Uluslararası Mühendislik Araştırma ve Geliştirme Dergisi

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 669
  • Öğe
    Zemin Kat Yüksekliği ve Kat Adedi Farklı Olan Betonarme Binalarda Sismik İzolatör Kullanımının Bina Davranışına Etkisinin İncelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Özkan, Ali Mert; Gürsoy, Şenol; Garip, Zehra Şule
    Türkiye’de binaların zemin katları genellikle dükkân, otopark, otomobil galerisi, banka, otel lobileri, depo vb. gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Bu durumda da zemin katların yükseklikleri, normal katlara göre daha yüksek olmakta dolayısıyla zemin katın rijitliği üst katlara göre azalmaktadır. Rijitliği zayıf olan bu katlarda depremler sırasında ağır hasarlar oluşmaktadır. Bu çalışmada üç farklı bina formuna sahip ankastre mesnetli ve kurşun çekirdekli kauçuk izolatörlü betonarme binaların zemin kat yüksekliğindeki artışın yapısal davranışlarına etkileri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu makalede önce toplam kat alanları sabit tutularak üç farklı bina formuna ve farklı kat adedine sahip ankastre mesnetli betonarme bina modelleri oluşturulmuş ve söz konusu modellerin zemin kat yüksekliğinin farklı oranlardaki artışının yapısal davranışlarına etkileri araştırılmıştır. Daha sonra söz konusu bina modellerinin temeli ile kolonları arasına kurşun çekirdekli kauçuk izolatör yerleştirilerek sismik izolasyonlu bina modellerinin davranışları ankastre mesnetli bina modelleri ile karşılaştırmaktadır. Yapısal çözümlemelerden elde edilen bulgular sismik izolatörlü bina modellerinde zemin kat yüksekliğinin artması ile taban kesme kuvveti değerlerinin ve üst katlardaki göreli kat ötelenmelerinin ankastre mesnetli bina modellerine göre önemli ölçüde azaldığını ortaya koymaktadır.
  • Öğe
    Yüksek Fırın Cürufunun Seramik sağlık gereçleri bünyeleri üzerine etkilerinin araştırılması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Aydın, Tuna
    Bu çalışmada seramik sağlık gereçleriüretiminde vitreous china bünyelerde yüksek fırın cürufu (YFC) alternatif birhammadde kaynağı olarak kullanılmıştır. Maksimum % 10 oranında yüksek fırıncürufu sodyum feldispat yerine kullanılmıştır. Tüm kompozisyonlar endüstriyelkoşullar altında Ece Banyo fabrikasında hazırlanmıştır. Numuneler 1220 ?C de 15 saatendüstriyel rulolu fırınlarda pişirilmiştir. Bu çalışma kapsamında, hazırlanan çamurların reolojik özellikleriyanında ayrıca pişirilmiş numunelerin küçülme, su emme, harkord ve eğmedayanımı gibi teknik özellikleri de incelenmiştir. Sonuç olarak yapılan bu çalışmadayüksek fırın cürufu içeren bünyeler standart bünyeye kıyasla teknolojiközellikler açısından üstünlük sağlamıştır. Bu sonuçlar seramik sağlık gereçleriüretiminde yüksek fırın curufunun alternatif bir hammadde kaynağı olarakkullanılabileceğini göstermiştir
  • Öğe
    Yumuşak Doku Onarımı için Poli(l-laktid-ko-kaprolakton) Biyobozunur Cerrahi Yamaların 3B Baskısı ve Jelatin Kaplanması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Yılmaz, Bengi
    Yumuşak doku defektleri, kas veya bağ dokusunun zayıflaması veya bozulması nedeniyle oluşur. En sık görülen yumuşak doku hasarları arasında yer alan fıtıkların onarımında, çoğunlukla dokuyu desteklemek ve iyileşme sürecini kolaylaştırmak için, defekt bölgesine sentetik bir cerrahi yama yerleştirilir. Şimdiye kadar, mekanik performansı dokuyu desteklemeye yeterli olan, optimum doku rejenerasyonu sağlayan ve postoperatif komplikasyonları en aza indirgeyen bir cerrahi yama mevcut olmadığı için ideal malzeme ve teknik kombinasyonu arayışları devam etmektedir. Bu çalışmada, üç boyutlu (3B) basılmış makro gözenekli poli(l-laktid-ko-kaprolakton) (PLCL) ile bir mesh üretilerek, biyouyumluluğun artırılması amacıyla yüzeyi jelatin (Jel) ile kaplanmıştır. Elde edilen PLCL/Jel yamanın PLCL katmanındaki gözenek boyutunun 661,7±30,6 ?m olduğu tespit edilmiştir. Yüzeyde homojen yayılmış hidrofilik karakterdeki jelatin kaplamanın su ile yüzey temas açısı 58,5±3,0° olarak kaydedilmiştir. PLCL/Jel yamaların temas açısı ise 60,5±8,8° olarak ölçülmüştür. In vitro biyobozunma deneylerinde, jelatin kaplamanın hidrolitik bozunmasının başladığı gösterilmiştir; ancak sentetik polimerin nispeten daha yavaş bozunmasına bağlı olarak, PLCL/Jel yamanın başlangıç ağırlığının %93,68±3,18'ini koruğu belirlenmiştir. Yalnız PLCL’den üretilen meshlere göre, PLCL/Jel yamanın çekme gerilimi (?M) önemli oranda artarak 6,45±1,20 MPa’a çıkmıştır ve çekme gerinimi (?M) %10,47±7,41 düzeyine inmiştir. Bu değerler, PLCL/Jel yamanın karın duvarında meydana gelen fıtıkların onarımında değerlendirilmek üzere optimum mekanik özellikler sergilediğini işaret etmektedir.
