Yazar "Duru, Özkan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Küçük Resim
    Öğe
    Antiparasitic efficiency of Artemisia absinthium on Toxocara cati in naturally infected cats
    (2011) Yıldız, Kader; Başalan, Mehmet; Duru, Özkan; Gökpınar, Sami
    Amaç: Bu çalışmada Toxocara cati ile doğal enfekte kedilere Artemisia absinthum ekstresinin etkinliğini ile in vitro ortamda T.cati yumurtasındaki embriyonik gelişime etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Artemisia absinthum ekstresi kedilere 300 mg/kg (Grup 1) ve 600 mg/kg (Grup 2) dozda ağızdan verilmiştir. Ekstre günde bir kez olacak biçimde 7 gün süreyle uygulanmıştır. Kedilerin dışkıları tedavi öncesinde, tedavi esnasında ve tedavi sonrasında makroskobik ve doymuş tuzlu su fl otasyon yöntemi ile mikroskobik olarak incelenmiştir. Ekstre verilmesi bittikten sonraki 8 gün süreyle dışkı incelenmiştir. Dışkı yumurta sayısındaki değişim McMaster tekniği kullanılarak belirlenmiştir. Bulgular: Deneme gruplarındaki kedilerde gram dışkıdaki yumurta sayısının dereceli olarak azaldığı gözlenmiştir. Tedavi esnasında kedilerde ALT, AST, ALP, üre ve kreatinin aktivitelerinin fi zyolojik değerler arasında olduğu belirlenmiştir. A.abstinhum ile yapılan in vitro denemelerde tüm gruplarda (tedavi ve kontrol) T.cati yumurtaları içindeki embriyonik gelişimin benzer olduğu gözlenmiştir. A.absinthum ekstresi in vitro ortamda larva gelişimini engellemediği belirlenmiştir. Sonuç: Bu bitki ekstresi gelecekte parazit hastalıkalrının tedavisi için bir alternatif olabilir.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Die Therapheutische Wirksamkeit von Tylosin bei der Kälberkryptosporidiose
    (2013) Duru, Sibel Yasa; Öcal, Naci; Yağcı, Buğrahan Bekir; Gazyağcı, Serkal; Duru, Özkan; Yıldız, Kader
    Çalışmada dışkılarında Cryptosporidium parvum ookistleri tespit edilen 23 (18 buzağı tedavi grubu, 5 buzağı kontrol grubu) ishalli buzağıda tylosinenin (Tylan 200, Elanco) terapötik etkinliği incelenmiştir. Tedavi grubundaki buzağılara günde bir kere 20 mg/kg dozunda tylosin 5 gün süreyle intramuskuler olarak uygulandı. Dört buzağıda tedavinin dördüncü, 8 buzağıda altıncı, 6 buzağıda yedinci gününden itibaren dışkıda ookiste rastlanmadı. Kontrol grubunda ise 10 gün süresince incelenen dışkılarında ookist sayısında önemli bir azalma görülmedi. Çalışmada dışkıdaki ookist sayılarına bakılarak tylosinenin günde bir kere 20 mg/kg dozunda 5 gün süreyle intramuskuler olarak uygulanması buzağı kriptosporidiozunun tedavisinde etkili bulundu.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of Colostral Passive Immune Transfer Success in Turkish Kangal Shepherd Dogs
    (Kafkas Univ, Veteriner Fakultesi Dergisi, 2024) Kara, Erdal; Öcal, Naci; Duru, Özkan; Duru, Sibel Yasa; Şenel, Yasin
    The aim of this study was to investigate the passive immune transfer process and its effects in Turkish Kangal shepherd dogs. The material of the study consisted of 15 dams and their 138 offspring in the region of Central Anatolia, Turkiye. Blood samples were collected from the surviving puppies at 48 +/- 4 h postpartum and IgG levels were measured using the ELISA method. Before the blood samples were collected, 34 of the puppies (26.64%) died, 56 of the 104 puppies (40.58%) whose blood samples were collected and IgG analyses were done died prior to weaning, and 48 (34.78%) survived until weaning. All of the analyzed blood samples had IgG levels above 230 mg/dL and there was no passive transfer failure. The average blood IgG level of the puppies was 664.86 mg/dL. The effects of litter size and birth season on passive transfer success were statistically significant (P<0.05), while maternal age and the sex of the puppy were not significant (P>0.05). There was no correlation between the average blood IgG levels of the puppies and group mortality rates (r =-0.44). In conclusion, while the rate of passive transfer success for Turkish Kangal shepherd dogs was found to be high compared to other breeds, the high rate of mortality among the puppies suggested that dams and their litters should be cared for more carefully in the neonatal period.
  • [ X ]
    Öğe
    Kırıkkale Yöresi’nde Yetiştirilen Taklacı Güvercinlerde (Columba livia domestica ) Haemoproteus spp.’nin Yaygınlığı
    (2017) Sürsal, Neslihan; Atan, Perçem; Gökpınar, Sami; Duru, Özkan; Çakmak, Ayşe; Yıldız, Kader
    Amaç: Haemoproteus spp. güvercinlerde sıkça görülen kan parazitlerindendir. Bu parazitin varlığı Türkiye dahil dünyanın pek çok farklı coğrafibölgelerindeki güvercinlerden bildirilmiştir. Kırıkkale yöresinde güvercin yetiştiriciliği hobi olarak yapılmaktadır. Bu güvercinlerde Haemoproteusspp.’nin yaygınlığına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada Kırıkkale yöresinde hobi amaçlı yetiştirilen taklacı güvercinlerde Haemoproteusspp.’nin yaygınlığının belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntemler: Bu çalışmada Şubat–Mart (2016) tarihleri arasında Kırıkkale’nin güvercin yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı, iki farklı bölgesinde(Kırıkkale merkezi ve Yahşihan ilçesi) 173 taklacı güvercin incelenmiştir. Güvercinlerin kanat altı venasından heparinli mikrokapillar tüp aracılığıylakan örnekleri alınmıştır. Alınan kan örneklerinden yayma froti hazırlanmış ve %5’lik Giemsa ile boyanmıştır. Güvercinlerde bulunan ektoparazitlerinayrı kapaklı kutulara alınmıştır. Güvercinlere ait epidemiyolojik bilgiler (yaş ve cinsiyet) hayvan sahibi tarafından öğrenilmiş ve kayıt altına alınmıştır.Bulgular: İncelenen 173 güvercinin 23’ü (%13,2) Haemoproteus spp. ile enfekte bulunmuştur. Parazite 1 yaş ve üzeri güvercinlerde %73,9, 1yaş altı güvercinlerde ise %26,1 oranında rastlanmıştır. Haemoproteus spp. dişilerde %56,6 (13/23), erkeklerde %43,4 (10/23) oranında gö-rülmüştür, enfeksiyon görülmesi bakımından cinsiyete bağlı bir farlılık tespit edilmemiştir (p 0,821). Güvercinlerde bulunan ektoparazitlerinhepsi Columbicola spp. olarak teşhis edilmiştir.Sonuç: Kırıkkale yöresindeki güvercinlerde Haemoproteus spp.’nin varlığı bu çalışma ile ilk kez belirlenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Neuroprotective role of n-acetylcysteine (NAC): countering doxorubicin neurotoxicity via TH, Nurr1, and iNOS expression
    (2024) Anteplioğlu, Tuğçe; Çınar, Miyase; Yaldız, Gözde; Kayabaşı, Sevgi Betül; Duru, Özkan; Kabakçı, Ruhi
    Chemotherapy is an effective treatment for cancer, but it can cause cognitive disorders broadly referred to as “chemobrain.” One of the most commonly used chemotherapeutics, doxorubicin (DOX), has been associated with the potential for brain damage and cognitive dysfunction. N-acetylcysteine (NAC) has been identified as a potential brain protector with antiapoptotic, antioxidant, and anti-inflammatory effects. The objective of this study was to investigate the potential protective effect of NAC against DOX-induced brain damage. Female Wistar albino rats were randomly assigned to one of three groups: control, DOX, or NAC prophylaxis. Brain samples were collected for histopathological and immunohistochemical analyses, with a particular focus on regions that are crucial for cognition and memory. The DOX group exhibited significant histopathological changes, including neuronal shrinkage, degeneration, and necrosis in the striatum, hippocampal region, and cerebral cortex. Immunohistochemical analysis revealed the presence of neuroinflammation and neurodegeneration, with an increase in inducible nitric oxide synthetase (iNOS) immunopositivity. Administration of NAC effectively reduced iNOS immunopositivity, neuronal damage, degeneration, and necrosis in the prophylaxis group. Among the brain regions examined, the prophylaxis group demonstrated the most effective protection in the hippocampal region. Therefore, NAC has the potential to protect against or alleviate DOX-induced cognitive impairments.
  • Küçük Resim
    Öğe
    The relationship of leptin and thyroid hormones with milk yield and some fertility parameters in Simmental dairy cows during transition period
    (Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2021) Duru, Özkan; Devrim, Alparslan Kadir; Macun, Hasan Ceyhun; Duru, Sibel Yasa; Şenol, Ali
    In this study, transition period cows were used to test the hypothesis that serum levels of leptin and thyroid hormones would correlate the production efficiency such as milk yield, body condition score, and fertility in dairy cows raised under the same controlled conditions. The study comprised 37 Simmental cows, which were 3 years old and between 257-265 days of gestation. Serum levels of leptin, T3, T4, FT3, and FT4 hormones were measured in blood samples obtained from the animals, which were in the period of 3 weeks before and 3 weeks after delivery. Prepartum serum leptin levels were significantly (p < 0.05) lower in cows having increased milk production compared to the first lactation peak value. Also, postpartum serum FT3 levels were significantly (p < 0.05) lower in cows having milk yield of >= 30 kg. Leptin levels were found to be inversely related with milk production and fertility. FT3 levels exhibited a negative correlation with milk production and similarly T3 levels showed an inverse correlation with body condition score. The present study proposed that routine monitoring of leptin and thyroid hormones would be useful for the reproductive management of cows with breeding problems.
  • [ X ]
    Öğe
    The therapeutic effectiveness of thyme extract in naturally infected puppies with ascariasis
    (2023) Duru, Özkan; Gökpınar, Sami; Duru, Sibel Yasa; Akanbong, Elisha; Kara, Erdal
    Objective: This study aimed to investigate the therapeutic efficacy of thyme extract in puppies naturally infected with ascarids. Material-Method: The study consisted of 20 puppies of different sexes, 2-4 months old, naturally infected with ascarid. There were given an oral 20% concentration of thyme extract for 3 days to puppies, and faecal egg counts were conducted on the 0th, 1st, 2nd, 3rd, and 7th days after the treatment was started (day 0). Also, serum urea, creatinine, AST, ALT levels were monitored on the 0th and 3rd days, together with daily clinical examination, to monitor possible toxic effects. Result: In 2 puppies (10%), the fecal egg count was highly variable at post-treatment examinations, but no reduction in egg count was observed. Egg shedding in 7 (35%) of the treated puppies was zero. It was observed that egg shedding was not completely zero in 11 of the puppies (55%). However, the egg counts decreased by 25% to 98.3%. It was also observed that the values of the measured blood biochemical values were within reference range except serum urea levels and the puppies did not show any clinical sign of toxicity during the treatment. Conclusion: It was concluded that the thyme extract did not have any toxic effect in the puppies at the concentration studied, and it could be effective in the treatment of ascariasis.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Therapeutic Efficiency of Tylosin in Bovine Cryptosporidiosis
    (Kafkas Univ, Veteriner Fakultesi Dergisi, 2013) Yasa Duru, Sibel; Öcal, Naci; Yağcı, Buğrahan Bekir; Gazyağcı, Serkal; Duru, Özkan; Yıldız, Kader
    …
  • [ X ]
    Öğe
    Vinkristin sülfat ile tedavi edilen transmissible venereal tümörlü köpeklerin serum vasküler endotelyal büyüme faktörü seviyeleri
    (2021) Kocabaş, Esra; Duru, Özkan; Macun, Hasan Ceyhun
    Amaç: Sunulan çalışmada tümör anjiyogenezisinde önemli bir faktör olan\rvasküler endotelyal büyüme faktörü’nün (VEGF) transmissible venereal tümör’lü (TVT) köpeklerde serum konsantrasyonlarını belirlemek ve\rvinkristin sülfat ile tedavide bu faktörün seyrini değerlendirmek amaçlanmıştır. Diğer taraftan VEGF seviyesi ile vinkristin sülfat uygulama sayısı arasındaki ilişki araştırılmıştır.\rGereç ve Yöntem: Çalışma materyalini; ovariohisterektomi (OHE) yapılmamış, TVT tanısı konulmuş kangal ve kangal melezi 12 dişi köpek (çalışma grubu), OHE yapılmamış kangal ve kangal melezi sağlıklı 12 dişi köpek\r(kontrol grubu) oluşturdu. Çalışma grubuna alınan 12 köpekten her tedavi öncesi ve tedavi bittikten 1 hafta sonra kan alındı. Kontrol grubunda yer\ralan köpeklerden bir kez kan alındı.\rBulgular: Çalışma grubunda yer alan vakaların tamamı 3-8 (4,33±1,43)\rvinkristin sülfat uygulamasıyla tedavi edildi. Hastaların 3’ü 3 uygulamayla, 6’sı 4 uygulamayla, 1’i 5 uygulamayla, 1’i 6 uygulamayla ve 1’i 8 uygulamayla iyileşti. Tedavi öncesi serum VEGF seviyesi ile vinkristin sülfat uygulama sayısı arasında yapılan korelasyon analizinde istatistiksel olarak\ranlamlı olmayan pozitif korelasyon belirlendi(r =0,051). Çalışma grubundaki köpeklerin tedavi öncesi serum VEGF değeri ile kontrol grubundaki\rköpeklerin serum VEGF değerleri karşılaştırıldığında, istatistiksel bir fark\rtespit edilmedi (p=0,160).\rÖneri: Sonuç olarak TVT’li köpeklerin serum VEGF değerinin sağlıklı\rköpeklere göre yüksek olmasına rağmen istatistiksel bir fark olmadığı\rbelirlendi. Tedavi öncesi serum VEGF değeri ile uygulama sayısı arasında\rkorelasyon bulunmadı.