Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Arslan, Aziz Serkan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    6100 Sayılı Hmk Madde 401 Hükmüne Göre Delil Tespitinde Görevli Ve Yetkili Mahkeme
    (2013) Arslan, Aziz Serkan
    Çalışmamızda öncelikle delil tespiti müessesesi hakkında bilgiler verildikten sonra delil tespiti hakkında HMK"da yer alan hükümler genel olarak incelenmiştir. Çalışmamızın konusu olan delil tespitinde görevli ve yetkili mahkeme konusu HMK"nın 401. maddesinde düzenlenmiştir. İncelememiz esnasında HMK 401. madde hükmü, önceki kanun hükümleri, HMK"nın genel amacı ve diğer bazı ülkelerdeki değerlendirilmiştir. düzenlemeler göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Borçlunun Ağır Hastalığı Halinde İcra Takibinin Taliki
    (2019) Arslan, Aziz Serkan
    İcra hukuku vasıtası ile alacaklı tatmin edilmeye çalışılırken alacaklının alacağınıtahsil yetkisinin sınırlarının belirlenmesinde çeşitli ilkeler ve kurallar ortayaçıkmıştır. Bu kurallardan birisi de tatil ve talik hallerinde borçluya karşı icratakip işlemlerinin gerçekleştirilemeyeceği kuralıdır. İcra hukukunda talik halleribelirlenirken borçlunun ve üçüncü kişilerin korunmaya değer hak ve menfaatlerinigözeten doğal insan hakları ve evrensel ilkeler esas alınmıştır. Borçlununkorunmaya değer hak ve menfaatlerinden birisi de ağır hastalık hallerindekendisine karşı gerçekleştirilecek takip işlemlerinin talik edilmesi (ertelenmesi)diğer bir ifadeyle durdurulması hakkıdır. Borçlu ağır hastalık nedeniyle talikhakkını kullanırken alacaklının da menfaatinin korunması açısından kanunkoyucu bu durumun resmi belge ile ispatlanmasını şart koşmuştur. Borçlununağır hastalığına rağmen gerçekleştirilecek icra takip işlemleri ise modern hukuktakabul edildiği üzere kural olarak askıda geçerli kabul edilecek ancak şikâyetedilebilirlik gibi sonuçlarını talik halinin sona ermesinden itibaren doğuracaktır.
  • [ X ]
    Öğe
    BORÇLUNUN TUTUKLULUĞU VEYA HÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İCRA TAKİBİNE ETKİLERİ
    (2021) Arslan, Aziz Serkan
    İcra ve İflâs Kanunu sosyal gerekçelerle bazı hallerde borçluya karşı takip işlemi yapılmasını doğru görmemiş ve bu hallerin ortaya çıktığı zaman zarfında takip işlemlerinin yapılmamasını uygun bulmuştur. İİK m. 51 ile 56 arasında “Tatiller ve Tâlikler” başlığı altında düzenlenen bu hallerde borçluya karşı icra takip işlemleri yapılamaz. Borçlunun tutukluluk ve hükümlülük hali de İİK m.54’te talik hallerinden biri olarak düzenlenmiştir. Çalışmamızda öncelikle tatil ve talik halleri hakkında genel olarak bilgi verilecek sonrasında bu hallerden birisi olan tutukluluk ve hükümlülük hali üzerinde durularak icra takip sürecine etkisi ve sonuçları açıklanacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Covid-19 Salgını Sebebiyle İcra Takiplerine İlişkin Düzenlemelerin Değerlendirilmesi
    (2020) Arslan, Aziz Serkan
    Dünya üzerinde ve ülkemizde son günlerde ortaya çıkan ani COVİD-19 salgını, işletmeleri ve kişileri olduğu kadar devletleri de ekonomik ve sosyal olarak ciddi şekilde sarsacak sonuçlar orta - ya çıkarmaktadır. Kişilerin bağışıklık mekanizmalarını etkisiz hale getirerek hayatlarını tehdit eden bu durumun aynı zamanda ülkele - rin kamu düzenini ve ekonomilerini de tahrip etmesinin önlenmesi veya etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla devletler de bir takım yasal tedbirler almaya yönelmektedir. Çalışmamızda özellikle 2020 Mart ayından itibaren ülkemizde etkisini gösteren salgına karşı Cum - hurbaşkanlığı Kararları, Kanunlar, Genelgeler ve Bakanlık Görüşleri şeklindeki yasal tedbirlerin kronolojik olarak icra ve ifls takiplerine, sürelere, konkordato süreçlerine, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve delil tespiti gibi kurumlara etkileri ve sonuçları üzerinde durulacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hmk Hükümlerine Göre Teminat Kurumu Ve Dava Şartı Niteliği
