Yazar "Tatar, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Tıp fakültesi öğrencilerinde sağlık okuryazarlığının sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile ilişkisi ve sağlık okuryazarlığını etkileyen faktörlerin incelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Tatar, Mustafa; Saygun, MeralAraştırma, Kırıkkale ilinde bir tıp fakültesinde öğrenim gören öğrencilere yapılmış, tanımlayıcı tipte araştırmadır. Araştırmanın amacı, tıp fakültesi öğrencilerinin sağlık okuryazarlığının sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile ilişkisi ve sağlık okuryazarlığını etkileyen faktörlerin incelenmesidir. Araştırmaya 746 (%79,1) öğrenci katılmıştır. Katılımcılara yaş, cins, sınıf, medeni durum, sigara kullanma gibi tanımlayıcı bilgilerini sorgulayan 15 sorudan oluşan anket formu, 32 sorudan oluşan Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği-32 (TSOY-32), 52 sorudan oluşan Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II uygulanmıştır. Araştırma grubunun yaş ortalaması 21,86±2,19 yıldır, %62,5'i kadın, %97,9'u bekârdır. Katılımcıların %18,5'i sigara kullanmakta, %8,4'ünün kronik hastalığı mevcuttur, %1,2 'sinin annesi, %0,1 'inin babası okuryazar değildir. Araştırmada öğrencilerin %10,2'sinde yetersiz Sağlık Okuryazarlığı (SOY) düzeyi, %30,0'ında sorunlu-sınırlı SOY, %33,0'ında yeterli SOY, %26,8'inde ise mükemmel SOY düzeyi saptanmıştır. Yeterli-mükemmel SOY düzeyi %59,8'dir. Öğrencilerin sınıf seviyesi yükseldikçe SOY düzeyi de artmaktadır. Medeni durum, öğrenim görülen sınıf ve genel olarak kendi sağlığını değerlendirme durumu ile SOY düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Kendi sağlığını çok iyi olarak değerlendiren öğrencilerin %73,9'u, yeterli-mükemmel sağlık okuryazarlığına sahiptir. Araştırmada öğrencilerin Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları (SYBD) ölçeği puan ortalaması 123,46±17,01 bulunmuştur. Araştırmada sağlığın geliştirilmesine katkıda bulunan davranışlar içerisinde en yüksek puan ortalamalarının sırasıyla; kendini gerçekleştirme, kişilerarası destek, sağlık sorumluluğu, beslenme, stres yönetimi ve fiziksel aktivite olduğu saptanmıştır. Sağlıklı beslenmeye dikkat etme durumu, yemeğin tadına bakmadan tuz atma durumu, kitap okuma sıklığı, genel olarak kendi sağlığını değerlendirme durumu, orta düzeyde fiziksel aktivite yapma durumu ile SYBD ölçeği toplam puan ortalamaları arasında anlamlı fark saptanmıştır. Araştırmada öğrencilerin TSOY-32 ölçek puanı ile kendini gerçekleştirme, sağlık sorumluluğu, egzersiz, beslenme, kişilerarası destek, stres yönetimi ve SYBD ölçeği toplam puanı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Tıp Fakültesi öğrencilerinin, SOY düzeyi arttıkça sağlıklı yaşam biçim davranışları gösterme eğilimleri artmaktadır. Araştırma sonucunda; sigaranın zararlarının farkındalığı için eğitim programları, yeterli ve dengeli beslenme için öğrencilere ücretsiz sağlıklı beslenme olanakları, mezuniyet öncesi eğitim programında sağlık okuryazarlığı eğitimine yer verilmesi, tıp fakültesinin tüm sınıflarına, sağlığı geliştirici davranışlar ile ilgili eğitim programlarının düzenli olarak yapılması, öğrencilerin fiziksel aktivite yapmaları konusunda teşvik edilmesi ve bu konuda yeterli imkân ve süre sağlanmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur.Öğe Tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin lkemizdeki aşı reddi hakkındaki düşünceleri(2020) Günay, İbrahim; Tatar, Mustafa; Saygılı, Murat; Yörük, Başak Gül; Başpınar, Sümeyra; Saygun, MeralAmaç: Aşılama bulaşıcı hastalıkları önleme, ölüm ve hastalık oranlarını azaltma, konusunda en etkili halk sağlığı araçlarından biridir. Ancak dünyada1990’lı yıllarda, ülkemizde de 2010 yılından itibaren ‘aşı reddi’ kavramı ortaya çıkmış, aileler farklı nedenlerle çocuklarına aşı yaptırmak istememiş- lerdir. Bu çalışmada tıp fakültesi son sınıf öğrencilerinin ülkemizde yaşanan aşı reddi konusundaki bilgi düzeyleri ve düşüncelerinin incelenmesiamaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda tıp fakültesi 6.sınıfta öğrenim gören 108 öğrenciye ulaşılmaya çalışılmıştır. Verilerin toplanmasında 10 sorudan olu- şan anket formu kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde yüzde dağılımı, ortalama ±SD(Standard deviation) ve ki kare testi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılanların %74,1'i kadın, % 95,4'ü bekardır. Yaş ortalaması 23.6±1.2 yıldır (22-28). Katılımcıların %84,3’ü ülkemizdeki aşı reddioranlarının arttığını belirtmekte, toplumdaki rol model olarak nitelendirilebilecek insanların bu konuda olumsuz örnek olmasının, alternatif tıpsempatizanlarının ve bazı bilim insanlarının aşılar hakkındaki açıklamalarının bu durumun nedeni olduğunu düşünmektedir. Tıp fakültesi öğrenci- lerinin %83,3’ü aşı reddinin bireysel bir hak olmadığını düşünmekte ve aşı reddinin azaltılması için, ebeveynlere aşılama/bağışıklama ile ilgili eğitimvermenin ve devlet eliyle aşılama hizmetlerinin zorunlu hale getirilmesinin önemli olduğunu belirtmektedir. Sonuç: İntörn hekimler, ülkemizdeki aşı reddi sayısının artmakta olduğunu, bunun salgınların artmasına neden olacağını düşünmekte ve aşı reddininbireysel bir hak olmadığını belirtmişlerdir. İntörn hekimlerin, bağışıklama ve aşı reddi konusundaki bilgi ve farkındalıklarını arttırmak gereklidir.Bu amaçla bu konuda düzenlenen kongre, sempozyum , toplantı ve eğitimlere katılımlarının sağlanması önemlidir. Böylece ulusal sağlık sorunlarınaduyarlı, toplum sağlığıyla ilgili becerilere sahip hekimler yetiştirmek mümkün olacaktır