Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • Öğe
    Validity-Reliability of Nine Types Temperament Scale Adolescent Form (NTTS-A) and Relationship Between Temperament Types and Attention Deficit Hyperactivity Disorder
    (Turkish Education Assoc, 2015) Yilmaz, Enver Demirel; Unal, Ozge; Palanci, Mehmet; Kandemir, Mehmet; Orek, Alp; Akkin, Gozde; Selcuk, Ziya
    The purpose of this study is developing adolescent form (11-16 years old) of Nine Types Temperament Scale (NTTS) depending on Nine Types Temperament Model (Study 1) and evaluating and searching the relationship between Attention Deficit and Hyperactivity Disorder (ADHD) and Types of NTTM (Study 2). Sample of Study I consist of 1240 students who are between 11 and 16 years old. Pilot form of the Scale which consists of 90 items is tested with confirmatory factor analysis and with convergent and discriminant validity and the last version of the measure which consist of 82 items is prepared. Basic Personality Traits Inventory (BPTI) which depends on Fife Factor Model is used for Criterion-related validation. Results show that NTTS-A is valid and reliable measure for evaluating temperament types between 11-16 years adolescents. Their fit index is calculated as chi(2) /df <3; SRMR, 0.06; RMSEA, 0.045; CFI, 0.909: TLI, 0901 supported to validity data. Sample of Study II consist of 56 adolescents who are diagnosed with ADHD according to DSM-IV diagnosis criteria and 56 students who does not get diagnosed with ADHD or mental retardation/medical disorder. Temperament types of participants are evaluated by the agency of Study-I and NTTS-A, which is developed appropriate for Turkish culture. Indication of the study shows that there are more NTT7 and NTT8 in NTTM types between adolescents with ADHD than the group, who are not diagnosed with ADHD. As a result, it is discussed that traits which belong to some temperament types could have a predisposing effect on emergence of ADHD, experiencing these traits extreme severely could cause a view similar to ADHD and ADHD which is a neurodevelopmental disease could interact with temperament traits of person, in that way it could illustrate ADHD clinic. Available findings support critics about that students are labelled as ADHD specially in the last years in education environment even if they have mostly not developmental problems and students are diagnosed easily with limited observations. However, it is asserted that diagnosis based on temperament, treatment and psychosocial support programmes could be formed and effects of ADHD, which is a factor interacting with temperament traits, on personality structure of adolescents on their development process, could be predicted. Our study has the feature of being the first measure developing study which is intended to evaluate temperament types of adolescents between 11-16 years old and also it is has the feature of being the first study which searches relationship between NTTM types and ADHD.
  • Öğe
    Tendencies of the Researches Published in Education and Science Journal: Content Analysis
    (Turkish Education Assoc, 2014) Selcuk, Ziya; Palanci, Mehmet; Kandemir, Mehmet; Dundar, Hakan
    The aim of this study is to perform a content analysis of the articles published in TED Education and Science Journal and in this way to define the trends of the articles published in the journal. In the study, a total of 492 articles selected by purposive sampling method were analyzed. For the selection of articles, it was considered that the articles were of the articles published in issues between 2007 and 2013 when the issue of the journal was scanned by SSCI. '' Publishing Classification Form '' was used for the analysis of the articles determined within this scope. By making content analysis, articles were analyzed to include the aspects such as defining information about the identity of the article, its field, its subject, method, data collection tools, sampling, data analysis methods, and discussions and recommendations. The obtained data was interpreted in a manner based on the percentage and frequency and they were also represented with tables and graphics. Based on the obtained data it was found out that more publications are made by scientists working in larger and great universities like Hacettepe, Ankara and Gazi University. Furthermore, it was identified that most of the publications are on fields such as educational programs and teaching, educational administration, mathematics and science education. In the study where publications based on quantitative and descriptive survey researches were identified as the most common publication type, it was found that attitude, perception, and personality tests were used as data collection tool. It was seen that the studies concentrated in the sampling range of 301-1000 persons at the undergraduate level. For the analysis of data it was found that descriptive analysis were made more commonly and Anova and T-test analysis were also used in the studies intensively. Publication trend of TED Education and Science Journal, and its framework to contribute scientific studies will be developed by following history, profile and trends of the publication based on the present analysis.
  • Öğe
    Conflict resolution styles of Turkish married couples
    (2007) Tastan Nuray
    This study investigated interspousal communication in a problem-solving situation according to differences in positivity levels: a) in terms of gender and type of marriage (arranged versus self-selected); b) when one spouse becomes aware of the problem; and c) in terms of gender as a function of the realization of a potential problem. The study evaluated interspousal communication among 55 married couples (23 arranged, 32 self-selected) working on the "Communicational Conflict Situation." Spouses engaged in more positive communication when they realized that a problem existed; women engaged in more positive communication than men. Furthermore, couples in self-selected marriages engaged in more positive communication than those in arranged marriages, even when no problem was recognized. The discussion addressed these results in terms of the importance of interspousal communication in Turkish culture. © Common Ground, Nuray Tastan, All Rights Reserved.