  • Öğe
    Yüksek Fırın Cürufunun Seramik Duvar Karosu Bünyesi Üzerine Etkilerinin Araştırılması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Aydın, Tuna
    Günümüzde seramik kaplama malzemelerinin üretiminde hammadde kaynaklarının azalması ve maliyet artışlarından dolayı, alternatif hammadde kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar büyük önem kazanmıştır. Özelliklede endüstriyel atıkların geri dönüşümü ile hem maliyet hem de çevre konusunda kazanımlar elde edilebilmektedir. Bu çalışmada, endüstriyel atık olarak Zonguldak Ereğli Demir Çelik Fabrikasının yüksek fırın cürufu ve ayrıca bir mermer fabrikasından alınan mermer tozu seramik duvar karosu üretiminde alternatif bir hammadde kaynağı olarak kullanılmıştır. Seramik duvar karosu reçetelerinde maksimum % 10 oranında kalsit yerine yüksek fırın cürufu ve mermer tozu kullanılmıştır. Numuneler 1130 ° C de 60 dakika süre ile laboratuar koşullarında pişirilmiştir. Numunelerin pişme küçülmesi, su emme ve eğme dayanımları gibi teknolojik özelliklerinin yanı sıra sinterleme analizleri de araştırılmıştır.
  • Öğe
    YSA Ve DVM Yöntemlerinin Bir Metro Hattında Gerilim Düşümünün Tahmini İçin Karşılaştırılması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2017) Kocaarslan, İlhan; Akçay, Mehmet taciddin; Akgündoğdu, Abdurrahim; Tiryaki, Hasan
    Bu çalışmada, 1500 V DC beslemeli bir raylı sistemde cer gücünün meydana getirdiği gerilim düşümünün maksimum değeri Yapay Sinir Ağları (YSA) ve Destek Vektör Makineleri (DVM) yardımıyla belirlenmiştir. YSA ve DVM yöntemleriyle hatta oluşan gerilim düşümü işletmesel parametrelere bağlı olarak hesaplanmıştır. YSA ve DVM teknikleri açıklanarak elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. YSA modeli için levenberg marquardt (LM) algoritması kullanılmıştır. Levenberg-Marquardt algoritması yapay sinir ağlarının eğitiminde sağladığı hız ve kararlılık nedeni ile tercih edilmektedir. Raylı sistemlerde elektrifikasyon sistemi işletmesel verilere ve hat parametrelerine bağlı olarak tasarlanmaktadır. Elektrifikasyon sistemi oluşturulurken işletme esnasında cer gücünün gereksinimi olan minimum besleme gerilim değerinin sağlanması gerekmektedir. Cer gücü geriliminin en düşük değerini hatta oluşan gerilim düşümünün en yüksek değeri belirlemektedir. Bu değerin işletme sürekliliği için belirli limitler içinde tutulması gerekmektedir. Benzetim için tek yönlü ve çift yönlü beslenme durumlarına ait oluşturulan veriler incelenmiştir. Bu çalışma ile demiryolu elektrifikasyon sistemine ait cer gücü simülasyonuna ait sonuçlar yapay zeka yoluyla tahmin edilmektedir. Bu sayede sisteme ait değişkenler farklı olsa dahi tekrar tekrar benzetim yapılmasının önüne geçilmektedir. Tasarlanan sistem ile %95 üzeri başarı oranı elde edilmiştir.
  • Öğe
    Yerli MgAl2O4 Kullanılarak Üretilen MgO-MgAl2O4 Refrakterlerin Termal Şok Parametrelerinin İncelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Çakır, Aslı
    Üstün fiziksel, kimyasal ve termal özellikler sayesinde, spinel çimento, demir ve demir dışı metal endüstrilerinde kullanılan şekilli ve monolitik refrakterlerin üretiminde yaygın olarak kullanılan iyi bilinen bir refrakter hammaddedir. Bu çalışmada, magnezyum-spinel refrakter kompozitlerin termal şok özelliklerine yerli fused ve sinterlenmiş spinel hammaddelerin eklenmesi ile refrakter malzemenin özelliklerindeki değişimler araştırılmıştır. Amaç, genellikle çimento döner fırınlarının sinter bölgesinde kullanılan ithal ürünlerin bir alternatifi olarak yüksek kaliteli bir refrakter tuğla üretmek için yerel spinel malzemelerinin ikame kabiliyetinin araştırılmasıydı. Numunelerin hazırlanmasından sonra, özellikler fiziksel (kütle yoğunluğu ve görünür gözeneklilik), mekanik (eğilme mukavemeti, elastik modül, kırılma tokluğu, kırık yüzey enerjisi ve iş enerjisi) ve termal stres / şok (R, R’’’, R’’’’, Rst) açısından analiz edilmiştir. En iyi örneklere ayrıca mikroyapısal (SEM / EDS) analizi yapılmıştır. Çalışmanın genel sonuçları, yerel spinel malzemelerin, çimento döner fırının sinter bölgesinde kullanılmak üzere MgO-MgAl2O4 refrakterlerinin üretiminde uygulanabilirliğini göstermektedir
  • Öğe
    Yenilenebilir Hibrit Enerji Santrali Uygulamasında Tesis Yer Seçimi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Kara, Mert; Ercan, Yiğitcan; Yumuşak, Rabia; Cürebal, Ahmet; Eren, Tamer
    Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte artan enerji talebi doğrultusunda dünya ülkeleri yeni enerji kaynakları arayışına girmişlerdir. Yenilenemez enerji kaynaklarının sınırlı olmasından dolayı da çalışmalar yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde yoğunlaşarak devam etmektedir. Bu bağlamda birden çok yenilenebilir enerji kaynağını tek bir tesis içinde toplayan hibrit enerji sistemi üzerinde girişimler gün geçtikçe artmaktadır. Bu çalışmada Kırıkkale ilinde güneş ve rüzgar enerjisinden yüksek verimlilik sağlamak için bilimsel yöntemler kullanılarak hibrit enerji santrali kurulumu için optimal bölgenin bulunması amaçlanmıştır. Bu değerlendirme yapılırken eğim, güneş radyasyon değerleri, rüzgar değerleri, trafo merkezi uzaklık, arazi maliyetleri ve arazi kullanımı oranları olarak altı kriter ele alınmıştır. Çalışmada söz konusu tesis için en uygun yer seçimi uygulaması yürütülmüştür. Yürütülen çalışmada Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP), Technique for Order Preference by Similarity to An Ideal Solution (TOPSIS) ve COmplex PRoportional ASsessment (COPRAS) kullanılmıştır. Altı kriter baz alınarak çözülen problemde Keskin ilçesinin hibrit enerji tesisi kurulumuna en uygun ilçe olduğu sonucuna varılmıştır. Kırıkkale ilinde hibrit enerji konusu üzerine ilk kez yapılmış bu çalışma ile birlikte hibrit enerji santrali yer seçimi problemi için AHP, TOPSIS ve COPRAS yöntemleri çözüm karşılaştırılması da ilk defa yapılmış olup literatüre katkı sağlamaktadır.
