Yazar "Ulukök, Esra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ALGILANAN FAZLA NİTELİKLİLİK ARAŞTIRMALARININ ENTELEKTÜEL YAPISININ HARİTALANMASI: BİR ORTAK ANAHTAR KELİME VE ORTAK ATIF ANALİZİ(2022) Ulukök, EsraFazla niteliklilik üzerine yapılan araştırmalar, son yirmi yılda büyüyen bir ilgi alanı haline gelmiştir. Buna rağmen, fazla nitelikliliğin yapısı ve gelişimi hakkındaki bilgi birikimi sınırlıdır. Bu araştırmanın temel amacı, algılanan fazla niteliklilik araştırmalarının evrimini belirlemek için bibliyometrik analiz yöntemlerinden konu haritalama (ortak anahtar kelime analizi) ve yazar düzeyinde ortak atıf analizi ile alandaki en önemli konuların bilimsel haritalar aracılığıyla görselleştirilmesini sağlamaktır. Algılanan fazla niteliklilik araştırmalarının entelektüel yapısını belirlemek için Web of Science veri tabanında taranan ve başlığında “algılanan fazla niteliklilik” kelimesi yer alan İngilizce dilinde 56 yayın VOSviewer ile analiz edilmiştir. İlk olarak, betimsel analiz yöntemi ile, konu ile ilgili en önemli yayınlar, en üretken dergiler, en etkili yazarlar ve yayınların ülkelere göre dağılımı özetlenmiştir. Ardından, bibliyometrik analiz yöntemi ile, algılanan fazla niteliklilik araştırmalarındaki en belirgin temalar ve ortak atıf sıklığına göre yazarlar arasındaki etkileşimler tespit edilmiştir. Mevcut araştırmanın sonuçlarına göre; algılanan fazla niteliklilik, fazla niteliklilik, iş tatmini, göreli yoksunluk, iş becerikliliği, işten ayrılma niyeti, nicel, kişi-iş uyumu ve performans, en yaygın kullanılan anahtar kelimelerdir. Ortak atıf (yazar düzeyinde) analizinde iki küme ortaya çıkmış olup, en çok alıntılanan yazarlar; Erdogan, B. ve Maynard, D.C.’dir. Bu çalışmanın bulguları, araştırmacıların, ana temaları açıkça anlamalarına ve konu ile ilgili olası boşlukları belirlemelerine katkıda bulunacaktır.Öğe Algılanan fazla niteliklilik ve etkileri: Lider-üye etkileşiminin düzenleyici rolü(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Ulukök, Esra; Akın, AdnanKüresel çerçevede yaşanan işszilik ve eksik istihdam sorunu, akademisyenler ve işverenler arasında fazla niteliklilik olgusunun önemini artırmıştır. Fazla nitelikli çalışanların işe ve örgüte yönelik geliştirdikleri tutum ve davranışlar, araştırmacıların giderek dikkatini çekmeye başlamıştır. İşszilik oranlarının çift haneli bir seyir izlediği ülkemizde, fazla nitelikli çalışanların tutum ve davranışlarını içeren araştırmaların sayısı ise sınırlı düzeydedir. Bu çalışmanın temel amacı, algılanan fazla nitelikliliğin iş tatmini ve üretkenlik karşıtı iş davranışları ile ilişkisinde lider-üye etkileşiminin düzenleyici rolünü belirlemektir. Bu kapsamda Ankara ilinde faaliyet gösteren özel ve kamu bankalarında çalışan 400 kişi ile yürütülen uygulama ile kişi-iş uyumu ve sosyal mübadele teorisi çerçevesinde, algılanan fazla nitelikliliğin iş tatmini ve üretkenlik karşıtı iş davranışlarına etkisinde lider-üye etkileşiminin düzenleyici rolü tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda, algılanan fazla nitelikliliğin hem lider-üye etkileşimi ile hem de iş tatmini değişkeni ile düşük düzeyde ancak negatif yönde ilişkili olduğu bulunmuştur. Beklenilenin aksine, algılanan fazla niteliklilik ile üretkenlik karşıtı iş davranışları arasında anlamlı bir ilişkinin varlığına rastlanılmamıştır. Bir diğer sonuca göre ise, algılanan fazla nitelikliliğin iş tatmini ve üretkenlik karşıtı iş davranışları ile ilişkisinde lider-üye etkileşiminin düzenleyici rolü bulunmamaktadır. Türkiye işgücü piyasasında yüksek eğitimli işgücü oranındaki artışa karşın sınırlı düzeydeki istihdam fırsatı emek piyasası için endişe kaynağı