Yazar "Uslu, M. Murad" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • [ X ]
    Öğe
    Can skin surface pressure under a cast, reveal intracompartmental pressure? An experimental study
    (1998) Uslu, M. Murad; Apan, Alpaslan; Güney, Şefik
    ALÇI İÇİNDEKİ CİLT BASINCI, KOMPARTMAN BASINCINI YANSITABİLİRMİ? DENEYSEL BİR ÇALIŞMA Ekstremite travmaları nedeniyle alçı tedavisi gören hastalarda kompartman basıncın değerlendirilmesi çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu çalışmanın amacı; alçı içindeki cilt basıncının, kompartman basıncını yansıtıp yansıtmayacağının, oluşturulan ön kol modelinde araştırılmasıdır. Volar ve dorsal kompartmanları olan bir ön kol modeli oluşturularak, alçı uygulandı. Alçı ve model arasından farklı bölgelerden alınan basınç değerleri, kompartman basıncı ile karşılaştırıldı. Yapılan ölçümler sonucu alçı içi cilt basıncı ile kompartman basıncı arasında tüm lokalizasyonlarda korelasyon saptandı. Ortalama korelasyon katsayısı .995 (P000), (Std dev: .002, Minimum .992, Maksimum .999) olarak saptandı. Alçı içi cilt basıncı, kompartman basıncının moniterizasyonunda kullanılabilecek bir seçenektir. Bu konuda yapılacak klinik çalışmalar sonucunda alçı içi cilt basıncı moniterizasyonunun, ileride günlük kullanıma girmesi, hekime ve alçı tedavisi gören hastalara takip konusunda yardımcı olması beklenebilir.
  • [ X ]
    Öğe
    Computerized tomography scout view for determining distal femoral resection angle in intramedullary instrumentation of total knee arthroplasty
    (Springer, 2007) Uslu, M. Murad; Özsar, Barış; Çirpar, Meriç; Kara, Simay; Eksioglu, Fatih; Çetik, Özgür
    This study aims to investigate the results of distal femoral resection by determining the difference between mechanical and anatomical axes of femur using computerized tomography (CT) scout views in pre-operative planning of total knee arthroplasty. CT scout view of the lower extremities was taken before and after the operation in 16 patients undergoing total knee arthroplasty. Distal femoral resection was performed according to the previously determined ideal resection angle (IRA) using intramedullary instrumentation. At post-operative scanogram, femoral component deviation (FCD) was measured. The results were statistically analyzed. The average IRA was 6.95 (5-9) degrees. At post-operative measurements, the average FCD was 0.63 (0-3) degrees. CT scout films improve the accuracy in distal femoral resection and femoral component alignment.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Ekstraartiküler tibia deformitesinde artroplasti (Olgu sunumu)
    (2004) Uslu, M. Murad; Ekşioğlu, Fatih; Özsar, Barış Kemal
    Sol dizde osteoartrozu ve aynı taraf tibiada ekstraartiküler deformitesi olan 70 yaşında kadın hastaya düzeltici osteotomi ve total diz protezi ameliyatı aynı seansta uygulandı. Yere paralel bir eklem yüzeyi sağlamak için artroplasti uygulamasından önce ekstraartiküler deformitenin düzeltilmesi gereklidir. Osteotomi hattının sadece uzun stemle stabilize edilmesi yeterli değildir. Sunulan olguda olduğu gibi ek bir stabilizasyona gerek vardır. Ekstraartiküler deformitelerin düzeltilmesi artroplasti ameliyatından önce mutlaka göz önüne alınmalıdır.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Etiology of senile osteoporosis - A hypothesis
    (Springer, 2006) Atık, O. Sahap; Uslu, M. Murad; Eksioglu, Fatih; Satana, Tolgay
    Osteoporosis is a major health problem characterized by compromised bone strength predisposing patients to an increased risk of fracture. It may cause morbidity and mortality in elderly men and women. The etiologic factors that lead to senile osteoporosis still are unclear. Based on the available experimental and clinical evidence, we update our earlier proposal that zinc deficiency plays a role in the pathogenesis of senile osteoporosis. However, the mechanism of zinc deficiency in osteoporosis remains unclear. Zinc deficiency may lead to the increase of endogenous heparin probably causing degranulation of mast cells and release of endogenous heparin, and an increase in the bone-resorbing effect of prostaglandin E2. Endogenous heparin and prostaglandin E2 are probably cofactors of parathyroid hormone and may have a role in the pathogenesis of senile osteoporosis enhancing the action of parathyroid hormone. Therefore, zinc replacement by dietary zinc supplementation might be valuable to prevent or treat senile osteoporosis. Additional studies are necessary for the evaluation of the possible role of zinc in the etiology of senile osteoporosis.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Extremity fracture characteristics in children with impulsive/hyperactive behavior
    (Springer, 2008) Uslu, M. Murad; Uslu, Runa
    Introduction To investigate which fracture characteristics were associated with impulsive/hyperactive behavior in children with extremity fractures. Materials and methods A clinical sample of 95 consecutive children with extremity fractures admitted to the Orthopaedics and Traumatology Outpatient Clinic of a university hospital were included in the study. The Conners Parent Rating Scale (CPRS) was used to assess children's symptoms. Fracture characteristics were grouped according to trauma type, fracture localization, hospitalization requirement, treatment type and history of previous fracture(s). Descriptive analyses were performed; t-tests and univariate ANOVAs were utilized to compare groups with respect to impulsivity/hyperactivity subscale scores on the CPRS. Results Mean CPRS impulsivity/hyperactivity subscale score for the whole group was 6.94 (SD = 2.69). Children with fractures which occurred during solitary activities presented with more impulsive/hyperactive behavior than those with fractures which occurred during group activities. Children with more severe fractures that required open reduction also presented with more impulsive/hyperactive behavior. Children with lower extremity fractures had showed more impulsive/hyperactive behavior than children with upper extremity fractures. Conclusion Detecting behavior problems in children admitted with fractures and referring them for treatment, is critical in preventing future serious injuries.
  • [ X ]
    Öğe
    Osteochondral Multiple Autograft Transfer (OMAT) for the Treatment of Cartilage Defects in the Knee Joint
    (J Michael Ryan Publishing Inc, 2005) Atik, O. Sahap; Uslu, M. Murad; Eksioglu, Fatih
    The ideal articular cartilage repair tissue should be durable and well-integrated. We have been performing osteochondral multiple autograft transfers (OMAT) since 1996 with the experience we had using carbon fiber implants. We call this technique OMAT instead of mosaicplasty because we use uniform osteochondral autografts. Osteochondral multiple autograft transfer (OMAT) was performed either by arthrotomy or arthroscopy on 12 patients (6 male and 6 female) for the treatment of cartilage defects in the knee joint. The patients ranged in age from 20 to 63 years (mean: 38 years). All had weightbearing- related pain or decrease in the range of motion. None had instability or malalignment. The average follow-up time was 4 years (range: 2 to 8 years). Clinical results were satisfactory. All of the paients were improved initially by the procedure and 85% are still pain free. The mean Lysholm knee rating score was 56 points preoperatively and 86 points postoperatively. Second-look arthroscopy (five patients) demonstrated a normal shiny appearance and color of the grafted area. We observed slight joint effusion postoperatively that disappeared in two months. There was no donor site morbidity. OMAT is a promising surgical technique for the treatment of articular cartilage defects. Long-term follow-up with more patients and histological and biomechanical evaluation of chondral interfaces are the subjects of our continuing study.
  • [ X ]
    Öğe
    Segmenter kemik defektlerinde şok dalgalarının etkisi: Tavşan radiusunda deneysel çalışma
    (1999) Uslu, M. Murad; Bozdoğan, Önder; Güney, Şefik; Korkusuz, Feza; Bilgili, Hasan; Kaya, Ümit; Olcay, Burhanettin
    Bu çalışmanın amacı şok dalgalarının (SD) tavşan radiustında oluşturulan kemik defektlerinde oluşan kalkışa etkilerinin araştırılmasıdır. Bu çalışmada şok dalgalarının kemik defektlerine tedavi edici bir etkisinin olup olamıyacağı sorusuna bir cevap aranmaktadır. Yirmi adet Yeni Zelanda tavşanının lıeriki radiıısunda 10 milimetrelik birer defekt oluşturuldu. 7., 14. ve 21 günlerde floroskopik kontrol altında sağ taraftaki defektlere şok dalgaları uygulandı. Altıncı ve onikinci haftalarda tavşanların her iki radi ustaki defektlerine bilgisayarlı tomografi, ve dual enerji X-ray absorbsiometresi (DEXA) kullanarak kallus analizi gerçekleştirildi. Histolojik analiz yapıldı. Sonuç olarak her iki grupta da, şok dalgaları uygulanan sağ taraftaki defektde kalkış alanı, uygulanmayan tarafa göre daha büyük bulundu. Bu fark onikinci haftada istatiksel olarak anlamlı idi (p<005). Kemik yoğunluğu ölçümleri arasında anlamlı fark yoktu. Histolojik olarak sağ tarafta kallus alanı daha genişdi. Trabekuler yapı daha az alan kaplıyordu, granulasyon dokuları ve kondroid alanlar sağ tarafta daha yoğun izleniyordu. Son yıllarda pseudoartroz tedavisinde başarılı klinik sonuçlar yayınlanan şok dalgalarının osteoindüktif etkisi tartışmalıdır. Bu çalışmada izlenen etki, oluşmakta olan kalkıştı dağıtıcı ve yayıcı bir etkidir. Bu çalışma ışığında şok dalgalarının callus uzatma ameliyatları, kemik defektleri gibi kallus hacmında artışa ihtiyaç duyulan dururmlarda kullanılması gündeme gelebilir.