  • Öğe
    Yeni Bir Sezgisel Yöntem ile Tek Blok Tek Koridor Depo Yerleştirme Probleminin Çözümü
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Şenyiğit, Ercan; Bozdoğan, Ayşegül
    İnternet üzerinden yapılan toplam alışveriş tutarı her yıl artmaktadır. İnternet üzerinden ticaretin artması ile daha küçük miktarlarda daha fazla çeşitte ürün sipariş etme talebi ön plana çıkmaktadır. Bu durum, literatürde müşteri odaklı sipariş verme olarak adlandırılmaktadır. İnternet üzerinden ticaret yapan firmaların rekabette yarışabilmelerinin en temel yeterliliği ise etkin depo yönetiminin sağlanmasıdır. Bu nedenle şirketler depo yönetimine gittikçe daha fazla önem vermektedir. Bu çalışmada müşteri odaklı sipariş toplama yapılan tek blok tek koridor depo yerleştirme problemi çözümünde yeni bir sezgisel yöntem sunulmuştur. Geliştirilen sezgisel yöntem sipariş ve öğelerin benzerliklerini dikkate almaktadır. Bu yeni sezgisel yöntem literatürde var olan veri seti kullanılarak daha önceden geliştirilmiş olan sipariş öğe miktarı yöntemi çözümü ve önceki çalışmadan farklı olarak herhangi bir yönteme dayanmayan rastgele belirlenen bir çözüm ile karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonucunda, dikkate alınan veriye göre Depo yönetimiyeni geliştirilen sezgisel yöntemin daha kısa toplama mesafesinde çözüm bulduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Yaya Geçitlerinde Yaya-Yaya ve Yaya-Araç Etkileşimleri ile Diğer Faktörlerin Geçiş Hızına Etkisinin Mikro Düzey İncelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Ünal, Ayşe; Saplioglu, Meltem
    Yaya geçitleri, sinyalizasyonlu kavşakların emniyet ve hareketlilik performansında önemli bir rol oynamaktadır. Yaya geçitlerinin iyileştirilmesinde geçiş hızının hesaplanması önemlidir. Uygulamada, farklı yaya geçitlerinde farklı ortalama yaya geçiş hızları etkili olabilmektedir. Tasarım hızlarının da yapılan çalışmalarda farklılık göstermesi, en uygun tasarımların sağlanması için yerel yaya geçiş hızları hesaplanması ihtiyacını desteklemektedir. Çalışmada, Mersin ili şehir merkezinde seçilen sinyalizasyonlu yaya geçidinde yaya hızlarını etkileyen faktörler mikro düzeyde incelenmiştir. 1868 yaya geçişi için yapılan istatistiksel analiz sonucunda; cinsiyet, yaş, grup davranışı, elinde yük durumu, telefonla meşguliyet, trafik ve yaya hacminin yaya geçiş hızları üzerinde etkileri incelenmiştir. Ortalama geçiş hızı 1.14 m/sn hesaplanmıştır. Hız üzerinde etkili bireysel durumların; yaş, grup davranışı ve elinde yük bulunması faktörleri olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, asıl araştırılan konu sinyal etkisi, yön faktörü ve yaya-araç etkileşim faktörleri istatistiksel yöntemlerle ve kümülatif yüzde geçiş hızı grafikleriyle incelenmiştir. Beklenilenin aksine kuralsız geçen yayalar ile açılı geçiş davranışı sergileyen yayaların, kurallı ve normal geçen yayalara göre düşük geçiş hızına sahip olduğu görülmüştür. Yaya geçidi tasarımında, veri toplanırken araç-yaya etkileşiminin göz önünde bulundurulması; yayaların çapraz ve kural dışı geçişlerinin azaltılması, korkuluklarının genişliğinin doğru ayarlanması gerekmekte olduğu hesaplarla ortaya konmuştur. Ek olarak, yaya hızı üzerinde etkili olan yaya geçidi genişliğinin doğru tespitinin yapılması önem arz etmektedir.
  • Öğe
    Yatay Sıcak Su Tanklarında Tank İçerisine Eğik Konumlandırılmış Engel Yerleştirmenin Etkisinin Sayısal Olarak İncelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Erdemir, Doğan; Turgut, Buket; Altuntop, Necdet
    Güneş enerjili sıcak su sistemlerinde yatay sıcak su tanklarının kullanımı vakum tüplü güneş kolektörlerinin kullanımının artması ve daha estetik bir görünüm sağlamasından dolayı yaygınlaşmaktadır. Artan kullanımına karşın yatay sıcak su tankları ile alakalı literatürde kısıtlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada, bir yatay mantolu sıcak su tankının ısıl performansını arttırmak için tank içerisine eğik konumlandırılmış engel yerleştirmenin etkisi sayısal olarak araştırılmıştır. Engeller şebeke girişinden m=50, 100 ve 150 mm mesafelerde ve yatayla a=60º, 75º ve 90º açı yapacak şekilde yerleştirilmiştir. Böylece engel eğiminin ve konumunun etkisi sayısal olarak incelenmiştir. Sonuçlar; tank içerisindeki sıcaklık dağılımı, manto çıkış ve kullanım suyu sıcaklıkları, ortalama Yatay sıcak su tankıdepolanan su sıcaklığı, enerji ve ekserji verimleri üzerinden verilmiştir. Çalışmanın sonucunda, engel yerleştirilen her durumun, içerisinde engel olmayan duruma göre daha yüksek ısıl performansa sahip olduğu görülmüştür. Termodinamik açısından en iyi durum a=60º ve m=100 mm olduğu durumda elde edilmiştir. Aynı durumda depolama sıcaklığı 35ºC olup, engelsiz tanka göre yaklaşık 4ºC daha yüksektir. Yine aynı durumda manto çıkış sıcaklığı engelsiz tanka göre daha düşük, şebeke çıkış sıcaklığı ise daha yüksektir. Sonuç olarak; tank içerisinde eğik konumlandırılmış engel yerleştirme, içerisinde engel bulunmayan ve dik engel bulunan duruma göre daha yüksek ısıl performans sağlamıştır.
  • Öğe
    Yatay Eksenli Bir Rüzgâr Türbin Kanat Dizaynı
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2017) Tekeli, Mehmet; Öztürk, Mehmet; Bahadır, Mehmet
    Rüzgar türbinlerinin verimli olarak çalışmasında türbin kanatlarınınoptimum dizaynı önemli bir faktördür. Bu çalışmada, sonlu elemanlar metodukullanılarak bir rüzgâr türbin kanadının gerilme analizi yapılmıştır. İlkolarak 13,02 m yarıçapında 150kw gücündeki bir rüzgâr türbin kanadınıngeometrisi belirlenmiş ve kanat profili olarak NACA-4418 profili seçilmiştir.Daha sonra maksimum güç ilkesinden hareketle rotor devir sayısı bulunarak,kanat kök-veteri ile uç-veteri arasındaki burulma açısı belirlenmiştir.Geometrisi belirlenmiş olan yapı dörtgen ve üçgen kabuk elemanlar ile sonluelemanlara bölünmüştür. Sonlu elemanlar ile modellenen bir rüzgâr türbini kanatyüzeyindeki basınç katsayıları Vortex-Lattice metodu ile elde edilmiştir. Sonluelemanlar ile yapı analizi için sınır şartları ve malzeme özellikleribelirlenerek veri dosyası hazırlanmıştır. Hazırlanan veri dosyası kullanılarakbilgisayar programı yardımıyla yapı üzerindeki elemanlarda gerilmelerbulunmuştur. Daha sonra ise elde edilen gerilmelere uygun olarak yapınıngerilme renklendirmesi yapılmıştır.
  • Öğe
    Yardımcı Sistem Olarak BCI ve EEG Sinyallerinin BCI Sistemlerde Kullanım Şekilleri
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Ergüzen, Atilla; Haltaş, Kadir; Erdal, Erdal; Lüy, MURAT
    Günümüzde halen insan anatomisi ve buna bağlı olarakhastalıkların incelenmesi süregelmektedir. İnsanoğlunun en çok ilgisini çekenanatomik kısımlardan bir tanesi de şüphesiz ki beyindir. Günümüz çalışmalarıbeyin sinirsel faaliyetlerini izleyerek çeşitli alanlarda ilerlemelergöstermektedir. Beyin sinyallerinin izlenmesi için kullanılan en yaygınyöntemlerden biri EEG (Elektroansefalogram) olarak bilinmektedir. Günümüzde EEGtıbbi alanda tanı ve tedaviye yardımcı olarak kullanıldığı gibi aynı zamandadisiplinler arası olarak bilgisayar bilimlerinde BCI (Beyin Bilgisayar Arayüzü)sistemlerinde kullanılmaktadır. Beyin Bilgisayar Arayüzü (Brain ComputerInterface (BCI) ) sistemlerinin temelinde birey beyin sinyallerinin toplanarakbireyin dış dünyayla iletişime geçmesi için uygun şekilde kullanımı sözkonusudur. BCI sistemlerinin kullanım alanları; kısmi motor hareket kayıpları,ağır felçli bireyler, ağır konuşma güçlükleri vb. olarak sıralanabilir. Buçalışmada günümüzde BCI sistem tasarımlarında gelinen nokta hakkında derlemeyapılmıştır. Bu sayede BCI sistemi çalışmalarının durumu izlenebilecek ve BCIalanında gelişmelerin doğrultusu görülebilecektir.
  • Öğe
    Yarasa Algoritması Kullanılarak Tek Makinalı Sonsuz Baralı Güç Sisteminin, Geleneksel ve PID Güç Sistem Dengeleyicisi (GSD) Parametrelerinin Belirlenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Temel, Burak; Eke, İbrahim
    Bu makale, tek-makinalı sonsuz-baralı (TMSB) birgüç sisteminin düşük frekanslı salınımlarını söndürmek için bir doğalmetasezgisel optimizasyon algoritması olan yarasa algoritmasını kullanarakgeleneksel Güç Sistemi Dengeleyicisi (PSS) ve PID tabanlı Güç SistemiDengeleyicisi (PID-PSS) parametrelerinin belirlenmesinde kullanılmasını önerir.Güç Sistemi Dengeleyicisisi parametrelerinin belirlenmesi, zaman bölgesitabanlı amaç fonksiyonu ile bir optimizasyon problemine dönüştürülmüştür. Bu problem;yarasa algoritması (YA) optimizasyonu ile belirlenen parametrelerin,Heffron-Phillips modeli temel alınarak oluşturulan tek-makinalı sonsuz-baralı(TMSB) güç sisteminin MATLAB/Simulink uygulaması üzerinde test edilerek rotorhız değişim (??) kararsızlığının sönümlenmesinde çözüm olarak kullanılmıştır. Yarasaalgoritması optimizasyonu sonucu parametreleri belirlenen geleneksel GüçSistemi Dengeleyicisinin (PSS) ve PID tabanlı Güç Sistemi Dengeleyicisi (PID-PSS) performans sonuçlarıkarşılaştırılmıştır. Yarasa algoritması ile hesaplanmış geleneksel PSS’in  ve PID-PSS’in rotor hız değişim (??)kararsızlığını sönümlendirdiği, fakat geleneksel PSS’in kararlılığının veperformansının daha iyi olduğu gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) İle Aile İşletmelerinde Performans Analizi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Demir, Hacer Handan; Zehir, Cemal
    Bu çalışmada, yapısaleşitlik modeli kullanılarak aile işletmelerinde performans analizi yapılmıştır.Aile işletmelerinde aile etkisi, pazarlama yönelimi, yönetim kararları içindestratejik süreç, yönetim kurulu, insan kaynakları ve devir (vekalet)unsurlarının işletme ve aile performansına etkileri yapısal eşitlik modeli(YEM) kullanılarak incelenmiştir. Bu kapsamda 244 aile şirketine ait anketlerdeğerlendirilerek, analizler sonucunda ana hipotezler ile aile etkisi,pazarlama yönelimi ve yönetim kararlarının hem aile performansını hem definansal (mali) performansı arttırıcı etkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır.Mali performans üzerinde en büyük etkinin aile etkisi olduğu, yönetim kararlarıboyutunun alt boyutları olan devir ve stratejik sürecin de önemli etkiye sahipolduğu sonucuna varılmıştır. Aile performansı için bakıldığında, yine en yükseketki aile etkisi boyutudur. İkinci olarak yönetim kararları, sonrasındapazarlama yönelimi etkilidir. Yönetim kararlarının alt boyutları içinde enyüksek etki devir, insan kaynakları, and nbsp;stratejik süreç ve yönetim kurulu olarak elde edilmiştir. Bununlabirlikte alt hipotezler ile aile etkisinin pazarlama yönelimi ve yönetimkararlarına etkisi, ayrıca yönetim kararları ile pazarlama yöneliminin çiftyönlü ilişki analizi çözümlenmiştir.
  • Öğe
    Yapay Zekâ ile Kızılçam (Pinus brutia Ten.) ve Karaçam (Pinus nigra Arnold.) Ağaçlarında Üst Boy Tahmini
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Kuzugüdenli, Emre
    Kızılçam ve karaçam Türkiye için ekonomik ve ekolojik olarak yüksek öneme sahip asli orman ağacı türleridir. Üst boy yetişme ortamının verimliliğini belirlemek için kullanılan önemli parametrelerden biridir. Gerçekleştirilen bu çalışmada karaçam ve kızılçam türünde üst boyun göğüs çapı ve ağaç yaşı parametreleriyle tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Bununla birlikte göğüs çapından ağaç boyu tahmininde sıklıkla kullanılan regresyon analizi ile bir tür yapay zekâ uygulaması olan Yapay Sinir Ağları (YSA) yöntemiyle elde edilen sonuçların kıyaslanması da hedeflenmektedir. İleri Beslemeli-Geri Yayımlı YSA ile eğitilen ağın tahmini ile gerçek üst boy değerleri arasındaki ilişkiler incelendiğinde karaçamın 1 girdili modeli için R2 değeri 0,25 olarak, 2 girdili modeli için R2 değeri 0,72 olarak belirlenmiştir. Kızılçam için oluşturulan 1 girdili model için R2 değeri 0,28 olarak, 2 girdili modeli için R2 değeri 0,41 olarak belirlenmiştir. Kızılçama ait en iyi YSA modelinin başarısının (R2 = 0,41) regresyon analizi ile tahmin edilen üst boy modelinin başarısına (R2 = 0,11) göre daha başarılı olduğu görülmektedir. Benzer şekilde karaçama ait en iyi YSA modelinin başarısının (R2 = 0,72) regresyon analizi ile tahmin edilen üst boy modelinin başarısına (R2 = 0,37) göre daha başarılı olduğu görülmektedir.
  • Öğe
    Yapay Sinir Ağı Eğitim Algoritmaları ile İki Yönlü Fonksiyonel Kademelendirilmiş Plakalarda Termal Gerilme Analizi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Demirbaş, Munise Didem; Çakır, Didem
    Fonksiyonel kademelendirilmiş malzemelerin (FKM) henüz seri üretimininyapılmaması nedeniyle hacimsel dağılımının belirlenmesi oldukça önemlidir.Çünkü hacimsel dağılımın belirlenmesi ile malzemenin emniyetli gerilmesınırları belirlenmektedir. FKM yüksek sıcaklık tesirinde kullanılmakta oluptermal gerilme sınırları oldukça önemli olmaktadır. Termal gerilme dağılımınınve seviyelerinin hesaplanması için ise sayısal analiz yöntemlerikullanılmaktadır. Bu çalışmada, 2B-FK plakaların ısı akısı tesirindekitermo-mekanik davranışının tespitindeki en önemli parametre olan eşdeğergerilme seviyeleri için hacimsel dağılıma bağlı modeller sonlu farklar metodu(SFM) kullanılarak oluşturulmuştur. Bu modeller yapay sinir ağında (YSA) üçfarklı eğitim algoritması ile elde edilmiştir.  Çalışmamızda, 2B-FKplakaların mevcut şartlar için farklı kompozisyonel gradyant üst değerlerin deeşdeğer gerilme seviyesinin belirlene bileceği modeller sunulmuştur. Bumodeller vasıtasıyla SFM göre 340 kat daha hızlı çözüm elde edilmektedir.Önerilen modeller henüz seri üretimi gerçekleştirilemeyen FKM hem üretimindehem de yapılacak teorik çalışmalarda optimum hacimsel dağılıma ulaşmak için yolgösterici olacaktır. Yapılan çalışmada farklı eğitim algoritmaları için eğitimaşamaları, performans değerleri ve işlevsellikleri detaylı olarak incelenmiş veyorumlanmıştır.
  • Öğe
    Yapay Arı Kolonisi Algoritmasına Dayalı PID Denetleyicisini Kullanan Termal Üniteli Mikro Şebeke Güç Sisteminde Frekans Kontrolü
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Eke, İbrahim
    Birbirine bağlı güç sistemlerinde frekansta meydana gelen sapmalar güç sistemlerinde kararsızlığa neden olmaktadır. Frekansın sabit kalması ve salınım yapmaması için güç sisteminde üretilen ve tüketilen enerji arasında denge olmalıdır. Bu çalışmada, tek bölgeli güç sisteminde yük-frekans kontrolünün gerçekleştirilmesi için, güç sisteminin blok diyagramı oluşturulmuş ve PID kontrolör kullanılmıştır. PID kontrolörün parametrelerini belirlemek için yapay arı kolonisi (ABC) algoritmasından yararlanılmıştır. Parametre sonuçlarına göre güç sistemindeki yük değişimine bağlı olarak frekans değişimi gözlenmiştir.