    (2014) Arslan, Aziz Serkan
    …
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hukuk muhakemeleri kanunu’nda öngörülen gider avansının uygulanması ile ilgili ortaya çıkan bazı meseleler ve bunların değerlendirilmesi
    (2012) Ercan, İbrahim; Arslan, Aziz Serkan
    Yargılama esnasında oluşan ve yargılama sonunda haksız çıkan tarafça ödenen yargılama giderleri ile ilgili 6100 sayılı HMK önemli değişiklikler öngörmüştür. Kanun öncelikle yargılama giderlerinin neler olduğunu açıkça belirttikten sonra bu giderlerin davanın başında davacı tarafından peşin gider avansı şeklinde ödenmesini zorunluluk haline getirmiştir. Çalışmamızda öncelikle yargılama giderleri hakkında genel bilgiler verildikten sonra dava şartı haline gelen gider avansının zaman bakımından uygulanması ve delil avansı ile ilişkisi incelenmiştir. Gider avansının uygulanması ile ilgili ortaya çıkan bazı meseleler önceki kanun hükümleri, HMK?nın genel amacı ve diğer kanunlardaki düzenlemeler göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    İcra ve iflas hukukunda teminat
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2003) Arslan, Aziz Serkan; Taşkın, Alim
    Dava açma ve açtığı dava neticesinde icra dairelerine başvurarak hükmün icrasını talep etme hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile herkese tanınmış bir haktır. Dava açan veya icra dairelerinden talepte bulunan kişilerin kural olarak teminat göstermesi gerekmez. Ancak kanun koyucu belli hallerde dava açılmasını ve icra dairelerinden talepte bulunulmasını teminat gösterme şartına bağlamıştır. Kanun koyucunun kural olarak herkesin rahatça kullanabileceği dava hakkına ve diğer hukuki taleplerine bazı hallerde teminat şartı getirmesinin altında yatan sebep; tarafların, yargılama sonucunda veya birtakım icra işlemleri sonucunda uğrayacakları haksız maddi kayıplara karşı önceden tedbir alınmasıdır. Bu çalışmada teminat hakkında genel bilgiler verildikten sonra icra takibi sırasında, icra takibinden kaynaklanan davalarda, hukuki himaye tedbirlerinde ve konkordatoda teminat konusu incelenmiştir. Son bölümde de teminattan muafiyet konusu incelenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KAPSAMINDA HUKUK MAHKEMELERİNDE DURUŞMANIN KAYIT VE YAYIN YASAĞI
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Arslan, Aziz Serkan
    Tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar hızlı bir değişim içerisinde olan teknolojik gelişmeler yargılama alanda da pek çok olumlu yönde yeniliklere fırsat sunmuştur. Özellikle internetin ortaya çıkışıyla birlikte bilgiye ulaşım kolaylaştığı gibi şehirler arası mesafeler sorun olmaktan çıkmış, kişiler arasında daha sağlıklı iletişim imkanları doğmuştur. Bu durum yargılamanın taraflarına ve vekillere önemli zaman ve masraf tasarrufu sağlamış, yargılamanın daha ucuz ve hızlı olmasına katkı sunmuştur. Neticeten adil bir yargılamanın temel gereksinimlerinden olan usul ekonomisi gibi yargılama ilkelerinin uygulanması kolaylaşmıştır. Dijitalleşme ve teknolojik gelişimin medeni yargılama hukukuna sunduğu katkılar kabul edilmekle bazı sorunlara da neden olduğu bir gerçekliktir. Bu sorunlardan biri de HMK m.153’te düzenlenen ‘’Kayıt ve yayın yasağı’’ başlıklı hüküm gereğince ‘duruşma sırasında fotoğraf çekilemez ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamaz.’ kuralının ihlal edilmesinin kolay hale gelmesidir. Teknolojik gelişmeler özellikle cep telefonlarının ve benzer cihazların kayıt kapasitesini ve kalitesini artırdığı gibi, bu cihazlara yüklenmiş olan sosyal medya uygulamaları hukuka aykırı olarak elde edilen bu kayıtların üçüncü kişilerle paylaşılmasını ve yayınlanmasını çok basit hale getirmiştir. Hukuka aykırı şekilde duruşmanın kayıt ve yayın yasağının ihlal edilmesi hem HMK hem de TCK kapsamında müeyyideye bağlanmış olmakla birlikte Kişisel Verilerin Korunması Kanununa da aykırılık teşkil edecektir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Konkordato Mühletinin İşçi Alacaklarına Etkisi
