Yazar "Boyunağa, Hakan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • [ X ]
    Öğe
    Effect of nitrogen mustard, a vesicant agent, on lymphocyte energy metabolism
    (Walter De Gruyter Gmbh, 2006) Kenar, Levent; Boyunağa, Hakan; Serdar, Muhittin; Karayilanoğlu, Turan; Erbil, M. Kemal
    Background: The vesicant agents sulfur and nitrogen mustards, which contain chloroethyl groups, are potent inhibitors of DNA synthesis and cell growth, likely changing the utilization of anaerobic glycolysis for energy generation. Methods: To investigate the effect of nitrogen mustard on cellular energy metabolism, lymphocytes treated with increasing doses of mechlorethamine (HN2), a nitrogen mustard and an analogue of sulfur mustard, were incubated with radiolabeled glucose. The rates of aerobic and anaerobic glycolysis were then determined. Results: Glycogen consumption was significantly higher in cells treated with HN2 in a dose-dependent manner compared to untreated cells. Similarly, the amount of end-product lactate was increased, but CO2 was reduced in HN2-treated cells. Conclusions: Lymphocytes normally use aerobic glycolysis under aerobic conditions, but energy metabolism predominantly involved anaerobic glycolysis after severe intoxication with mustard agent.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Mısır Şurubunun Metabolizmada Oluşturduğu Anarşi Ve Hastalıklarla İlişkisi
    (2018) Boyunağa, Hakan; Badem, Nermin Dindar; Mortaş, Tülay
    Yüksek fruktoz içeren mısır şurubunun tüketimi son elli yılda tüm dünyada artmıştır. Hazır gıdalara bol miktarda ilave edilen ve içeriğinde yüksek fruktoz bulunduran mısır şurubu metabolizmada anarşiye yol açmaktadır. Fruktoz, bağırsak ve karaciğer hücre yüzeyinde bulunan kanallara (GLUT: glukoz transporter) yüksek afinitesi nedeni ile hızla karaciğer ve pankreas hücrelerine dolmaktadır. Katabolizmasında yer alan enzimlerin kinetik özelliklerinin diğer şekerlerden farklı olması nedeni ile karaciğerde yağ asidi ve kolesterol sentezine yönlenmektedir. Ayrıca aşırı alındığında katabolizmasında yer alan fruktokinaz enzimi nedeni ile ürik asit oluşumunu arttırmakta ve gut artriti, gut nefritine yol açabilmektedir. Yüksek fruktoz içeren mısır şurubunun aşırı tüketimine bağlı olarak, organ içi yağlanma, obezite, insülin direncinde artış, ürik asit artışı, hipertansiyon gibi birçok patoloji tetiklenmektedir. Üretimindeki izolasyon aşamalarında civa ve karbonil bileşikleri bulaşımı da farklı patolojilere yol açabilmektedir. Oluşturabileceği patolojiler göz önüne alındığında, glukoz gibi diğer şekerlerden farklı bir metabolizmaya sahip olan fruktozun mısır şurubuyla aşırı alınmasına çok dikkat edilmesi gerekmektedir.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Radyoterapi sonrası MCF-7 meme kanseri hücre kültürlerinde glukoz metabolizması değişiklikleri
    (2006) Cengiz, Mustafa; Boyunağa, Hakan; Yıldız, Ferah; Ural, A. Uğur; Atahan, İ. Lale
    Kanser hücreleri hızlı metabolizmalarını kompanze etmek için normal hücrelere göre daha fazla anaerobik glikoliz yaparlar. Bu çalışmanın amacı radyasyonun tümör metabolizması üzerine etkisinin belirlenmesidir.. MCF-7 meme kanseri hücre kültürleri 4 gruba ayrıldı. İki kontrol grubu (aerobic ve anaerobik), iki çalışma grubu aeorbik ve anaerobik (hücre kültürleri 600 cGy tek doz, Co-60 teleterapi cihazıyla ışınlandı) ve radyoişaretli glukozla 4 saat inkübe edildiler. Anaerobik gruplar ise KCN eklenerek hazırlandı. Radyoişaretli CO2 izole edildi ve özel tüplerde toplandı. Ayrıca süpernatandan anion-exchange kromotografi kullanılarak elde edilen glukoz metabolizlması son ürünleri olan laktat, piruvat ve asetat sıvı sintillasyon yöntemiyle ölçüldü. Süpernatanda bulunan glukoz, glukoz oksidaz enzimatik yöntemiyle ölçüldü. Glikojen yıkımı ve laktat üretimi anaerobik ve radyasyon gruplarında anlamlı olarak daha fazla bulundu (p<0.01). CO2 üretimi kontrol grubunda anlamlı ölçüde daha yüksekti (p<0.01). Bütün bulgular bir arada incelendiğinde radyasyonun tümör hücrelerini, yüksek glikojen yıkımı, yüksek laktat aretimi ve düşük CO2 üretimiyle, daha anaerobik glikolize ittiğini söyleyebiliriz. Radyasyon tek başına tümör hücrelerindeki anaerobik glikolizi artırmış ve hücrelerin daha hipoksik olmasını sağlamıştır.