  • Öğe
    Gelişimsel Dil Bozukluklarında Söz Dizimi Anlama ve Sözel Çalışma Belleği İlişkisinin İncelenmesi
    (2014) Akoğlu, Gözde; Acarlar, Funda
    Özet Çalışma belleği, günlük yaşantımız sırasında çevreden gelen çeşitli uyaranların kodlanması, kısa bir süre için de- polanması ve amaca yönelik olarak kullanılabilmesi için uygun davranışların seçilmesini sağlamaktadır. Oldukça karmaşık, ancak hızlı bir şekilde gerçekleşen bu işlemler özellikle dile ilişkin işleme becerilerinde etkin bir görev üstlenmektedir. Bu çalışmada, gelişimsel dil bozukluğu olan ve normal gelişim gösteren çocukların karmaşık söz dizimini anlama becerileri ile sözel çalışma belleği arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunda 12 Down Sendromlu, 12 otizmli ve sözel olmayan zeka yaşına göre eşleştirilen 24 normal gelişim gösteren çocuk yer almıştır. Çalışma grubunun ifade edici dil performanslarını değerlendirmek amacıyla sohbet bağlamında doğal dil örneği alınmış ve ortalama sözce uzunlukları hesaplanmıştır. Sözel çalışma belleği performans- larını belirlemek amacıyla anlamsız sözcük tekrarı listesi, karmaşık söz dizimini anlama becerileri değerlendirmek amacıyla ölçüt bağımlı karmaşık söz dizimini anlama becerilerini değerlendirme aracı uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, kronolojik yaş, sözel olmayan zeka yaşı, ortalama sözce uzunluğu gibi ölçümlerin sözel ça- lışma belleği ve karmaşık söz dizimini anlama becerileri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Her iki grupta da sözel çalışma belleği ve karmaşık söz dizimini anlama becerilerinin ilişkili olduğu ve gelişimsel dil bozukluğu olan grupta yer alan çocukların her iki değişkene ilişkin performanslarının normal gelişim gösteren çocuklardan düşük olduğu bulunmuştur.
  • Öğe
    A model explaining academic procrastination behavior
    (2014) Kandemir, Mehmet
    Araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin akademik erteleme davranışlarını kişilik özellikleri, başarı yönelimleri, akademik öz yeterlik inancı ve benlik saygısının ne düzeyde açıkladığını bir model çerçevesinde incelemektir. Bu amaç bağlamında, araştırma değişkenlerinden neden-sonuç ilişkisi içinde, doğrudan ve dolaylı etkileri belirlemek için bir model kurulmuş ve model testi yapılmıştır. Nedensel karşılaştırmalı desenin kullanıldığı araştırmada, araştırma grubunu farklı sınıf düzeylerinden 406 bayan ve 224 erkek olmak üzere toplam 630 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında, “Aitken Akademik Erteleme Ölçeği”, “Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi”, “Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği”, “Başarı Yönelimleri Ölçeği”, “Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği” ve “Akademik Öz-yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin akademik erteleme davranışı, kişilik özellikleri, başarı yönelimi, akademik öz yeterlik inancı ve benlik saygısı ile neden-sonuç ilişkisi içinde doğrudan ve dolaylı bir şekilde açıklandığı belirlenmiştir.
  • Öğe
    Fay Hattında Erkeklikler: Çalışma ve İşsizlik Ekseninde Erkekliğe Bakış
    (2013) Demirel, Beril Türkoğlu
    Bu makalede erkekliğin icrai dinamiklere dayalı sosyal bir inşa oluşu, çalışmak ve bir iş sahibi olmanın bu toplumsal inşanın oluşumundaki etkisi irdelenmiştir. Araştırmanın amacı, kadınlara olduğu kadar erkeklere de örtük bir otorite uygulayan ataerkil sistem içerisinde erkeklerin, bir özne olarak kendilerini nasıl konumlandırdığını anlamak, özellikle çalışma yaşamının erkeklik inşasındaki kurucu değerini vurgulamak ve işsizliğin erkekliği nasıl zedeleyebileceğini tartışmaktır. Bu tartışma, güçlü, atletik, başarılı, heteroseksüel, kentli, duygusuz, aile reisi olarak idealleştiren Hegemonik Erkeklike (Connell, 2005) giden yolun çalışmak, para kazanmak ve kendi ayakları üzerinde durmak ile gerçekleştiği görüşüne dayanmaktadır. İş sahibi olmak erkeğe aile içerisinde kadın ve çocuklar üzerinde iktidar kurma fırsatını verirken, aynı zamanda diğer erkeklikler nezdinde de saygı ve statü getirmekte ve bu noktada bir pratik ve anlatı olarak erkeklik ile toplumsal iktidarın temel bileşenlerinden biri haline gelmektedir. Araştırma kapsamında Ankara-Çankayadan 21 erkek katılımcı ile görüşülmüş, görüşmecilere üç temel konu bağlamında sorular sorulmuştur. Sorular ışığında görüşmecilerin erkekliği nasıl tanımladıkları ve idealleştirdikleri, çalışmanın ve iş sahibi olmanın kendi erkeklikleri için önemi ve işsiz kalmanın yaratabileceği sıkıntıların neler olabileceği üzerine yoğunlaşılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma tekniği ve amaçsal örneklem kullanılmıştır. Görüşmelerin çıktılarına bakıldığında, görüşmecilerin hegemonik erkeklik normlarını idealleştirdiği ve erkekliği evli veya bekâr olmaları fark etmeksizin sorumluluk alabilme üzerinden tanımladıkları görülmüştür. Bu sorumluluğu taşıyabilmek ise ancak çalışmakla mümkündür. Ancak, çalışmanın erkekliğin inşasındaki temel yeri sorumluluk kavramını tanımlarken asıl belirleyici faktör olmuştur. Evli erkekler başta olmak üzere bekâr erkeklerin de bu kavramların barındırdığı ideal bir erkeklik kurgusuna yönelen pratikler ürettikleri görülmüştür. Diğer yandan hâlihazırda iş sahibi olmak evli erkekler için hane içinde mikro iktidar alanlarına sahip olmayı beraberinde getirdiğinden, bu iktidarın toplumsal alana doğru genişlemesi de yine iş sahibi olmaya bağlıdır. Bekâr erkekler ise iş sahibi olmayı diğer erkeklerden ve kadınlardan farklılaşmanın, kendi kendine var olmanın bir yolu olarak görmektedirler. Bir işte çalışıyor olmanın önemi ise özellikle alt ve orta sınıf erkekliklerinde farklı anlamlar taşımaktadır. Ekonomik ve sosyal sermayesi görece yüksek olarak değerlendirilebilecek katılımcılar erkekliklerini daha çok iş dünyası içerisinde, akıllarını ve yönetme yeteneklerini kullanma; ekonomik ve sosyal sermayesi görece düşük katılımcılar ise erkekliği daha çok aile ilişkileri özelinde ve sorumluluk almak üzerinden tanımlamışlardır. Erkekliğin iş hayatına ve çalışma dolayımıyla da sorumluluğa bağlı oluşu, aynı zamanda erkekliğin istikrarsız, ispat gerektiren ve icraata dayalı yapısını da göstermektedir. Diğer erkeklikler nezdinde anlam kazanan erkeklik, ezilmemek adına ezmeyi ve ayakta durmayı öğrenmek durumundadır. Evli erkeklerin bin bir çabayla edindikleri aile reisi statüsünü, hem aileden hem de toplumdan saygı görmek adına canlı tutmak durumunda oldukları görülmüştür. Ayrıca evli katılımcılar çalışarak ve sorumluluk üstlenerek eşleri ve çocukları üzerinde kurdukları iktidarlarını da haklı görmekte ve onlardan saygı beklemektedirler. Bekâr erkekler ise, erkekliği kadınların beğenisini kazanmak adına icra etmektedirler. Son olarak bu çalışmada işsizliğin erkekliği daha da istikrarsızlaştıran ve erkekliğe tehdit oluşturan bir olgu haline gelişine değinilmiştir. Sonuç olarak işsiz olmak, yaş veya sınıf farkı gözetmeksizin tüm erkekler için başarısızlık ve gözden düşme anlamına gelmektedir. İşsizlik durumunda etraf ne der ve karı parası yeme korkularıyla sızlanan erkeklik için bir işte çalışıyor olmanın ne kadar hayati bir pratik olduğu, (Erk)eğin toplumsal iktidarını sürdürmedeki sarsılmaz rolü ortaya konmuştur.
  • Öğe
    Akademik Özyeterlik Ölçeği (Aöyö) :Geçerlik Güvenirlik Çalışması
    (2012) Kandemir, Mehmet; Özbay, Yaşar
    Çalışmanın amacı, öğrencilerin akademik yeterliklerine yönelik inançlarınıbelirlemeye yönelik bir ölçüm aracı geliştirmektir. Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA)sonucunda ortaya çıkan dört faktörlü yapının geçerliğini değerlendirmek amacıyladoğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Öncelikli olarak yapılan DFA sonucunda AÖYÖ'nin uyum değerleri incelenmiştir. DFA sonucunda elde edilen uyumindeksleri şöyledir: X2 513.04 (sd148, p.001), (RMSEA.073, RMR.04'dir. DFA'ya ek olarak, AÖYÖ'nden elde edilen puanlarınne derece güvenilir olduğunu değerlendirmek için madde analizine dayalı olarakhesaplanan Cronbach alfa iç-tutarlılık katsayılarına bakılmıştır. Katsayılar ölçeğinbütünü için ise 91 olarak bulunmuştur.