Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Türk Tasavvuf Müziği Ve El Sanatı İle Yapılandırılmış Manevi Bakım Uygulaması: Kırıkkale Şehit Anneleri Örneği
    (2019) Belen, Fatıma Zeynep; Özhavzalı, Müzeyyen; Selimoğlu, Ömer; Yağız, Fatma Talia
    Yakınını şehit veren kişi, bu beklenmedik ani durum neticesinde olayı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışır. Şehadet haberinin alınması ile beraber, aile üyelerinin hayatında yeni bir dönem başlayacağı söylenebilir. Aile üyeleri bir yandan “neden benim çocuğum/eşim/ babam/kardeşim?” gibi soruları sorarken; diğer yandan şehitlik kavramının manevi boyutu ile ilgili önceden sahip olunan bilgiler çerçevesinde bu durum ile başa çıkmaya çalışır. Bu süreçte sahip olunan Allah algısı da yas süreci için önemli bir yere sahiptir. Doğumundan itibaren evladı ile yakın bağ kuran şehit annelerinin bu süreç ile başa çıkmasında, bu durumu yeniden anlamlandırmasında manevi ve psiko-sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak yapılandırılmış bir uygulamanın önemli olacağı ön görülmüştür.Bu çalışmanın amacı Tasavvuf Müziği ve El Sanatı ile Yapılandırılmış Manevi Bakım Uygulaması’nın şehit annelerinin Tanrı Algısı ve yas düzeyi üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Araştırmaya n=7 şehit annesi katılmıştır. 6 oturumlu, ön test son test uygulamalı deneysel bir araştırma deseni tasarlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, sevgi yönelimli Tanrı Algısı ve Yas’ın düşünsel alt boyutunda anlamlı bir farklılık görülmüştür. Uygulama öncesi ve sonrası toplam Tanrı Algısı’nda yükselme gerçekleşirken, korku yönelimli Tanrı Algısı’nda da düşme görülmüştür. Fakat anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Yas ölçeğinde uygulama öncesi ve sonrasında hem toplam Yas puanı hem de yasın fiziksel, duygusal, davranışsal boyutlarında anlamlı bir farklılık görülmemiştir.Ayrıca yapılandırılmış manevi bakım uygulamasının Yas ölçeği ve Tanrı Algısı ölçeğinin alt boyutlarında etkili olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Geçmişten Günümüze Dinler Tasnifinde Morfolojik Yaklaşım
    (2019) Özcan, Şevket
    XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dinler tasnifi teşebbüslerinin artarak çoğalması ve ortaya çıkan tasniflerin dini araştırmalarda kullanılmasının sonucunda dinleri tasnif etme yaklaşımları ön plana çıkmıştır. Dinler Tarihinde coğrafi yaklaşımın yaygınlığına rağmen morfolojik yaklaşımın yadsınamaz şekilde cezp ediciliğe sahip olduğu ve konunun ilk defa bu bağlamda belli bir sistematiğe kavuştuğu ve dinamik hale geldiği belirtilmektedir. XIX. Yüzyılın ikinci yarısında hâkim olan ve XX. Yüzyılın ortalarına kadar Batı’daki dini araştırmalarda kullanılan dinin kaynağına ilişkin teoriler morfolojik dinler tasnifinin ilk tezahürleri niteliğindedir. Morfolojik dinler tasnifini sistematize eden din bilimcisi olma payesini ise Din Fenomenolojisinin mimarlarından Cornelius Petrus Tiele hak etmiştir. Çünkü Tiele’nin dinleri ahlaki dinler olarak kategorize edip evrensel dinlere/dünya dinlerine alt kategoride yer vermesi morfolojik dinler tasnifi açısından bir dönüm noktası olmuş ve yapılan morfolojik dinler tasniflerini etkilemiştir. Tiele’nin dünya dinleri kavramını İngilizceye kazandırması akademik ve popüler Dinler Tarihi çalışmalarının, Hıristiyanlık, Budizm, İslam, Hinduizm ve Yahudilik dinlerinin daimî üye olduğu; Konfüçyanizm, Taoizm, Şintoizm, Caynizm, Sihizm ve Zerdüştilik dinlerinin ise sıklıkla kullanıldığı bir dinler listesi ekseninde şekillenmesine kadar uzanmıştır. Jonathan Z. Smith ve Tomoko Masuzawa gibi din bilimcilerinin politik ve teolojik varsayımlara dayandığı gerekçesiyle eleştirdikleri bu durum, James L. Cox tarafından dünya dinleri paradigması şeklinde nitelendirilmiş ve dinleri daha iyi anlamak ve yerli dinleri de araştırmalara dâhil etmek için aşılması gereken bir problem olarak görülmüştür. Günümüzde özellikle batılı Dinler Tarihi çalışmaları incelendiğinde dünya dinleri kavramının üst bir kategori olarak kullanılmakta olduğunu ve belli başlı dinleri kapsayan bir dinler listesi sunduğunu görmek ve bu durumun alandaki pek çok çalışmayı kapsadığını söylemek mümkündür.
