Yazar "Koç, Ural" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Cranial Magnetic Resonance Imaging Findings of Bonzai Abuse: A Case Report(2016) Burulday, Veysel; Koç, Ural; Tan, Sinan; İnal, Mikail; Alpua, MuratSentetik kannabinoidler (SK) Avrupa da Spice, ABD de K2, diğer taraftan Türkiye de Bonzai ismiyle popülerleş- mişlerdir. Çağımızın tehlikesi Bonzai, komplikasyonları ve nöroradyolojik bulguları literatürde çok bilinmeyen, son zamanlarda Türkiye de popüler olan bir bitkisel kaynaklı sentetik kannabinoid ilaçtır. Bunun sonucu olarak Bon- zai veya Bonzai ilişkili komplikasyonlar konusunda rad- yoloğun nöroradyolojik olarak farkında olması önemlidir. Biz bu olgu sunumunda, bilgisayarlı tomografide iskemi ile ilişkili olabilecek hipodens alanları olan, diğer taraf- tan magnetik rezonans görüntülemesinde T2 ağırlıklı ve FLAIR sekanslarda vazojenik ödemle uyumlu olduğu dü- şünülen Bonzai suistimali olgusunun kranial görüntüleme bulgularını sunduk. Ek olarak FLAIR görüntülemede kor- pus kallozumda sinyal artışı ve kanama odakları izlendi.Öğe Radyasyon çalışanlarında tiyol-disülfid homeostazisinin değerlendirilmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2016) Koç, Ural; Tan, SinanSerbest oksijen radikallerinin kimyasal olarak aktif olduğu, bir çok hastalığın temelinde rol oynadığı bilinmektedir. Radyasyon, gözle görülemeyen, serbest radikal oluşumundan sorumlu önemli nedenlerden biridir. Radyasyon kaynakları enerjilerini transfer ederek maddeleri eksite ve iyonize edebilir. Eksite ve iyonize olan maddeler organizmadaki makromoleküllerden olan deoksiribonükleik asit (DNA), protein gibi yapıları okside ederek oksidatif stres oluşumuna katkıda bulunur. Zamanla hücresel homeostazis bozulabilir ve karsinogenez süreçleri oluşabilir. Doğal ve yapay olarak etrafımızda bulunan radyasyon kaynaklarından, tıbbı sektörde kullanılan şekline olan maruziyet, son yıllarda görüntüleme teknolojisindeki ilerleme ve tedavi seçeneklerindeki (girişimsel işlemler gibi) yenilikler nedeniyle artmıştır. Bu yüzden iyonizan radyasyona maruziyette artış dikkati çekmektedir. İyonize radyasyon tehlikelidir ve koruma gerektirmektedir. Radyasyon çalışanları kronik düşük doz iyonizan radyasyona maruz kalan riskli bir gruptur. Radyasyon çalışanlarında kronik maruziyete bağlı oksidatif stres durumunu gösteren çok az çalışma vardır. Tiyol grupları sülfidrid grubu içeren oksidatif stres durumlarında önemli role sahip olan bileşiklerdir. Serbest oksijen radikallerinin primer hedeflerinden biri sülfür içeren aminoasitlerin tiyol gruplarıdır. Tiyol grupları oksidanlar ile oksidasyon reaksiyonlarına girerek disülfid bağları oluşturur. Bu disülfid bağları tiyol gruplarına geri redüklenebilir. Böylelikle dinamik tiyoldisülfid homeostazisi sağlanır. Bu çalışmanın amacı; yeni, kolay hesaplanabilen, değerlendirilebilen ve göreceli ucuz oksidatif stres belirteci olan tiyol-disülfid homeostazisini radyasyon ortamında çalışanlarda incelemek ve bunu da radyasyon ortamında çalışmayan sağlıklı kontrollerle karşılaştırmaktır. Totalde 108 katılımcı çalışmaya dahil edildi. Girişimsel radyoloji, girişimsel kardiyoloji, nükleer tıp ünitelerinde çalışan toplam 63 katılımcı radyasyon ortamında çalışan grubu oluştururken, aynı hastanede radyasyon ortamı dışında çalışan 45 kişi sağlıklı kontrol grubunu oluşturdu. Çalışmaya katılan çalışanların maruz kaldıkları radyasyon dozu yıllık izin verilen düzey olan 50 milisievertin altındaydı. Katılımcıların kanları 8 saat açlık sonrası toplandı. Serum tiyol-disülfid homeostazisi yakın zamanda Erel ve Neşelioğlu tarafından geliştirilen spektrofotometrik metod ile değerlendirildi. Radyasyon ortamında çalışanlarda ortalama serum nativ tiyol değerinde (528,96 ± 86,42 µmol/L) kontrol gruba göre (561,05 ± 104,83 µmol/L) istatistiksel olarak anlamlı düşüklük saptandı (p=0,045). Radyasyon ortamında çalışanlarda ortalama serum total tiyol değerinde (547,70 ± 91,50 µmol /L) kontrol gruba göre (580,36 ± 112, 24 µmol/L) istatistiksel olarak anlamlı olmayan düşüklük saptandı. Lineer regresyon analizinde istatistiksel olarak anlamlı olmasada nativ tiyol değerleri ile en ilişkili maruziyet olarak bulundu (p=0,083). Çalışmamız, uzun dönem düşük doz iyonizan radyasyona maruz kalmanın oksidatif strese yol açtığı ortaya koymaktadır. Bu, antioksidan rol üstlenen tiyol gruplarında geri dönüşü olmayan organizmaya zararlı yan etkiler oluşturabilir. Biz radyasyon çalışanlarında, antioksidan formulasyonlarla nutrisyonel destekleme ve çalışanların rutin takiplerinin fiziksel dozimetrelere ek olarak biyolojik metodlarla desteklenmesini önermekteyiz.