olabilmektedir. Araştırmanın bir diğer amacı doğrultusunda Türkiye'deki istihdam, işsizlik oranı ve eğitim-istihdam ilişkisini içeren işgücü piyasasının mevcut görünümüne ek olarak fazla nitelikli çalışanlar için Gig Ekonomisi işlerinin bir çıkış yolu olabileceği düşüncesi ayrıntılı bir şekilde değerlendirilerek gelecekteki beklentiler tartışılmaktadır. Anahar Kelimeler: Eksik İstihdam, Fazla Niteliklilik, Üretkenlik Karşıtı İş Davranışı, Lider-Üye Etkileşimi, Gig EkonomisiÖğe Ar-Ge Harcamaları, İşsizlik ve Büyüme Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği(2022) Durucan, Ayşegül; Ulukök, EsraAmaç: Bu araştırmanın temel amacı, Türkiye’deki Ar-Ge harcamalarının hem ekonomik büyüme hem de işsizlik ile ilişkisini tespit etmektir. Yöntem: ARDL sınır testinden ve Toda-Yamamoto (1995) nedensellik analizinden faydalanılarak Ar-Ge harcamaları, işsizlik ve büyüme ilişkisi Türkiye için yıllık veriler kullanılmak suretiyle 1990-2019 dönemi için analiz edilmiştir. Bulgular: Elde edilen sonuçlar, Türkiye’de Ar-Ge harcamalarından işsizliğe doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır. AR-GE harcamaları ve işsizlik arasındaki nedensel ilişkinin aksine, ne AR-GE harcamaları ve ekonomik büyüme arasında ne de işsizlik ve ekonomik büyüme arasında herhangi nedensel bir ilişki bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç ve Öneriler: 1990-2019 dönemleri itibariyle Ar-Ge harcamalarının işsizliğin nedeni olduğu görülmüştür. Çalışmanın bulgularına dayanılarak, Ar-Ge harcamalarındaki bir değişimin işsizlik oranında bir değişime sebep olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda, işsizlik oranını azaltmaya yönelik olarak kamu otoritesi tarafından Ar-Ge harcamalarının politika haline getirilmesi bir çözüm yolu olarak görülebilir. Buna ek olarak, işgücünden tasarruf eden üretim süreci yerine istihdam imkânı sunan ve hane halkı gelirini artıran yüksek teknolojik uygulamaların ve sektörlerin desteklenmesi gerektiği söylenebilir. Özgün Değer: Son yıllarda teknoloji önemli bir rekabet unsuru haline gelmiştir. Bu nedenle, Ar-Ge finansmanı ve faaliyetlerinin artırılmasına yönelik hem devlet otoriteleri hem de büyük ölçekli işletmeler tarafından sıklıkla çağrılar yapılmaktadır. Bu çalışmada 30 yılı kapsayan geniş bir zaman diliminde, Türkiye’deki Ar-Ge harcamaları, ekonomik büyüme ve işsizlik arasındaki ilişki ortaya konulmuştur.Öğe BİR LİDERLİK TARZI OLARAK KOÇLUK YÖNTEMİ İLE YÖNETİCİ YETİŞTİRME(Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Akın, Adnan; Ulukök, EsraKoçluk, bireylerdeki nitelik birikimini bir başka personel ile paylaşma sürecidir. Bu çalışmada, örgüt kademelerindeki ast yöneticilerin yetiştirilmesi sürecinde, onların daha nitelikli bir seviyeye getirilmesine yönelik uygulamalar konu edilmektedir. Böylelikle, koçluk sürecinde konu edilen rollerden “eğitici koçluğu, kariyer koçluğu ve klavuz koçluğu” rolleri, geliştirme süreçleri bağlamındaki yetiştirme ilişkisi çerçevesinde incelenmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, örnek bir koçluk uygulamasındaki sistematik işleyişin incelenerek, koçluk uygulaması ile liderlik sürecinin nasıl geliştirileceğinin ortaya konulmasıdır. Sonuç itibariyle, bir örgüt koç’unun, geliştirme süreçlerinde motivasyonu yükseltici bir ortam oluşturması ile ast yöneticinin yeterliliğini ve bu eksende yönetici performansını nasıl geliştirebileceği ortaya konmuştur.Öğe Fazla Nitelikliliğin Bireysel ve Örgütsel Sonuçlarının İncelenmesine Yönelik Kavramsal Bir Değerlendirme(2016) Akın, Adnan; Ulukök, EsraGünümüz iş dünyasında, küreselleşme ile birlikte, sürekli olarak teknolojik değişim ve gelişimlerin yaşanması ve nüfus oranlarının gitgide artması gibi çeşitli faktörler, işgücü piyasası açısından birtakım değişimlere sebep olmaktadır. Şu anki işinin gerektirdiğinden daha nitelikli olduğunu düşünen birey, ya işsiz kalmakta ya da işsiz kalma korkusu, ekonomik veya ailevi nedenler gibi çeşitli unsurlardan dolayı kendi eğitimi, iş tecrübesi ve becerisinden düşük bir işte çalışmayı kabul etmektedir. Böyle bir durumda ise, yapılan araştırmalar, çalışanların işten ayrılma niyetlerinin yüksek, örgüte bağlılık düzeylerinin ise düşük olduğunu ortaya koymuştur. Ancak bu konuda Türkiye'de çok az sayıda araştırma yapıldığı göze çarpmaktadır. Bu çerçevede, algılanan fazla niteliklilik konusunda yapılan kapsamlı bir literatür taraması ile; bu konunun kapsamı, türleri, bireysel ve örgütsel sonuçlarının literatür kapsamında ortaya konulması ve Türkiye'de ki işgücünün istihdam durumunun incelenmesi amaçlanmaktadır.Öğe KOÇLUK YAKLAŞIMI İLE İŞGÖREN GELİŞTİRME(Kırıkkale Üniversitesi, 2017) Akın, Adnan; Ulukök, EsraGerek kişisel gerekse eğitim ve organizasyon alanlarında koçluk uygulamalarının önemi her geçen gün artmaktadır. Koçluk, özellikle iş örgütlerinde personeli geliştirici bir mekanizma olarak pozitif bir uygulama olarak görülmektedir. Nitekim koçluk uygulamaları ve koçunyönlendirmeleri sayesinde işgörenlerin motivasyonu, iş tatmini, bağlılıkları, performansları ve iletişim kurma becerileri artmakla birlikte işyerinden kaynaklanan stres de büyük ölçüde azalacaktır. Bu çerçevede bu çalışmanın amacı, “koçluk” tekniği ile, kurumlarda çalışmakta olan işgörenin görev yeterliliklerinin geliştirilmesinin, etkileme, iletişim, ödüllendirme, motivasyon, performans değerleme, stres ve liderlik gibi bazı yönetsel süreçler bağlamında nasıl işlediğinin ortaya konulmasıdır.Öğe LAISSEZ-FAIRE LİDERLİK: ALANIN BİR HARİTASI VE BİBLİYOMETRİK BİR ANALİZ / Laissez-Faire Leadership: A Map Of The Field And A Bibliometric Analysis(2022) Ulukök, Esra; Merdan, EthemLaissez-faire liderlik üzerine araştırmalar henüz yeterli düzeyde değildir. Bu çalışmada, 1990-2021 yılları arasında WoS veri tabanında yayınlanan ve başlığında laissez-faire liderlik, pasif liderlik veya kaçınmacı liderlik kelimeleri yer alan 58 makale analizlere dahil edilmiştir. Bu çalışmada, alanın yıllar içindeki gelişimi, alandaki en önemli yayınlar, dergiler, yazarlar ve ülkeler belirlenerek haritalandırılmıştır. Ardından, ortak anahtar kelime analizi ve bibliyografik eşleşme analizleri uygulanmıştır. Sonuçlar en fazla makalenin 2021 yılında yayınlandığını, en üretken dergilerin Work And Stress ve Frontiers in Psychology, en üretken yazarın Skogstad, A., en üretken ülkenin ise ABD olduğunu göstermiştir. Bibliyometrik analiz sonuçlarına göre, en yoğun kullanılan anahtar kelimeler; laissez-faire liderlik, pasif liderlik, liderlik, dönüşümcü liderlik, etkileşimci liderlik, laissez-faire, güvenlik iklimi, pasif kaçınmacı liderlik ve işyeri zorbalığıdır. Bibliyografik eşleşme gücü en yüksek olan yazar, Skogstad, A.; dergi, Work and Stress; ülke ise ABD’dir. Sonuçlar, araştırmacılara alandaki mevcut yönelime ilişkin anlayışı geliştirmeleri ve yeni trendleri tespit etmeleri için güçlü bir temel sağlayabilir.