Yazar "Yağmurlu, Banu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asperger sendromunda proton manyetik rezonans spektroskopi: Nöropsikolojik testlerle ilişkisi(2009) Öner, Özgür; Özgüven, Halise Devrimci; Öktem, Ferhunde; Yağmurlu, Banu; Baskak, Bora; Ölmez, Şenay; Munir, KerimAmaç: Daha önceki çalışmalarda otizm spektrum bozukluklarında zihin kuramı (ZK) sorunları olduğu gösterilmiştir, ancak bu olgularda ZK performansı ile beyin nörokimyasal bulguları arasındaki ilişki incelenmemiştir. Bu çalışmanın amacı 1H Manyetik Rezonans Spektroskopi (MRS) yöntemiyle dorsolateral prefrontal korteks (DLPFK) ve anterior singulat korteks (ASK) N-Asetil-Aspartat (NAA)/Kolin (Cho), NAA/Kreatin (Cr) ve Cho/Cr değerlerinin ZK performansı ile ilişkisinin incelenmesidir. Yöntem: Onüç sağ elini kullanan, yetişkin erkek Asperger Sendromu (AS) olgusu (yaş 17-37) ve bu olgularla yaş, cinsiyet, el kullanımı ve Weschler Yetişkinler İçin Zeka Ölçeği, Gözden Geçirilmiş Form Toplam Zeka Bölümü bakımlarından benzeştirilmiş 20 sağlıklı kontrol çalışmaya dahil edilmiştir. Bulgular: Bulgular AS olgularının ZK performansının anlamlı şekilde daha düşük olduğunu göstermiştir. DLPFK NAA/Cho düzeyi ZK puanı ile ters korelasyon göstermektedir (r=-.738, p=. 004). Öte yandan ZK performansı ile DLPFK Cho/Cr arasında düz korelasyon bulunmaktadır (r=. 656, p=. 015). ASK MRS değişkenleri ile ZK performansı arasında ise anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Tartışma: Sonuçlar DLPFK Cho düzeyi arttıkça AS olgularında ZK performansının arttığını düşündürmektedir.Öğe Effect of caffeine on ethanol's sedative and performance-disruptive effects(Elsevier Science Bv, 2007) Özgüven, H. D.; Öner, Özgür; Baskak, Bora; Yağmurlu, Banu; Ölmez, S.; Saka, M. C.; Münir, Kaya…Öğe Effects of weight loss on metabolic control, blood pressure, carotid intima-media thickness and abdominal fat distribution in obese geriatric women(Editrice Kurtis S R L, 2010) Varlı, Murat; Yağmurlu, Banu; Aras, Sevgi; Atlı, Teslime; Erdoğan, GürbüzBackground and aims: Obesity is a growing health concern worldwide. Few studies have examined the effects of weight loss on metabolic and cardiovascular risk factors in obese elderly. We, therefore, examined the effects of weight loss on metabolic and cardiovascular risk factors such as blood pressure, carotid intima-media thickness, and abdominal fat distribution in obese geriatric women. Methods: Thirteen obese women aged 66-83 years (mean age 71.2 +/- 4.9 yrs) with a body mass index of 35.6-49 kg/m(2) (mean body mass index 39.9 +/- 4.3 kg/m(2)) were evaluated. Only subjects with uncomplicated obesity were included. Anthropometric parameters, lipid levels, glycemic control, insulin sensitivity homocysteine levels, blood pressure, carotid intima-media thickness and abdominal fat distribution were made before and after a 6-month Orlistat plus hypocaloric diet. Results: Subjects lost an average of 8.4 +/- 1.2 kg (9.4%). Total cholesterol, hemoglobin A1c, fasting insulin, and insulin resistance decreased significantly, whereas other parameters including low-density lipoprotein cholesterol, high-density lipoprotein cholesterol, very low-density lipoprotein cholesterol, triglyceride, and homocystein did not change after weight loss. In addition, substantial reductions of 24-hour ambulatory systolic and nighttime systolic blood pressures were observed at the end of the study, but not the diastolic blood pressure associated with weight loss. Both carotid intima-media thickness and abdominal fat thicknesses such as intra-abdominal fat and subcutaneous fat decreased significantly after weight loss. Conclusions: Moderate weight loss over 6 months in uncomplicated obese older women produced substantial improvements in the cholesterol levels, hemoglobin A1c, insulin resistance and other cardiovascular risk factors including blood pressure, carotid intima-media thickness and abdominal fat distribution. Obesity and Metabolism 2010; 6: 50-56.