Yazar "Ulucan, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adli tıp kurumu ankara grup başkanlığı morg ihtisas dairesi'nde 2014-2018 yılları arasında otopsileri yapılan kadın ölümlerinin adli tıbbi ve sosyodemografik özeliklerinin incelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Ulucan, Murat; Eke, Salih MuratGİRİŞ ve AMAÇ: Ölüm ve kadın tek başına tıp alanının yanı sıra mitoloji, felsefe, din, hukuk ve sanat alanlarını da yakından ilgilendirir. Konu kadın ölümü olduğunda ise olay yeni bir boyut kazanır, bir kadının öldürülmesi ya da intihar etmesi ile bir erkeğin öldürülmesi veya intihar etmesi farklı dinamikler üzerinden yürür. Bu nedenle kadının öldürülmesinden önce, öldürülmesi esnası ve sonrasında yaşananların hem geride kalan yakınları hem de toplum üzerinde oluşturduğu yıkıcı etki, erkeğin öldürülmesinin oluşturduğu etkiden daha farklıdır. Adli Tıp alanında Türkçe literatürde otopsileri yapılan kadın ölümlerini irdeleyen sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Bu çalışmaların genelinde yaş, uyruk, ölüm yeri, ölüm orijini ve sebebi gibi parametreler incelenmiştir. Kadın ölümleri, sadece ölenin yakınlarını ilgilendiren bir durum değildir. Toplumsal hayatın farklı alanlarına olan doğrudan ve dolaylı etkileri nedeniyle, Sosyoloji, Felsefe, Hukuk, Sanat gibi diğer disiplinler tarafından da çalışılmıştır. Bu alanlarda yapılan çalışmalarda toplumsal cinsiyet kavramı ele alınarak kadın ölümlerine etkileri ve sonuçları değerlendirilmiştir. Amacımız alanımızda yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular ve önerileri farklı alanlarda yapılan bu çalışmalarla birlikte değerlendirip konunun multidisipliner bir yaklaşımla çalışılmasının yolunu açmak, böylece konunun uzmanları tarafından daha iyi kavranmasına, bu önemli toplumsal sorun hakkında yaratılmaya çalışılan farkındalığa ve risk faktörlerinin belirlenmesi ile çözüme yönelik çalışmalara da katkıda bulunmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nde 2014-2018 yılları arasında otopsileri yapılan 16 yaş ve üzeri 1747 kadın olgu çalışmamıza dahil edildi. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nden (UYAP) temin edilen belgeler ve T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı arşivinden temin edilen otopsi dosyaları retrospektif olarak tarandı. Olguların sosyodemografik ve adli tıbbi özellikleri olgu rapor formlarına kayıt edildi. Son olarak olgulara ait veriler kullanılarak istatistiksel analizler yapıldı. BULGULAR: Olguların yıllara göre dağılımına bakıldığında en çok otopsisi yapılan kadın ölümünün 2015 yılında olduğu saptandı. Olguların en küçüğünün 16, en büyüğünün ise 109 yaşında olduğu belirlendi. Olguların 1689'unun Türkiye Cumhuriyeti uyruklu olduğu, yabancı uyruklu olguların ise en sık Suriye uyruklu olduğu saptandı. Olguların az bir kısmının medeni, çalışma, engellilik ve psikiyatrik hastalık durumları belirlendi. 24'ünün (% 1,5) gebe olduğu tespit edildi. Ölümlerin 1036'sının (% 59,3) Ankara'da meydana geldiği saptandı. Otopsisi yapılan kadın ölümlerinde en sık görülen ölüm orijini doğal ölüm olarak belirlendi. Olguların en sık evlerinde ölü bulundukları tespit edildi. 83 olguda (% 4,8) alkol ve uyarıcı/uyuşturucu maddelerden birinin vücutta bulunduğu belirlendi. SONUÇ: 2015 ve 2016 yıllarındaki Ankara ilinde otopsileri yapılan kadın ölümlerinin sayılarının yüksek olmasının, bu yıllarda yaşanan terör eylemlerinde meydana gelen toplu ölümler olduğu saptandı. Çalışmamızdaki olguların yaş ortalaması literatüre göre daha yüksek bulundu. Suriye uyruklu kadın ölümlerinin en sık görülen yabancı uyruklu kadın ölümleri olduğu saptandı. Ölüm oranlarının evli kadınlarda evli olmayanlara, çalışan kadınlarda çalışmayanlara oranla tüm orijinlerde daha yüksek olduğu belirlendi. Psikiyatrik hastalık varlığının tüm ölüm orijinleri için risk faktörü olduğu tespit edildi. Cinayet orijinli ölümlerde gebe olanların gebe olmayanlara oranla daha fazla olduğu görüldü. Otopsisi yapılan kadın ölümlerinde doğal ölümlerin en sık görülen ölüm orijini olduğu saptandı. Bu ölümlerin en sık 76-85 yaş grubunda bulundukları tespit edildi. Dolaşım sistemi hastalıklarının en sık gözlenen doğal ölüm nedeni olduğu belirlendi. Kaza orijinli ölümlerin en sık 66-75 ve 56-65 yaş aralıklarında meydana geldiği saptandı. Bu olguların en sık trafik kazalarına bağlı öldükleri belirlendi. Ancak incelediğimiz belgelerde trafik kazasına bağlı ölenlerin yaya mı ya da araç içerisinde yolcu veya sürücü mü olduğu belirlenemedi. Ölüm orijini intihar olan olguların en sık 16-25 yaş grubunda oldukları tespit edildi. Bu olguların en sık ası nedeniyle öldükleri gözlendi. Ölüm orijini cinayet olan olguların en sık 16-25 yaş grubunda oldukları belirlendi. Bu olguların en sık ateşli silah yaralanması nedeniyle öldükleri tespit edildi. Cinayet orijinli ölümlerde ikinci en sık ölüm nedeni ise literatürden farklı olarak patlamaya bağlı yaralanmalar şeklinde saptandı. Ancak bu durumun bu yıllarda meydana gelen terör eylemleri nedeniyle gerçekleştiği ve bu yıl aralıklarına özel olduğu düşünüldü. Cinayet nedeniyle ölen kadınların en sık eşleri tarafından öldürüldüğü belirlendi. Olguların yarısından fazlasının evlerinde ölü bulundukları belirlendi. Çalışmamıza göre toksikolojik incelemelerde elde edilen pozitiflik oranının literatürde belirtilen oranlara göre oldukça düşük olduğu belirlendi.Öğe Quality of Victim Statement in Child Sexual Abuse in Turkey(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2022) Eke, Salih M.; Sonkaya, Murat; Ulucan, MuratChild sexual abuse is the most challenging type of abuse to detect. Moreover, there are difficulties in gathering evidence, apprehending, and prosecuting the perpetrator. The trial is often based on the contradiction of the suspect's and the child's statements. The aim of this study is to identify the difficulties encountered during the entire trial in cases of sexual assault against the child in Turkey starting from the investigation phase, to determine the auditability of taking a child's statement, which is the basis of the judicial decision, and to evaluate the effectiveness of the principles set by the Supreme Court, which oversees the local court decision. It was determined that the trial was continued on abstract allegations, the Supreme Court's approval of the decision of the local court was based on the slander of a person who wants to harm another person over the sexuality of a minor is contrary to the usual flow of life. Furthermore, the reason wassuggestive of subjective interpretations rather than material truths. This study, which is a master's thesis, has been submitted to the Turkish Ministry of Justice.