). ASTM C1260, is a short-term test method, and ASTM C227, is a longterm test method, are used to measure effect of alkali-silica reaction. In this study, the effect of fly ash additive use with 0, 5, 10, 15, and 20 wt.% replacement of cement was investigated in short- and long-term ASR test methods. For this purpose, while samples prepared for ASTM C1260 were kept in NaOH solution 14-days, samples prepared for ASTM C227 were waited 360-days in normal water solution. As a result; mortar bars with 20% fly ash additive ratio were classified as harmless for ASR in both test methods.Öğe Concrete Quality In Existing Reinforced Concrete Structures In The First Seismic Zone In Turkey(Kırıkkale Üniversitesi, 2014) Sevim, ÖzerTurkey has faced many severe earthquakes and many buildings were damaged or collapsed. One of the most important reasons of this destruction is the low quality of concrete used in the structures. In order to improve the quality of concrete, the quality supervision of concrete is significant matter for accomplishing safety in reinforced concrete structures. For this purpose, test results of standard cube samples (150x150x150 mm) are collected from all cities located in first seismic zone in Turkey. The concrete quality is investigated in terms of years and concrete classes on the basis of two statistical parameters, mean and coefficient of variation of compressive strength of cube samples. The present study indicates that higher concrete classes have been used over the years. Besides, the mean concrete compressive strength is increased on the average of % 60. Results point out that higher concrete class is used in comparison with the years before the major earthquakes August 17th Kocaeli and the November 12th Düzce earthquakes in 1999.Öğe Effect of waste concrete powder on slag-based sustainable geopolymer composite mortars(Tulpar Academic Publishing, 2022) Alakara, Erdinç Halis; Sevim, Özer; Demir, İlhami; Günel, GaziIn this study, the effect of waste concrete powder (WCP) on slag-based geopolymer composite mortars was investigated. Blast furnace slag (BFS) and WCP were used as binders in geopolymer mortars. WCP was substituted into the geopolymer mortar composites at rates of 10%, 20%, 30%, and 40% by weight of slag. Sodium hydroxide (NaOH) solution was used as the alkali activator in the mixtures and the solution activator concentration was chosen as 16 molars (M). After the prepared mortars were cured at 100°C for 24 hours, they were subjected to flexural strength (ffs), compressive strength (fcs), and ultrasonic pulse velocity (UPV) tests. Results showed that ffs, fcs, and UPV decreased with the increase in WCP replacement ratio. These decrements were seen clearly, especially after the 20% replacement ratio. However, despite these decrements, the compressive strengths of all groups were found to be above 50 MPa. In addition, it is thought that environmental pollution can be reduced by using WCP in geopolymer composite mortars. © 2022, Tulpar Academic Publishing. All rights reserved.Öğe Geri Dönüştürülmüş Çimento Harç Tozunun Çimento Bağlayıcılı Kompozitler Üzerindeki Etkisi(2024) Günel, Gazi; Alakara, Erdinç Halis; Sevim, Özer; Demir, İlhamiBu çalışmada 7 günlük 15×15×15 cm boyutlarındaki küp numunelerin kırılıp öğütülmesi ile elde edilen geri dönüştürülmüş harç tozu (GDHT) %0, %5, %10, %15, %20 ve %25 oranlarında çimento ağırlığınca çimento yerine ikame edilmiş ve GDHT ikameli çimento bağlayıcılı hamurlarının priz süreleri, GDHT ikameli çimento bağlayıcılı harçların ise mekanik ve mikroyapı özellikleri incelenmiştir. Hazırlanan GDHT ikameli çimento bağlayıcılı harçlar 7, 28 ve 90 gün su küründe bekletildikten sonra eğilme ve basınç dayanımı testlerine tabi tutulmuştur. Mikroyapı analizleri ise 7 ve 90 günlük su kürüne tabi tutulmuş referans ve %15 GDHT ikameli çimento bağlayıcılı harçlar üzerinde yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde GDHT ikame oranının artmasıyla çimento bağlayıcılı hamurların priz süreleri artmıştır. Ayrıca GDHT ikamesinin ilk günlerde referans harçlara kıyasla mekanik özelliklerde düşüşlere neden olduğu, ilerleyen günlerde ise referans harçlara kıyasla daha yüksek mekanik özellikler gösterdiği tespit edilmiştir. Mikroyapı analizlerinden elde edilen sonuçlar incelendiğinde ise GDHT ikame oranının artmasıyla ilk günlerdeki hidratasyon gelişimlerinin yavaş olduğu, ilerleyen günlerde GDHT ikameli harçların hidratasyon gelişimlerinin referans harçlardan daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak çalışma kapsamında GDHT %25 oranına kadar çimento yerine kullanılması tavsiye edilmektedir.