Yazar "Toklucu, Selçuk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe In vitro comparison of nanofibrillar and macroporous-spongious composite tissue scaffolds for periodontal tissue engineering(Taylor and Francis Ltd., 2022) Şahbazoğlu, Kemal Burak; Demirbilek, Murat; Bayarı, Sevgi Haman; Buber, Esra; Toklucu, Selçuk; Türk, Mustafa; Karabulut, ErdemPurpose/Aim of the study: The ultimate goal of periodontal treatment is to regenerate the lost periodontal tissues. The interest in nanomaterials in dentistry is growing rapidly and has focused on improvements in various biomedical applications, such as periodontal regeneration and periodontal tissue engineering. To enhance periodontal tissue regeneration, hydroxyapatite (HA) was used in conjunction with other scaffold materials, such as Poly lactic-co-glycolic-acid (PLGA) and collagen (C). The main target of this study was to compare the effects of nano and macrostructures of the tissue scaffolds on cell behavior in vitro for periodontal tissue engineering. Materials and Methods: Nanofibrillar and macroporous-spongious composite tissue scaffolds were produced using PLGA/C/HA. Subgroups with BMP-2 signal molecule and without HA were also created. The scaffolds were characterized by FTIR, SEM/EDX techniques, and mechanical tests. The scaffolds were compared in the periodontal ligament (PDL) and MCT3-E1 cell cultures. The cell behaviors; adhesions by SEM, proliferation by WST-1, differentiation by ALP and mineralization with Alizarin Red Tests were determined. Results: Cell adhesion and mineralization were higher in the nanofibrillar scaffolds compared to the macroporous-spongious scaffolds. Macroporous-spongious scaffolds seemed better for the proliferation of PDL cells and differentiation of MC3T3-E1-preosteoblastic cells, while nanofibrillar scaffolds were more convenient for the differentiation of PDL cells and proliferation of MC3T3-E1-preosteoblastic cells. Conclusions: In general, nanofibrillar scaffolds showed more favorable results in cell behaviors, compared to the macroporous-spongious scaffolds, and mostly, BMP-2 and HA promoted the activities of the cells. © 2021 Informa UK Limited, trading as Taylor & Francis Group.Öğe Sert doku onarımı için kitosan tabanlı kriyojel biyomateryallerinin üretimi ve in-vitro uygulaması(Kırıkkale Üniversitesi, 2015) Toklucu, Selçuk; Türk, MustafaVücuttaki en sert dokulardan biri olan kemik, travma veya hastalık sonucunda meydana gelen hasarların iyileşmesi 3 ile 6 ay arasında zaman alan iyileşme süreci yavaş olan bir dokudur. Yalnızca ABD'de hastalık veya travma sonucu her yıl yaklaşık iki milyon kemik kırığı meydana gelmektedir. Bu tez çalışmasının amacı, çeşitli doku iskeleleri sentezleyerek onların sert doku grefti olarak kemik doku iyileşmesindeki potansiyel kullanılabilirliğinin araştırılması ve daha hızlı kemik iyileşmesi sağlamaktır. Bu amaçla, kitosan tabanlı 7 farklı doku iskelesi hazırlanmıştır. Kitosana ek olarak kollajen, hyaluronik asit, trombositçe zengin plazma (TZP) veya bunların kombinasyonları kullanılarak doku iskeleleri sentezlenmiştir. Yapılan taramalı elektron mikroskop analizleriyle (SEM) bu doku iskelelerinin hücresel çalışmalara uygun olduğu belirlenmiştir. Kemik doku rejenerasyonunda rol oynayan MC3T3-E1 pre-osteoblastik hücreleri, doku iskeleleri üzerine ekilerek farklı sürelerle inkübe edilmiştir (1, 3, 7 ve 10 günlük). Hücre içeren doku iskeleleri farklı inkübasyon sürelerinde alkalen fosfataz enzim aktivitesi, WST-1 testi kullanılarak hücre proliferasyonu ve sitotoksisitesi ve SEM analizleri yapılarak hücre adezyonları değerlendirilmiştir. Özellikle üçüncü günde, hyaluronik asit ve trombositçe zengin plazma karışımının, %127,63 hücre canlılık oranı, %123,25 alkalen fosfataz enzim aktiviteleri ile hücre proliferasyonuna ve hücre tutunmasına pozitif etkileri en yüksektir. Üçüncü gün ile kıyaslanırsa, yedinci günde tüm gruplarda hücre canlılığında azalma görülmesine rağmen hyaluronik asit ile desteklenmiş grupta en yüksek hücre canlılığı (%99,83) ve alkalen fosfataz aktivitesi gözlenmiştir (%137,33). Diğer yandan trombositçe zengin plazma destekli grupta en düşük hücre canlılığı (%82) ve alkalen fosfataz aktivitesine sahiptir (%113,65). Kültürün son gününde ise tüm gruplarda hücre canlılığı düşmüştür. Son deney günündeki en yüksek canlılık (%81,08) ve alkalen fosfataz aktivitesi (%97,71) kollajen-hyaluronik asit destekli gruptayken hyaluronik asit ile desteklenmiş grup ise en düşük canlılığına (%61,8) sahiptir. Özetlenecek olursa, trombositçe zengin plazmanın pozitif etkileri yedinci günde, hyaluronik asitin pozitif etkileri onuncu günde gözlemlenmemiştir. Trombositçe zengin plazma ve hyaluronik asitinin geliştirilmesi, kontrollü degredasyonu ve salınmasıyla pozitif etkilerinden daha uzun süreli faydalanılarak sert doku defektlerinin daha hızlı iyileşmesi sağlanabilir.