  • Öğe
    Bir Irkçılık Söylemi: Hâcerizm
    (2019) Uçar, İlyas
    Târih boyunca her toplum için hem önder hem de rehber kabul edilen peygamberler gönderilmiştir. İslâm, Yahudilik ve Hıristiyanlık dinlerinin ortak isimlerinden biri olan İbrâhim, hem Kur’ân-ı Kerîm’de hem de İncil ve Tevrat gibi diğer kutsal kitaplarda hakkında en fazla malumât bulunan peygamberdir. İslâm dininin ulu’l-azm olarak kabul ettiği İbrâhim’in yaşadığı coğrafya ve aile hayatı üç dini de yakından ilgilendirmesi yönüyle pek çok araştırmacının ve din bilimcinin ilgi alanına girmiştir. Bu bağlamda İbrâhim ile beraber Hâcer, Sâre, İsmâil ve İshâk ön plana çıkan diğer isimler olmuştur. İlâhi dinlerin menşei noktasında önemli rol oynayan bu isimlerden Hâcer ve ona nispetle ortaya atılan bir söylem olan Hâcerizm (Hagarism) Batı’da özellikle 1977 yılından itibaren popüler olmaya başlamış ve manipülatif bir yöntem ile İslâm aleyhine kullanılmıştır. Özellikle dini araştırmalar yapanların ilgisini çeken ve üzerinde pek çok yazı kaleme alınan Hacerizm’in ülkemizde pek fazla bilinmemesini dikkate alarak bu çalışmada Hâcerizm’in nasıl ve neden doğduğu ile tarihi gelişimi ele alınmıştır.
  • Öğe
    W. Montgomery Watt’a Göre Endülüs İslam Medeniyetinin Batı Avrupa’ya Etkisi
    (2018) Ayrancı, İlhami
    Çağımızda Portekiz ve İspanya Devletleri’nin bulunduğu coğrafya, Müslümanlar tarafından ‘Endülüs’ olarak adlandırılmıştır. 710 yılında gerçekleştirilen bir keşif harekâtının ardından birkaç yıl içerisinde fethedilen Endülüs bölgesi, 750 yılına kadar Şam Emevi hilafetinin bir eyaleti olarak kalmış, ondan sonraki üç asra yakın bir süre de Emevi ailesi tarafından yönetilmiştir. Endülüs’te 712-1492 yılları arasında 780 yıl süre ile hüküm süren Müslümanlar, özellikle ilk üç asırlık dönem içerisinde kültür ve medeniyet alanında Batı’da o güne kadar görülen en güçlü ve ileri medeniyeti oluşturmuş, sanat ve mimarî başta olmak üzere, tıp, hukuk, felsefe ve edebiyat gibi çok sayıda bilim dalında ortaya koydukları birbirinden değerli eserlerle tarihteki öncü yerini almıştır. Saray, kale ve cami gibi önemli eserlerine günümüzde de tanıklık ettiğimiz Gırnata (Granada), İşbiliye (Sevilla) ve Kurtuba (Cordoba) gibi dönemin önemli şehirlerinin yer aldığı bölge, bugün de İspanya’nın 17 eyaletinden birisi olarak ‘Andulusia/Endülüs’ olarak adlandırılmaktadır. Bu makalede, Endülüs’ün Müslümanlar tarafından fethi, fetihten sonraki gelişmeler ve ortaya konulan ‘birlikte yaşama kültürü’ hakkında bilgiler verildikten sonra, tarihi süreç içerisinde ‘Endülüs medeniyetinin’ Batı Avrupa’ya etkisi, W. Montgomery Watt’ın eserleri çerçevesinde ele alınarak değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    Ninian Smart and His Phenomenology of Religion
    (Cumhuriyet Univ, Fac Theology, 2017) Ozcan, Sevket
    The main aim of the dissertation is profounding the parameters of Phenomenology of Religion of Ninian Smart, who is accepted as the most important religious scholars of the modern era. In this regard, especially by applying to the Smart's works, it has been tried to bring his understanding of Phenomenology of Religion. The dissertation consists of an introduction, three chapters and a conclusion. In the introduction part; the importance, purpose and limits of the subject, methods used and resources have been discussed. In the first part; in general the emergence and basic features of Phenomenology of Religion, basic concepts put forward by the major religious phenomenologists and scientific position of Phenomenology of Religion and fundamental criticisms of it have been given a place. In the second part; the life, the scientific personality and works of Smart then discussed, focused on how to apply phenomenology. In this regard, the seven-dimensional model of religion that his religion/religions fenomenological defining and investigation aproach and based on this model, concerning religion/religions his phenomenological investigations has tried to put forward. At the end of this part, especially evaluations for his seven-dimensional model of religion have been given. In the third part; we have focused on methods used by Smart in Phenomenology of Religion and his criticisms for phenomenologists of religion. After discussed the meaning and mission of Phenomenology of Religion by Smart, basic features of his fenomenological understanding and used concepts and methods in his Phenomenology of Religion have been analysed. Also, his basis criticisms of phenomenologist of religion such as Gerardus van der Leeuw, Rudolf Otto, Joachim Wach, Mircea Eliade and Wilfred Cantwell Smith have been mentioned. At the end of the part, evaluations for his fenomenological understanding have been given. In the conclusion part; in the framework of the basic assumptions which has been set out in this study, Smart's phenomenological understanding contributions, in general, to the field of History of Religion and Phenomenology of Religion and its importance have been stated in a descriptive way.