Öğe Polyester Bağlayıcılı Kompozitlerin Mekanik Özellikleri(Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Sevim, ÖzerBu çalışmada bağlayıcı olarak polyester, agrega olarak ponza ve katkı malzemesi olarak uçucu kül kullanılarak polyester bağlayıcılı polimer kompozitler üretilmiştir. Bağlayıcı malzeme olarak çimento yerine polyester kullanılması ile polyester esaslı çimentosuz kompozitler üretilmiştir. 40×40×160 mm ebatlarında prizmatik numuneler üretilerek kompozitlerin basınç ve eğilme dayanımları test edilmiştir. EN 196-1'e göre maksimum basınç ve eğilme dayanımları sırasıyla 45,69 MPa ve 8,49 MPa elde edilmiştir. Kontrol numuneye göre basınç ve eğilme dayanımları sırasıyla %32,2 ve %27,9 oranında artmıştır.Öğe Polyester Bağlayıcılı Kompozitlerin Mekanik Özellikleri(2019) Sevim, ÖzerBu çalışmada bağlayıcı olarak polyester, agrega olarak ponza ve katkı malzemesi olarak uçucu kül kullanılarak polyesterbağlayıcılı polimer kompozitler üretilmiştir. Bağlayıcı malzeme olarak çimento yerine polyester kullanılması ile polyester esaslıçimentosuz kompozitler üretilmiştir. 40×40×160 mm ebatlarında prizmatik numuneler üretilerek kompozitlerin basınç ve eğilmedayanımları test edilmiştir. EN 196-1'e göre maksimum basınç ve eğilme dayanımları sırasıyla 45,69 MPa ve 8,49 MPa eldeedilmiştir. Kontrol numuneye göre basınç ve eğilme dayanımları sırasıyla %32,2 ve %27,9 oranında artmıştır.Öğe Yüksek kompasiteli çimento bağlayıcılı sistemler için uçucu kül tane boyut dağılımlarının optimizasyonu(Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Sevim, Özer; Demir, İlhamiBir cismin mukavemeti, içinde bulunduğu boşluklarla doğrudan ilişkilidir. Boşluk oranı fazla yani porozitesi yüksek ise malzemenin mukavemeti düşük olur. Betonda da aynı durum geçerlidir. Betonda porozitenin düşük yani kompasitenin yüksek olması, içinde bulunan agreganın kompasitesinin yüksek olmasıyla ilişkilidir. Granülometrik bileşim bazı durumlarda porozitenin yüksek olmasına, bazı durumlarda ise kompasitenin yüksek olmasına neden olmaktadır. Düşük kompasiteli bir agrega ile beton üretilecek ise fazla miktarda boşluğun doldurulması için bağlayıcı malzemenin artırılması gerekecektir. İyi bir beton üretimi için yeterli doluluk oranını sağlayacak agrega granülometrisi seçilmesi gerekmektedir. Agregalarda bu durum önemsenmektedir. Fakat uçucu kül gibi puzolanik malzemelerde toz malzeme gradasyonu göz ardı edilmektedir. Agregalarda olduğu gibi toz malzemelerde de iyi bir gradasyon olmadığı sürece boşluk oranları fazla olacak ve hidratasyon sonucu elde edilen ürünler boşlukların tamamını dolduramayacaktır. Bu çalışmada vakumlu elek yardımıyla farklı biçimlerde uçucu kül tane boyut dağılımları Funk ve Dinger tarafından önerilen denklemde farklı q dağılım modülüne göre oluşturulmuş, oluşturulan uçucu kül tane boyut dağılımlarının 7, 28 ve 90 günlük uçucu kül ikameli çimento harcı basınç ve eğilme dayanımlarına etkisi incelenmiştir. Optimum uçucu kül gradasyonunun etkisini görebilmek için uçucu kül ikameli çimento harçları, mikro-yapısal olarak Elektron Tarayıcı Mikroskop (SEM) ile incelenmiştir. Optimum tane dağılımı belirlenen uçucu külün çimento harcında farklı ikame oranlarında hızlı klorür iyonu geçirimliliği, su emme özellikleri ve kılcal geçirgenlik özelliklerine bakılarak durabilite özellikleri incelenmiştir. q=0.4 dağılım modülünde en iyi mekanik ve durabilite sonuçları elde edilmiştir. SEM görüntülerinde q=0.4 dağılım modülüne karşılık gelen çimento harçlarında C-S-H jellerinin çok yoğun olduğu görülmüştür. Optimum uçucu kül ikameli çimento harçları ve optimizasyonsuz uçucu kül ikameli çimento harçlarının su emme özellikleri ve kılcal su emme katsayıları incelendiğinde optimum uçucu kül ikameli harçların su emme yüzdelerinin ve kılcal su emme katsayılarının daha düşük olduğu görülmüştür. Hızlı klorür iyonu geçirimlilik sonuçları karşılaştırıldığında 90 günde optimize edilen uçucu kül ikameli harçların optimizasyonsuz uçucu kül ikameli harçlara göre hızlı klorür iyonu geçirimliliği %39.1 oranlarına varan iyileşmeler göstermiştir. Deneysel sonuçlar ile doğrulanan yüksek kompasiteyi sağlayan uçucu kül optimizasyonu betonda dayanım ve dayanıklılığa büyük katkı sağlayacaktır.