Öğe Psikolojik sözleşme ihlal algısının örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyeti ile ilişkisi(Kırıkkale Üniversitesi, 2016) Ulukök, Esra; Akın, AdnanBilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, rekabetin gün geçtikçe artması ve iş dünyasında hızlı değişme ve gelişmelerin yaşanması, entellektüel sermayenin önemini artırmaktadır. Örgütün etkin ve verimli olarak çalışabilmesi ve hızla değişen çevre koşullarına uyum sağlayabilmesi için, nitelikli işgücünü bünyesinde tutması gerekmektedir. Bu kapsamda, örgütsel amaçları gerçekleştirmek için; yüksek iş performansı ve düşük işten ayrılma niyetine etki eden yüksek bağlılık düzeyine sahip çalışanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyetinin belirleyicilerinden biri de, çalışan ile kurum arasındaki karşılıklı yükümlülüklere dair algıyı ifade eden psikolojik sözleşmedir. Bu çalışmanın amacı; psikolojik sözleşme ihlalinin alt boyutları, çalışanların en çok hangi boyutlarda ihlal algıladığı ve algılanan ihlalin, örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyeti ile ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışmanın örneklem grubunu, Kırıkkale Üniversitesi'nde görev yapmakta olan Akademik Personel oluşturmaktadır.Öğe Tam Serbesti Tanıyan Liderliğin Kişilerarası Çatışma ve İşe Yabancılaşma Üzerindeki Etkisi: Rol Belirsizliğinin Aracı Rolü(2022) Ulukök, Esra; Merdan, EthemYapıcı liderlik davranışları, örgütsel davranış alanının birincil odak noktası olurken, yıkıcı liderlik davranışı iş yaşamında oldukça yaygın olmasına rağmen daha az ilgi görmüştür. Bu çalışmanın temel amacı, rol stresi teorisine dayanarak, tam serbesti tanıyan liderliğin, kişiler arası çatışma ve işe yabancılaşma ile ilişkisinde rol belirsizliğinin aracı rolünü araştırmaktır. İç Anadolu Bölgesi’ndeki 368 belediye çalışanından oluşan bir örneklemi kullanan bu kesitsel çalışmanın sonuçları, tam serbesti tanıyan liderliğin rol belirsizliği, işe yabancılaşma ve iş arkadaşları ile çatışma ile pozitif ilişkili olduğunu göstermiştir. Aracılık analizi sonuçlarına göre, rol belirsizliği, tam serbesti tanıyan liderlik ile iş arkadaşları çatışması arasındaki pozitif ilişkiye aracılık ederken, tam serbesti tanıyan liderlik ve işe yabancılık ilişkisinde rol belirsizliğinin aracı rolü bulunmamıştır. Teori ve uygulamalar için çıkarımların yanı sıra gelecekteki araştırmalar için yönelimler tartışılmaktadır.Öğe Uluslararası Üst Kuruluşların Devlete Bağımlı İş Sistemleri Bağlamında Türkiye’deki Politika Belirleyici ve Yapılandırıcı Konumlarının İncelenmesi(2020) Ulukök, Esra; Akın, AdnanBu çalışmada, Whitley tarafından “Devlete bağımlı iş sistemi” kapsamındakategorize edilen Türkiye ile, Uluslararası Üst Kuruluşlar arasındaki ilişki biçimleriincelenmiştir. Çalışmadaki temel sorunsal; uluslararası kuruluşların, devlete bağımlı işsistemi olgusunda etkisi/rolü var mıdır? şeklindedir. Eğer etkisi varsa, yine Whitley’inöngördüğü şekliyle, piyasa işleyişine yansımaları, kapsamı ve boyutları nasıl bir etki süreciiçermektedir? şeklinde alt sorulara cevap aranacaktır. Araştırma sonucunda, AB haricindekiyapılar ile olan ilişkilerin devlet-devletler birliği ilişkisi tarzında olduğu; Dünya Bankası,IMF ve ILO ile ilişkilerin ise, devlet-uluslararası üst kuruluşlar ilişkisi biçiminde olduğusonucuna varılmıştır. AB, IMF, ILO, Dünya Bankası gibi çeşitli uluslararası üst kuruluşlaraçısından bakıldığında, farklı düzeylerde etkilerin yoğunluğu ve işlevselliği açıkçagözükmekte olup, bu etkiler nedeniyle, temel yapısal değişimlerin/dönüşümlerin tüm işyaşamındaki mevzuata yerleştiği somut bir şekilde görülmektedir. Sonuç olarak, farklı iktidardönemlerinde de olsa, bu yeni süreçlerin yapısal olarak yerleşikliği, iş yaşamının tümpaydaşlarınca kabullenilmekte, bir standart düzey olarak küresel ekonomik/siyasal/hukukigelişmelerin bir parçası olarak göz önünde bulundurulması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.Bu araştırma ile ulusal iş sistemlerinde uluslararası dinamiklerin rolleri incelenerek, hemliteratüre farklı bir bakış açısı ile katkıda bulunulacağı, hem de politikacılar ve ulusalkuruluşların yöneticileri için önemli çıkarımlar sağlayacağı düşünülmektedir.