  • Öğe
    Yalın Üretimde 6S Uygulamaları için bir Performans Denetim Yöntemi Önerisi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Çukurluöz, Sinem; Birgören, Burak; Yalçınkaya, Meryem; Orçanlı, Kenan
    Bir yalın üretim tekniği olan 6S; sınıflama, düzenleme, temizlik, standartlaştırma, disiplin ve iş güvenliği olmak üzere 6 adımdan oluşan ve sürekli iyileştirme felsefesine dayalı bir yöntemdir. 6S uygulama performansının denetimi için literatürde farklı denetim araçları önerilmiştir; fakat bu denetim araçlarına ait kontrol listelerinin ve puanlama sistemlerinin geçerliliğini gösteren bir çalışma yoktur. Ayrıca, bu denetim araçları iş güvenliğine ilişkin gözlem kontrol maddeleri açısından oldukça yüzeyseldir. Diğer yandan, iş güvenliği aşamasındaki iyileştirmelerin verimliliği artırıcı etkileri olduğu, benzer şekilde verimlilik artırıcı çalışmaların da iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konularında iyileşmelere yol açtığı bilinen bir gerçektir. Elmeri yöntemi İSG denetiminde bilimsel anlamda geçerliliği gösterilmiş, kontrol listelerine dayalı bir yöntemdir. Bu çalışmada, Elmeri yöntemi baz alınarak, tüm imalat sanayinde kullanabilecek, uygulanabilirliği basit ve hızlı bir performans denetim yöntemi önerilmiştir. Yönteme 6S-Elmeri Bütünleşik Performans Denetim Yöntemi (6SE) adı verilmiştir. 6SE yöntemi, 18’i Elmeri yönteminden 22’si literatürde 6S için önerilen denetim unsrularından olmak üzere toplam 40 maddelik gözlem kuralı içeren yeni bir kontrol listesi sunmaktadır. Yöntemin uygulaması Kırıkkkale’de kurulu büyük ölçekli bir mobilya fabrikasında 5 atölyede yapılmıştır. Toplanan gözlem verileri üzerinden fabrikanın hem genel bazda hem de atölye bazında 6SE ve Elmeri endeksleri hesaplanmıştır; bu endeks değerlerine göre performanslar değerlendirilmiştir. Ayrıca Dikişhane atölyesinde yapılan sürekli iyileştirme çalışmalarının endeks değerlerine nasıl yansıdığı analiz edilip yorumlanmıştır. Sonuçlar önerilen 6SE yönteminin atölyedeki sürekli iyileşme düzeyini belirlemede yetenekli olduğunu göstermiştir.
  • Öğe
    Waveform Decision Method with Machine Learning for 5G Uplink Communications
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Hançer, Ayça; Yazar, Ahmet
    Prior to 5th generation (5G) communications systems, only a single waveform was used in the cellular communications uplink. In 5G communications systems, the standards of which were released for the first time in 2018, the flexibility of using two different waveforms for the uplink has been introduced. However, the methods to ensure the management of this flexibility are left to the designer in the standards. In this study, a novel machine learning-based method is developed for uplink waveform selection in 5G communications systems. The proposed method is designed to have a high level of environmental awareness.
  • Öğe
    Web Sitesi Kalitesinin MULTIMOORA Yöntemi İle Değerlendirilmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Özbek, Aşır
    Bilişim teknolojilerinin hızla gelişmesine paralel olarak web siteleri ticaretin vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir. Web siteleri, satıcı ile müşterinin etkileşimin gerçekleştiği ilk platformlar olmaktadır. Müşteriler, işletme hakkında temel verileri öncelikle ilgili işletmelerin web sitelerinden elde etmektedirler. Web sitelerinin müşterilerin üzerinde oluşturduğu etki düşünüldüğünde, bu sitelerin kalitesinin çok önemli olduğu anlaşılabilir. Web sitelerinin kalitesinin değerlendirilmesine yönelik olarak çok farklı yöntemlerin kullanıldığı görülmektedir. Web sitelerinin kalitelerini değerlendirmede birbirlerini etkileyen birçok faktörün sürece dâhil olduğu görülmektedir. Bu çalışma ile lojistik alanında faaliyete bulunan firmaların web sitelerinin kalitesi çok kıstaslı karar verme (ÇKKV) yöntemlerinden olan Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) ve MULTIMOORA yöntemleri ile değerlendirilmiştir. Belirlenen kıstasların ağırlıkları AHS, firmaların web sitelerinin değerlendirilmesi ise MULTIMOORA yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma; lojistik firmaların web sitelerinin değerlendirilmesinde iki yöntemin bütünleşik olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Bu çalışma; yazılım firmalarının daha kaliteli web siteleri tasarlayabilmeleri ve araştırmacıların ise web sitesi değerlendirme problemini teorik olarak daha iyi kavrayabilmeleri açısından literatüre katkı sağlamaktadır.