Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Are Children and Youth Right in Animated Movies? A Systematic Analysis(Brill, 2024) Hareket, Erdem; Kartal, AyçaAnimated movies guide children, help them recognise issues and adopt positive behaviours. How do animated movies convey messages about children's rights and their violations? We conducted an inductive content analysis of 23 animated movies for children to answer this question. The movies were analysed regarding gender balance, self-awareness representations of children's rights, children's rights made visible and representations of violations of children's rights. The results show that the movies focus on relationships and individual development. The movies also convey messages about the right to dream, play, have fun and grow up in a peaceful family environment. On the other hand, the movies convey messages about violating the prohibition of discrimination against the right to gender equality. The movies associate girls with housework and marriage while portraying boys as powerful villains. In addition, the movies contain some messages that violate the right to grow up in a peaceful family environment and be protected from mistreatment, neglect and abuse. The young protagonists in the movies generally do not have families. Those with families generally have only a mother or a father. Children with parents also have negative behaviours, such as substance abuse, violence and making money off of children.Öğe Disciplinary Offenses and Punishments Related to Higher Education Students in Educational Law: On Some Problematics with Legal Principles(Deomed Publ, Istanbul, 2021) Hareket, ErdemFor all public officials serving within the public sphere and university students studying in higher education institutions with public legal personality, compliance with the law as regards their rights, responsibilities, duties or statuses is an indispensable requirement of public life. This requirement is framed by positive norms provisions. Actions and penalties for disciplinary offenses against higher education students fall within the subject boundaries of various law fields such as administrative, criminal, disciplinary and educational law. Therefore, the provisions of the legislation on higher education students' disciplinary offenses and penalties must be clearly stated on the basis of legal principles. Based on this necessity, this study attempts to shed light on the investigation and punishment processes executed as per the Higher Education Institutions Student Disciplinary Regulations, from the perspective of the legal provisions and principles involved.Öğe Çocukların Anne-Babalarına Yönelik Algılarının İncelenmesi(2016) Aytekin, Çiğdem; Artan, İsmihan Zeliha; Kangal, Saniye Bencik; Çalışandemir, Fatma; Özkızıklı, SibelYürütülen bu çalışmada, okul öncesi dönem çocuklarının kendileri için bir rol modeli olan anne-babaya yönelik algılarının nasıl olduğunu betimsel olarak ortaya koymak, annelik ve babalığa yönelik zihinlerinde oluşan model hakkında genel bir fikir edinebilmek amaçlanmıştır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada, soru formu kullanılarak yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Çalışma grubunu, Ankara ilinde yaşayan 4-6 yaş grubunda bulunan ve okul öncesi eğitimi alan toplam 579 çocuk oluşturmuştur. Veri toplamak amacıyla araştırmacılar tarafından oluşturulan Demografik Bilgi Formu ve Çocuk Gözüyle Anne-Baba Soru Formu kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; çocukların çoğunluğu anne kavramını çocuğa bakım veren kişi, baba kavramını ise meslek/işe gitme işlevi ile tanımlamışlardır. Yine çocukların çoğunluğunun; anneyi evde en çok ev işi yapan ve mutfakta vakit geçiren, babayı ise en çok televizyon izleyen ve salonda/oturma betimledikleri; annelerinin en çok yemek yapmaktan, babalarının ise en çok televizyon izlemekten hoşlandığını düşündükleri görülmüştür. Çocukların anne ve babalarıyla geçirdikleri vakitlerde oyun oynamaktan hoşlandıkları ve hep birlikteyken en çok oyun oynadıkları; anne ve babalarıyla en çok alışveriş merkezlerine gittikleri ve anne babalarıyla en çok ulaşılmıştır. Genel olarak, çocukların anne-baba ve rollerine gitmek.