    (2019) Arslan, Aziz Serkan
    Ekonomik açıdan zor durumda olan kişileri ve işletmelerikorumak yanında alacaklıları ve kamunun menfaatlerini de korumayıamaçlayan konkordato kurumu 7101 sayılı Kanun’la revize edilerekdaha işlevsel hale getirilmiştir. Konkordato kurumundan yararlananborçluların belirli süre icra ve iflâs takiplerinden korunma imkânı bulunmaktadır. Ancak imtiyazlı alacaklar arasında bulunan, konkordatomühletinden önce tahakkuk etmiş işçi alacakları bu durumdan muaftır. Zira tek gelir ve geçim kaynağı ücret alacağı olan işçilerin butürden alacakları konkordato mühleti zarfında da hem yerel normlarhem de uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmıştır. Çalışmamızda öncelikle 7101 sayılı Kanun değişiklikleri çerçevesinde konkordato kurumu kısaca tarif edildikten sonra konkordato mühletisüresince muafiyet tanınan işçi alacakları belirtilecek son olarak daişçi alacaklarına tanınan imtiyazın etkileri ve nedenleri üzerinde durulacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    LİMİTED ŞİRKET HİSSESİNİN HACZİ VE HACZİN SONUÇLARI
    (2018) Arslan, Aziz Serkan
    Sermaye şirketleri arasında yer alan limited şirketlere ilişkin hükümler 6102 sayılı TTK’da yeniden ele alınmıştır. Bu hükümler arasında yer alan ve “Ortakların Kişisel Alacaklıları” başlığı altında kaleme alınan 133. madde düzenlemesi ile, şirket hisselerinin haczine ilişkin önemli yenilikler yapılmıştır. Yeni düzenlemeye göre, sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından alabilecekleri gibi, borçlularına ait olan, senede bağlı olan veya olmayan payların, İİK’nın taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesi ve paraya çevrilmesi yolu ile de alabileceklerdir. Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde olduğu gibi limited şirkette de alacakları için, ortağın şirketten olan diğer alacaklarına da haciz yaptırabilme yetkisine sahiptirler. TTK m. 133 ile limited şirketlerde haczin ve paraya çevrilmenin hangi hükümlere göre yapılabileceği açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre limited şirketlerde borçlu ortağın payı İİK’nın taşınırlara dair hükümlerine göre haczedilebilecektir. Çalışmamızda TTK hükümlerindeki yenilikler ışığında limited şirket hissesinin haczi incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Limited Şirket, Haciz, Türk Ticaret Kanunu, Hisse, Borçlu
  • [ X ]
    Öğe
    SES VE GÖRÜNTÜ NAKLİ YOLU İLE DURUŞMAVE UYGULAMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2023) Arslan, Aziz Serkan
    Çağımızda yaşanan dijital gelişmeler yargılama hukuku alanında duruşmaların yapılma yöntemine ilişkin olarak e-Duruşma şeklinde farklı bir seçenek ortaya çıkarmıştır. Bu yönteme ilişkin ülkemizdeki ilk yasal düzenleme, günümüz teknolojisinin yargılama alanında kullanılması, hız ve etkinlik sağlanması amacıyla kanun koyucu tarafından 04.02.2011 tarihinde 27836 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu 149 maddesi ile kaleme alınmıştır. “Ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla veya başka yerde duruşma icrası” madde başlığı altında, taraflardan birinin talebi üzerine talep eden tarafın veya vekilinin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usûl