Yazar "Temizhan, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Iron deficiency and anemia in heart failure(Turkish Soc Cardiology, 2017) Cavusoglu, Yuksel; Altay, Hakan; Cetiner, Mustafa; Guvenc, Tolga Sinan; Temizhan, Ahmet; Ural, Dilek; Yilmaz, Mehmet BirhanHeart failure is an important community health problem. Prevalence and incidence of heart failure have continued to rise over the years. Despite recent advances in heart failure therapy, prognosis is still poor, rehospitalization rate is very high, and quality of life is worse. Co-morbidities in heart failure have negative impact on clinical course of the disease, further impair prognosis, and add difficulties to treatment of clinical picture. Therefore, successful management of co-morbidities is strongly recommended in addition to conventional therapy for heart failure. One of the most common co-morbidities in heart failure is presence of iron deficiency and anemia. Current evidence suggests that iron deficiency and anemia are more prevalent in patients with heart failure and reduced ejection fraction, as well as those with heart failure and preserved ejection fraction. Moreover, iron deficiency and anemia are referred to as independent predictors for poor prognosis in heart failure. There is strong relationship between iron deficiency or anemia and severity of clinical status of heart failure. Over the last two decades, many clinical investigations have been conducted on clinical effectiveness of treatment of iron deficiency or anemia with oral iron, intravenous iron, and erythropoietin therapies. Studies with oral iron and erythropoietin therapies did not provide any clinical benefit and, in fact, these therapies have been shown to be associated with increase in adverse clinical outcomes. However, clinical trials in patients with iron deficiency in the presence or absence of anemia have demonstrated considerable clinical benefits of intravenous iron therapy, and based on these positive outcomes, iron deficiency has become target of therapy in management of heart failure. The present report assesses current approaches to iron deficiency and anemia in heart failure in light of recent evidence.Öğe Kalp yetersizliğinde demir eksikliği ve anemi(2017) Çavuşoğlu, Yüksel; Altay, Hakan; Çetiner, Mustafa; Güvenç, Tolga Sinan; Temizhan, Ahmet; Ural, Dilek; Yeşilbursa, DilekKalp yetersizliği, insidans ve prevalansı giderek artan önemli bir toplum sağlığı problemidir. Tedavide sağlanan ilerlemelere rağ- men halen yaşam kalitesi düşük, hastaneye yatış oranları yüksek ve prognoz kötüdür. Kalp yetersizliğine eşlik eden hastalıklar klinik seyri olumsuz etkilemekte, prognozu kötüleştirmekte, tedaviyi güçleştirmekte ve klinik tablonun kontrolünü zorlaştırmaktadır. Bu nedenle kalp yetersizliğine yönelik tedavi ile birlikte komorbid durumların tedavisi ve kontrolünün sağlanması önemle vurgulanmaktadır. Kalp yetersizliğinde en sık rastlanan komorbid durumlardan biri demir eksikliği ve anemidir. Mevcut veriler demir eksikliği ve aneminin hem düşük ejeksiyon fraksiyonlu hem de korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliğinde yaygın olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda kalp yetersizliğinde demir eksikliği ve anemi kötü prognoz için bağımsız prediktörler olarak bulunmaktadır. Ayrıca demir eksikliği ve aneminin klinik tablonun ciddiyeti ile güçlü bir ilişkisi söz konusudur. Son yıllarda komorbid durum olarak demir eksikliği ve/veya aneminin eritropoietin, oral demir veya intravenöz demir ile tedavisiyle kalp yetersizliğinde klinik yarar sağlanıp sağlanamayacağına ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Eritropoietin ve oral demir ile yapılan çalışmalarda beklenen klinik yararlar sağlanamamış ve istenmeyen olaylarda artış gözlenmiş- tir. Anemi olsun olmasın demir eksikliği bulunan kalp yetersizliği olgularında intravenöz demir tedavisi ile yapılan çalışmalarda mortalitede olmasa bile klinik sonuçlarda anlamlı yararların gösterilmesi kalp yetersizliğinde demir eksikliğini tedavi hedefi konumuna getirmiştir. Rehber niteliğinde hazırlanan bu belgenin amacı, kalp yetersizliğinde demir eksikliği ve anemiye yaklaşımı güncel kanıtlar eşliğinde değerlendirmektir.Öğe Koroner arter hastalıklarında et mi kuru baklagil mi?(2013) Kılınç, Fatma Nişancı; Temizhan, AhmetTüm dünyada önde gelen mortalite ve morbidite sebeplerinden olan kardiyovasküler hastalıkların patogenezinde ateroskleroz önemli rol oynamaktadır. Kuru baklagiller birçok kronik hastalıklardan korunmada etkili olduğu gibi, kronik hastalıkların diyet tedavisinde de önemli yer tutmaktadır. Özellikle bitkisel kaynaklı protein ve posayı yüksek oranda içermesi kalp damar hastalıklarının diyet teda- visindeki önemini daha da arttırmaktadır. Et, yumurta bulunmadığı ya da yağ ve kolesterolden kısıtlı diyet önerildiği durumlarda, diyette kuru baklagiller arttırılarak protein gereksinmesi karşılanabilir. Et-yumurta-kuru baklagil grubunda et, tavuk, hindi, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek, yağlı tohumlar (fındık, fıstık, ceviz vb) gibi besinler bulunmakta ve bu grup protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B1, B6 ve A vitamini, posa (kuru baklagiller) içermektedir. Ülkemizin tarıma dayalı gelişmekte olan bir ülke olması nedeniyle halkın çoğunluğunun gelir düzeyi düşüktür. Kuru baklagillerin daha ekonomik ve ulaşılması kolay bir besin olması ve kardiyovasküler hastalıklardaki yararlı etkileri nedeni ile güvenli bir şekilde tüketilecek bir besin olduğunu bu derleme sonucunda rahatlıkla ifade edebiliriz.Öğe Metabolik sendromlu bireyler günlük besin ögesi gereksinimlerini karşılayabiliyor mu?(2019) Kılınç, Fatma Nişancı; Çakır, Biriz; Ekici, Merve; Temizhan, AhmetAmaç: Bu çalışma, metabolik sendromlu bireylerin beslenme alışkanlıkları, besin tüketimleri ve günlük besin ögesigereksinimlerinin karşılanma düzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntemler: Çalışma, 19 yaş üstü, Uluslararası Diyabet Federasyonu kriterlerine göre metabolik sendrom tanısıalmış 113 bireyde yürütülmüştür. Bireylerin boy uzunlukları, vücut ağırlıkları, bel çevreleri ölçülmüş, beden kütle indekslerihesaplanmış, demografik özellikleri, beslenme alışkanlıkları ile besin tüketim durumları sorgulanmış, elde edilen verilerönerilen değerler ile karşılaştırılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Beslenme Bilgi Sistemi (BEBİS) ve SPSS 21.0 programıkullanılmıştır.Bulgular: Bireylerin %71,7’si kadın, yaş ortalaması 47,54+10,14 yıl, %53,1’i ilköğretim mezunu olup %2,6’sı fazla kilolu,%71,7’si obez ve %25,7’si morbid obezdir. Erkeklerin diyetle 2524,1±890,5 kkal/gün enerji aldıkları, %52,9’nun A vitamini,%35,3’nün C vitamini, %35,3’nün kalsiyum ve magnezyum; kadınların ise 1999,0±615,9 kkal/gün enerji aldıkları, %37,8’ininproteinden gelen enerji oranı, %33,3’nün B6 vitamini, %11,1’inin kalsiyum, %44,4’nün demir, %17,8’nin magnezyumalımlarının önerilen miktarları karşıladığı görülmüştür.Sonuçlar: Bu çalışmada, erkeklerde C vitamini, kadınlarda proteinden gelen enerji oranı, B6 vitamini ve demir, her ikicinsiyette ise posa, kalsiyum ve magnezyum alımının düşük olduğu, önerilen alım düzeylerini karşılayan birey sayısının düşükoranda olduğu (<%50) belirlenmiştir.