  • [ X ]
    Öğe
    The Effectiveness of Wet Cupping Therapy andEvaluation of Changes in Lactic Acid Levels inPatients with Myofascial Pain Syndrome
    (2020) Aras, Müyesser; Badem, Nermin Dindar; Kültür, Turgut; Boyunağa, Hakan; Keskin, Esra Dilek; Rajput, Kaleem Ullah; Dursun, Gamze
    Objective: Wet cupping therapy is used as a traditional and complementary therapy with a wide application all around the world for especially pain conditions. The aim of this study was to evaluate the effectiveness of wet cupping therapy (WCT) and to assess the changes in lactic acid (LA) levels in isolated leucocyte of the venous and cupping blood samples in patients with myofascial pain syndrome (MPS). Material and Methods: Patients aged between 18 and 65, and diagnosed with MPS were included the study. The Visual Analogue Scale (VAS) was recorded baseline, at 1st and 3rd months, Nothingham Health Profile (NHP) and Beck Depression Index (BDI) scores were recorded at baseline and 1st month follow-up in patients. The level of LA in isolated leucocyte of venous and cupping blood were also measured before and after 15 days WCT. Results:There was a significant decrease in VAS level from baseline to 1 and 3 months (p<0.001) and in BDI, NHP from baseline to 1 month (p <0.05). We found a significant decrease in the concentration of LA in isolated leucocyte of cupping blood 15 days after WCT (p<0.05). The median level of LA in isolated leucocyte of venous blood was lower than the levels before WCT but it wasn’t statistically significant (p>0.05). Conclusion: In conclusion, WCT is found to be effective in clinical improvements of VAS, BDI and NHP scores in our study. This study also suggests that WCT may be beneficial for pain through reducing LA levels in cupping blood in patients with MPS.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Urinary neopterin levels in the different stages of pregnancy
    (Karger, 2005) Boyunağa, Hakan; Bayram, Merih; Keles, Hatice; Yücel, Aykan; Sağsöz, Nevin; Özer, Güler; Akgül, Emin Özgür
    Background/Aims: Neopterin is a biochemical marker of activated cell-mediated immune response which increases in pathological conditions associated with cellular immune activation as well as in pregnancy where cellular immune response is predominant. The aim of this study was to determine the urinary neopterin level in each trimester of pregnancy and to determine if it can be used as a marker. Methods: 104 healthy pregnant women ( mean age 22.10 +/- 4.39 years; 36 in the first, 30 in the second and 38 in the third trimester) and 16 nonpregnant healthy women ( mean age 20.94 +/- 4.48 year) were included. Results: The mean urinary neopterin concentration of all pregnant women was higher than that of non-pregnant women (166.4 +/- 31.7 and 103.1 +/- 27.5 mu mol/mol creatinine respectively, p < 0.01). The mean urinary neopterin levels in each trimester and nonpregnant women were 139.8 +/- 49.6, 131 +/- 40.2, 227.9 +/- 86.5 and 103.1 +/- 27.5 mu mol/mol creatinine, respectively. Urinary neopterin levels were not significantly different between non-pregnant, first and second trimester groups, but were significantly higher in the third trimester than each of these groups ( p < 0.05, p < 0.01 and p < 0.01 respectively). Conclusion: Urinary neopterin levels increase significantly in the third trimester probably due to more predominated cellular immunity. The pathologies causing cellular immune activation, especially in the first two trimesters can be predicted with urinary neopterin levels. Copyright (C) 2005 S. Karger AG, Basel.