işlemleri yapabilmelerine ayrıca mahkemenin resen veya taraflardan birinin talebi üzerine; tanığın, bilirkişinin veya uzmanın aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. Medeni yargılama hukukunda temel dayanağını Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.149 ile bulan alan e-Duruşma yöntemi, HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten pandemi’nin başladığı 2020 yılına kadar pratikte sık uygulanmayan bir yöntem olarak kalmıştır. Ancak aniden ortaya çıkan pandemi koşullarının da etkisiyle özellikle salgının yayılma hızının önlenmesi amacıyla her alanda alınan tedbirler kapsamında HMK m.149 hükmünde değişikliğe gidilerek taraflarca e-Duruşma yöntemine başvuru kolaylaştırılmış, mahkemelerde e-Duruşma yönteminin gereksinimlerinden olan teknolojik altyapının tamamlanmasına önem verilmiş ve e-Duruşma uygulanmasına ilişkin daha detaylı usûl ve esasları içeren, HMK’nın 149. maddesinin beşinci fıkrasına dayanılarak hazırlanan ‘'Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik’' 30 Haziran 2021 tarihli 31527 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Uluslararası zeminde kabul gören, ulusal strateji belgelerinde ve mevzuatımızda da yer alan, çağımızın gerekleri ile uyumlu olduğu hususunda kuşku bulunmayan ‘e-Duruşma’ sisteminin yaklaşık üç yıllık uygulamasında teknik altyapı çalışmaları sayesinde sistem neredeyse ülkemizdeki tüm mahkemelerde kullanılmaya başlanılmış, özellikle taraflar açısından daha hızlı, ucuz ve basit olması gibi avantajları nedeniyle üzere sıklıkla başvurulan bir duruşma yöntemi haline gelmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    THE EFFECT OF DETENTION AND CONVICTION OF DEBTOR ON ENFORCEMENT PROCEEDINGS
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Arslan, Aziz Serkan
    The Enforcement and Bankruptcy Law did not see it correctly to follow up against the debtor in some cases on social grounds and found it appropriate not to perform follow-up procedures during the time these situations ad appeared. In these cases, which are organized under the title of “Restdays and Postponement” between 51 and 56, execution follow-up procedures cannot be made against the debtor. The debtor’s imprisonment and imprisonment were also arranged as one of their state in IIK m.54. In our study, first of all, restday and postponement states will be generally explained and then the effects and consequences of detention and sentence on the enforcement follow-up process will be discussed.
  • [ X ]
    Öğe
    Yargıtay Kararları Işığında İcra Takiplerinin Birleştirilmesi
    (2017) Arslan, Aziz Serkan
    Alacaklının alacak hakkını devlet yardımı ile alabilmek amacıyla başlatmış olduğu icra takibinde takiplerin birleştirilmesi hususu uygulamada yaygın olarak kullanılmakla birlikte sıklıkla problem yaşanan konulardan biridir. Bu konuda uygulayıcı konumda bulunan icra dairelerine ve mahkemelere yol gösterebilecek kaynak son derece sınırlıdır. İcra takiplerinin birleştirilmesine ilişkin en önemli dayanak noktası ise İİK'da bu konuda açık bir düzenleme bulunmadığı için Yargıtay kararları ve HMK hükümleridir. Yargıtay, güncel kararlarında icra takiplerinin belli koşullar altında birleştirilmesine olanak sağlamakla birlikte bu koşullara ilişkin olarak ise HMK hükümlerine atıfta bulunmaktadır. Çalışmamızda öncelikle Yargıtay'ı takipleri birleştirmeye iten nedenleri tespit ettikten sonra takiplerin hangi koşullarda birleştirilebileceğini irdeleyeceğiz. Son olarak ise Yargıtay'ın da belirttiği üzere HMK hükümlerini göz önünde bulundurarak takiplerin birleştirilmesi kararının sonuçları üzerinde duracağız.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim