Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kaya, Ömer" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nde yapılan adli otopsilerde kardiyak olmayan ölümlerde koroner ateroskleroz sıklığının saptanması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Kaya, Ömer; Eke, Salih Murat
    GİRİŞ VE AMAÇ: Kalp ve damar hastalıkları, günümüz dünyasında mortalite ve morbidite nedenlerininin en başında bulunmaktadır. Bu durumun temelinde de genel olarak ateroskleroz yatmaktadır. Kardiyak kökenli ölümlerin bir kısmı, hiçbir klinik belirti vermeksizin hayatın herhangi bir anında ortaya çıkmaktadır. Ayrıca aterosklerotik hastalıklar; hayatta kalanlarda ülke ekonomisi ve kişinin yaşam kalitesine negatif yönde etki eden bir durumdur. Böylesine önemli bir sağlık sorununda, külfetli tedavi çalışmalarından daha çok koruyucu hekimlik çalışmalarına ağırlık verilmesi gereği açıktır. Otopsi, geçmişten günümüze kadar bir eğitim aracı olarak kullanılmakta ve otopsilerden elde edilen veri ve istatistiki bilgiler birçok bilimsel araştırma için temel oluşturmaktadır. Elde edilen bu istatistiki bilgilerle oluşturulan epidemiyolojik veriler; beklenmedik ölümlerin önlenmesi, hastalığın oluşumu ve ilerleyişinin durdurulabilmesi bakımından önemlidir. Bu tez kapsamında inceleyeceğimiz olgular travmatik nedenlerle meydana gelen nonkardiak ölüm olgularıdır. Adli otopsilerde koroner aterosklerozun sıklığı hakkında otopsi serilerinden elde edilen verilerin, koruyucu hekimlik uygulamaları açısından ipucu olabilecek bilimsel değerler üretilmesine kapı aralayacaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışma 1 Şubat 2018 ve 15 Nisan 2018 tarihleri arasında Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı ve Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi bünyesinde yapıldı. Belirtilen tarihler arasında Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nde yapılan adli otopsiler arasından, kardiyak kökenli olmayan travmatik bir nedenle ölenlerden 10 ve 80 yaş arasındaki, çürüme bulguları göstermeyen 133 olgu incelenmiştir. Alınan örnekler AHA koroner ateroskleroz sınıflamasına göre derecelendirildi. Son olarak analizi yapıldı. BULGULAR: Olguların 97'sinin erkek (%72,9), 36'sının (%27,1) kadınlardan oluştuğu saptandı. Olgular arasında en küçük yaş 12 iken, en büyük yaş 80 idi. Erkeklerde 75 (%56,4), kadınlarda 26 (%19,5) toplamda 101 (%75,9) olguda aterosklerotik bulgular tespit edilmiştir. Koroner arterlerdeki ateroskleroz gradelerine bakıldığında; RCA'da ve LAD arterde en sık Grade 1 lezyon görüldüğü (sırasıyla %43,6-%31,6) tespit edilmiştir. Olguların cinsiyet bazlı, semptomatik grup olarak tarif edilen Grade 4 ve üstü ile Grade 4 altı olarak incelenmesinde; Grade ?4 lezyonların en sık LAD arterde olduğu ve her üç koroner arterde de erkeklerde kadınlara nazaran daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Olguların yaş aralığı bazlı, semptomatik grup olarak tarif edilen Grade 4 ve üstü ile Grade 4 altı olarak incelenmesinde; ileri evre lezyonların en sık 34 (%25,6) olgu ile LAD'de, ikinci sıklıkta 14 (%10,5) olgu ile RCA'da en az ise 12 (%9,0) olgu ile Cx'te görülmüştür. SONUÇ: Çalışmamızın sonucunda elde edilen verilere göre, çalışmamıza katılan erkek sayısının kadınlardan fazla olduğu tespit edildi. Olgular yaş aralığına göre değerlendirildiğinde; 21-30 yaş aralığının en sık yaş grubu olduğu görüldü. Olguların yaşları cinsiyete göre değerlendirildiğinde; kadınların en sık oranla 41-50 yaş aralığında, erkeklerin en sık oranla 21-30 yaş arasında olduğu saptandı. Çalışmamızda grade 1-3 lezyonların erken yaşlarda komplike lezyonlar denen grade 4-6 lezyonların ise ileri yaşlarda görüldüğü bulundu. Her iki cinsiyette de en sık aterosklerotik bulguların LAD arterde görüldüğü tespit edildi. Histopatolojik incelemeler ile olgularda görülen aterosklerotik damar sayısına bakıldığında; en sık tek damarda, ikinci sıklıkta çift damarda, en az ise üç damarda lezyon görüldü. Anahtar Kelimeler: Adli Tıp, Adli Otopsi, Ateroskleroz, Koroner Arter, Travmatik Ölüm
  • [ X ]
    Öğe
    Rijit ve kinezyo bantlama tekniklerinin düşük ayağı bulunan inmeli bireylerde fiziksel performans, yürüyüş ve fizyolojik harcama indeksi üzerine anlık etkisinin incelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Kaya, Ömer; Arslan, Saniye Aydoğan
    Düşük ayağı bulunan inmeli bireyler fiziksel performans düşüklüğü ve yürüyüş problemleri yaşamaktadırlar. Fizyolojik enerji tüketimleri de denge ve yürüyüş problemlerinden dolayı artmaktadır. Bu çalışmanın amacı düşük ayağı bulunan inmeli bireylerde rijit ve kinezyo bantlama tekniklerinin fiziksel performans, yürüyüş ve fizyolojik harcama indeksi üzerine anlık etkisini araştırmak, aynı zamanda bu yaklaşımların birbirlerine üstünlüğünün olup olmadığını incelemektedir. Çalışmaya hemorajik veya iskemik inme tanılı yaş ortalaması 57,97 olan 40 birey dahil edildi. Bireyler Rijit Bantlama Grubu (n=20) ve Kinezyo Bantlama Grubu (n=20) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Çalışmaya katılan bireylerin fiziksel performansları tek ayak üzerinde durma testi, zamanlı kalk ve yürü testi (ZKYT) ve 5 kez sandalyeye otur kalk testi (5SOKT) ile, yürüyüş hızları 10 metre yürüme testi ile ve yürüyüşün yürüyüşün zaman mesafe karakteristikleri pudralı zeminde yürüyüş analizi ile değerlendirildi. Fizyolojik harcama indeksi (FHİ), 6 dakika yürüme testi (6DYT) sonuçları ile hesaplandı. Değerlendirmeler aynı fizyoterapist tarafından bantlama öncesi ve sonrası 45 dakika ara verilerek kaydedildi. Yapılan istatiksel analiz sonucunda her iki grupta da bantlama sonrası bantlama öncesi değerlere göre fiziksel performans, denge, yürüyüş hızı ve yürüşün yürüyüşün zaman mesafe karakteristiklerinde istatiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0,05). Ancak her iki grupta da FHİ' de istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Her iki grubu tüm değerlendirme parametreleri açısından karşılaştırdığımızda istatiksel olarak anlamlı bir fark görülmedi (p>0,05). Bu çalışma sonucunda rijit ve kinezyo bantlamanın düşük ayağı bulunan inmeli bireylerde anlık olarak etkili olduğu görüldü. Grupları karşılaştırdığımızda her iki bantlama yönteminin de benzer etkiler oluşturduğu saptandı. Düşük ayağı bulunan inmeli bireylerin rehabilitasyon programına düşük ayağa yönelik rijit veya kinezyo bantlama uygulamalarının eklenmesinin akut olarak olumlu yönde etkileyebileceğini düşünmekteyiz.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim