Yazar "Alap, Mustafa Sarper" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Pakistan Folkloründe Sassı Punnu Hikâyesi’nin Özeti(2013) Alap, Mustafa SarperBir aşk öyküsüdür ki, iki sevgilinin birbirlerine olan unutulmaz aşkları, aynı statüde olmamalarına rağmen her engeli aşk için aşma mücadeleleri, aşk uğruna yapılan fedakarlıklar, tesadüflerin seven iki insanı bir araya getirmesi ve bitmeyen, sönmeyen bir aşk hikayesi. Çok az insan sevgisi ve aşkı için mücadele verebilir, bazıları ise zorluklara dayanamaz ve aşkından vazgeçer, engellere ve mesafelere yenik düşer. Bu az dediğimiz aşık insanlar aşkları uğruna kızgın güneşin altında susuz çöllerde sevgisinin, sevgilisinin peşine düşer. Ama sonunda sevdiğine yani sevgilisine kavuşur ama farklı bir kavuşmadır bu. İşte bu türde güzel bir aşk hikayesinin anlatıldığı Sassi Punnu, Sindh'in en önemli dört hikayesinden birisidir. Bu öykünün yazarı 1689 - 1752 yılları arasında yaşamış olan Abdullah Bhitta'dır. Hikayenin konusuna gelince, Sassi, çok iyi bir aile kızıydı ve ailesiyle birlikte yaşıyordu ve sadece bir arkadaşı vardı, Punnu ise büyük bir kralın dört oğlundan biriydi. Tesadüfler onları biraraya getirdi, nereye gitseler orada karşı karşıya geliyorlardı ve sonunda bu iki güzel insan tanıştılar. Punnu, prensliğini bir yana bırakarak halktan biri gibi Sassi'yi babasından istedi ve babası da ona halktan biri olduğu için kızını verdi ve Sassi ile Punnu çifti evlendi. Çok mutlu giden bir evlilikleri vardı, ama Punnu'nun kardeşleri onu kaçırdılar ve hazin son bu şekilde kaçınılmaz olduÖğe Türklerin Unutulmayan Dostu Muhammed İkbal(2013) Alap, Mustafa SarperMuhammed İkbal, Pakistan'ın en önemli şairlerinden birisidir. Ülkesinin bağımsız bir ülke olmasının temellerini atmıştır, fakat bu mutlu anı görememiştir. Çok iyi bir tahsil hayatı vardı, çocukluğunda eğitim için çeşitli zorluklarla karşılaşsa da eğitimini hiç aksatmadı, en iyi hocalar ona ders verdiler. Üniversite'de okumak için uzak yerlere gitti, üniversite sonrası tahsilini en iyi üniversitelerde yaptı, mezuniyetten sonra hukuk alanında çalıştı ve vefatına kadar avukatlık mesleğini sürdürdü. Hindistan'da yaşayan Müslümanların sesi oldu, Pakistan'ın kurulmasında çok büyük katkısı oldu. Muhammed İkbal Türkleri çok severdi ve Türklere karşı çok büyük bir ilgisi vardı, bu sevgi ve ilgi öylesine büyüktü ki ülkemizin karşılaşmış olduğu birçok savaşlarda ve zorluklarda hep yanımızda oldu. Belki kilometrelerce uzaktaydı ama ülkesinde Türklere yardımcı olmak için mitingler yaptı, Türkler için şiirler yazdı. Kurtuluş Savaşında ülkemizin düşmanlarla olan mücadelesinde Muhammed İkbal, bir kurban bayramı günü insanlara ülkemiz için dua etmelerini istedi. Muhammed İkbal bir Mustafa Kemal Atatürk hayranıydı ve her zaman Atatürk için övgü dolu konuşmalar yaptı, Atatürk'ün kahramanlıklarını halkına anlattı. O, aynı zamanda bir Mevlana Celaleddin Rumi hayranıydı, Mevlana'ya öyle bir bağlıydı ki adeta et ve tırnak gibiydiler. Aynı zamanda İkbal, ülkemiz şairi Mehmet Akif Ersoy ile sıkı bir dosttu. Dostlukları boyunca şiirlerini birbirlerine gönderdiler. Muhammed İkbal için ülkemizde yazılmış bir çok kitap ve onun eserlerinin Türkçeye çevrilmiş kitaplarına ülkemiz insanları ve araştırmacılar tarafından büyük ilgi gösterilmektedirÖğe Urdu ve Türk edebiyatları münasebetleri(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Alap, Mustafa Sarper; Eliaçık, MuhittinPakistan 1947 yılında bağımsızlığını kazanmış Müslüman bir ülkedir. Pakistan 1947 yılında kurulmadan önce Hindistan topraklarındaydı. Hindistan'da İslamiyet öncesi ve sonrasında kurulan Türk devletleri, bu ülkede iz bırakmışlar ve İngilizlerin Hindistan'daki hakimiyetlerine kadar yüzyıllarca ülkede söz sahibi olmuşlardır. Her ülkenin kendine has edebiyatları vardır. Bazı ülkelerin edebiyatları çok eskilere dayanmaktadır. Geçmişi eskiye dayanan edebiyatlardan Türk ve Urdu edebiyatlarının da kendilerine has özellikleri vardır. Aradaki tek fark, Türk edebiyatının Urdu edebiyatına göre daha eski olduğudur. Pakistan'ın resmi dili olan Urdu dilidir. Urdu dili Müslüman Türk devletleri döneminde ortaya çıkan ve günümüze kadar Türk devletlerinin de katkılarıyla bugünlere kadar gelmiştir. Urdu dilinin edebiyatında da Klasik Türk Edebiyatı konulu çalışmalar yapılmıştır ve bu çalışmalar yapılmaya devam etmektedir. Günümüzde Modern Türk edebiyatı ile yapılan çalışmalar günümüzde artmıştır. Bunun yanında Hem Urduca hem de Türkçede fazla sayıda ortak sözcükler bulunmaktadır. Sözcüklerin bu derce birbirlerine ortak olması sonucunda son yıllarda her iki dilde yer alan sözcüklerin yer aldığı sözlükler de yayımlanmaktadır. Urdu ve Türk edebiyatlarının ortak olduğu diğer bir edebi tarz olan Sebk-i Hindi tarzında, Türk, İranlı ve Pakistanlı şairler ilgi göstermişler ve Sebk-i Hindi tarzında şiirler yazmışlardır. Klasik Türk Edebiyatında da özellikle 17. Yüzyıl şairleri çok sayıda şiir yazmışlardır. Urdu edebiyatı şairleri de bu tarza yakın şiirler yazmışlardır. Urdu ve Fars edebiyatı dahilinde Türk asıllı olan ve Farsça-Urduca şiirler yazan Mirza Abdülkadir Bidîl, Mir Takir Mir, Mirza Rafi Sauda, Mir Hasan ve Mirza Esedullah Han Galib'in yaşam öyküleri, eserleri ve şiirleri hem Türk hem de Urdu edebiyatının önemli konularıdır.