Öğe Fasiyal vasküler anormalilere eşlik eden intrakranyal venöz ve kavernöz anjiyom: Olgu sunumu(2007) Yiğit, Hasan; Yağmurlu, Banu; Yiğit, Nuray; Koşar, Pınar; Erden, İlhanYumuşak doku vasküler anomalileri hemanjiyomlar ve vasküler malformasyonlardan oluşur. Vasküler malformasyonlar baskın olan damar tipine göre arteriyel, venöz, kapiller, lenfatik ya da bunların kombinasyonlarından oluşan alt gruplara ayrılır. İntrakranyal vasküler anomaliler ise kapiller telenjiyektaziler, venöz anjiomlar (gelişimsel venöz anomali), kavernöz anjiyomlar ve arteriyovenöz malformasyonlardan oluşur. Bu yazıda fasiyal kutanöz vasküler anomaliler nedeniyle tetkik edilirken intrakranyal gelişimsel venöz anomali ve kavernöz anjiyom saptanan bir olgu sunulmakta; fasiyal vasküler anomaliler ile intrakranyal vasküler anomalilerin birlikteliği tartışılmaktadır.Öğe MRI of non-neoplastic cranial complications of malignant disorders(2008) Yağmurlu, Banu; Akyürek, Serap; Fitoz, Suat; Demirkazık, AhmetPurpose: To depict the well-known and atypical magnetic resonance imaging (MRI) findings of neo-neoplastic central nervous system (CNS) complications of extra-CN5 tumors and portray additional information from advanced techniques, such as diffusion and perfusion MRI. Materials and Methods: MRI scans of 92 patients were retrospectively evaluated based on the non-neoplastic effects induced by treatment or the remote effects of the tumor itself. Patients with brain metastases and/or patients who had whole brain radiation therapy were excluded so as not to take the primary radiation effects into consideration. Results: Sixteen patients (9 females and 7 males; age range, 11-68 years; median age, 45 years) had positive findings other than brain metastases. Six patients had posterior reversible encephalopathies, 3 patients had chemotherapy toxicity to the white matter, and 2 patients had acute strokes involving the posterior fossa and bilateral anterior circulation territory. Three patients had bilateral radionecrosis of the temporal lobe due to radiotherapy given for the vicinal tumor (nasopharyngeal carcinoma). One patient had encephalitis in the bitemporal region and one patient had cerebellar degeneration, each of whom had a paraneoplastic syndrome. Conclusion: One of the major and noteworthy complications of malignancies directly affecting survival is brain metastasis, but non-neoplastic complications are infrequently encountered and are thus underestimated, either due to the absence of a true diagnosis or the lack of information pertaining to the clinical outcome. It is important for the radiologist to recognize these effects so as to help the clinician develop an optimal treatment strategy and avoid irreversible complications. © Turkish Society of Radiology 2008.Öğe Orbital wall infarction mimicking periorbital cellulitis in a patient with sickle cell disease(Springer, 2007) Özkavukçu, Esra; Fitoz, Suat; Yağmurlu, Banu; Çiftci, Ergin; Erden, İlhan; Ertem, MehmetOrbital wall infarction and subperiosteal haematomas are unusual manifestations of sickling disorders. Here we report an 11-year-old girl with sickle cell anaemia having multiple skull infarctions including the orbital bony structures associated with subperiosteal haematomas. The diagnosis was made by MRI, which showed bone marrow changes and associated haemorrhagic collections. The patient was successfully managed without surgical intervention.Öğe Pediatrik mandibular miksoma: görüntüleme bulguları(2007) Demirel, Mert; Yağmurlu, Banu; Emiroğlu, Murat; Gültan, Serdar MehmetMiksoma, nispeten az sıklıkta görülen bir tümör olup genellikle erişkinlerde ve kardiyak yerleşimli olarak izlenir. Pediatrik grupta ve fasiyal kemiklerde görülmesi oldukça nadirdir. Tümörün lokal agresif bir karakteri vardır. Genellikle yavaş ilerleyen bir kitle şeklinde ortaya çıkar ve fasiyal kemiklerde lokalize olursa bu bölgenin diğer yer kaplayan lezyonlarıyla karışabilir. Görüntüleme bulguları spesifi k olmadığından kesin tanı genellikle histopatolojik olarak konur. Tümörün nüksetme potansiyeli nedeniyle agresif rezeksiyonun yanı sıra enükleasyon ve yakın takip tedavi seçenekleri arasındadır. Tedavi şekline etki eden faktörler hastanın yaşı, tümörün yerleşimi, büyüklüğü, daha önce nüks etmiş olması ve hayati organlara yakınlığı şeklinde sayılabilir. Bu bildiride tanısal amaçlı elde edilen radyolojik görüntüleme bulguları ve tanıya faydaları tanımlanmış ve ayırıcı tanıda yer alan lezyonlar tartışılmıştır.