Öğe İvo Andriç'in Drina Köprüsü Adlı Romanında Osmanlı Algısına Genel Bir Bakış(2016) Demir, MusaDünyaca ünlü Sırp yazar İvo Andriç'in birçok dile çevrilen ünlü romanı Drina Köprüsü, edebi/estetik değerinin yanı sıra, yazarın doğup büyüdüğü topraklar olan Bosna-Hersek'in yaklaşık dört yüzyıllık zaman dilimine yayılan kültürünün de tarihi bir panoraması niteliğindedir. Andriç, diğer pek çok anlatısında olduğu gibi, söz konusu eserinde de sanatkârane gözlem gücüyle sosyal bilimci dikkatini birleştirerek, olabildiğince objektif bir bakış açısıyla Vişegrad adlı kasaba üzerinden Bosna-Hersek ve daha da genelde Balkan halklarının, Osmanlı yönetiminin başlangıcından Avusturya-Macaristan yönetimine geçinceye kadarki tarihi macerasına ışık tutmak istemiştir. Tarihi bir dikkat ve dokümanter bir tavırla kaleme alınan romanda, bölgenin siyasi, sosyal ve kültürel tarihine dair pek çok veri bulunmaktadır. Bu incelemede, eserin bu kültürel arka planından hareket edilerek, kendisi de bir Balkanlı olan yazarın bakış açısından, romandaki genel Osmanlı algısı/intibaı üzerinde durulmuştur. Söz konusu algının izleri aranırken yazar-anlatıcının mukayeseli anlatım tutumu takip edilmiş ve esere yansıyan Osmanlı algısı, genel olarak, Avusturya algısına olan nispeti üzerinden belirtilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, söz konusu romanda, tarihsel gelişmelerin de etkisiyle, Avusturya ve genel olarak Batı algısına oranla daha iyimser/olumlu bir Osmanlı algısının/imajının öne çıktığı gözlemlenmiştirÖğe Relation of the Nine Types of Temperament Model with Personality Disorders(2016) Yılmaz, Enver Demirel; Gençer, Ali Görkem; Ünal, Özge; Palancı, Mehmet; Kandemir, Mehmet; Selçuk, Ziya; Aydemir, ÖmerDokuz Tip Mizaç Modeli'nin kişilik bozukluklarıyla ilişkisi. Amaç: Bu çalışmanın amacı; kişilik bozukluklarını, mizaç özellikleri ve maladaptif kişilik özellikleri bağlamında değerlendiren yeni bir mizaç modeli olan Dokuz Tip Mizaç Modeli (DTMM) tiplerinin hangi kişilik kategorilerine karşılık geldiğinin ve kavramlaştığının saptanmasıdır.Yöntem: Örneklem, herhangi bir kişilik bozukluğu saptanmış 117 katılımcıdan oluşmaktadır. Katılımcılara SCID II ve Dokuz Tip Mizaç Ölçeği (DTMÖ) uygulanmıştır.Bulgular: Bulgulara göre tüm DTMM tipleri en az bir kişilik bozukluğuyla anlamlı korelasyon göstermiştir. Regresyon analizi sonuçlarına göre DTMM tiplerinin kişilik bozuklukları tarafından %19-41 oranında açıklandığı saptanmıştır.Sonuç: Bu çalışmada, bireylerin kişilik yapısının temelini oluşturan mizaç özelliklerinin bilinmesinin, kişilik özelliklerinin patolojik karşılığı olan kişilik bozukluklarına yatkınlık açısından ve tanı koymada kolaylık sağlayabileceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca aynı kişilik bozukluğuna sahip bireylerin bireysel farklılıklarının mizaç tipi temelinde değerlendirilmesi ve bireyin mizaç tipine uygun terapi ve tedavi yaklaşımları belirlenmesinin mümkün olup olamayacağı sorusu gündeme getirilmiştir.Öğe Türkçeden Özbekçeye Çevrilen Çocuk Kitaplarının Çocuğa Görelik İlkesi Açısından İncelenmesi(2019) Kuşdemir, Yasemin; Bulut, PınarÇocuk edebiyatı ürünlerinin temel özelliği olan çocuğa görelik; eserin çocuğun dil, zihin ve duygu gelişimine katkı sağlayacak, sanat ve estetik algısı kazandırabilecek unsurları içermesidir. Çocuklar için yazılan eserler çocukların kelime dağarcığını geliştirmeli, içeriği ile görselleri uyumlu ve birbirini tamamlayıcı olmalı, aynı zamanda çocuğu sosyal ve psikolojik olarak hayata hazırlamalıdır. Çocuk kitapları, hem konu, tema, dil özellikleriyle hem de kapak, cilt, tasarım ve resim öğeleri ile birbirini tamamlayan anlamlı bir bütün oluşturmalıdır. 2012 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından yürütülen ve kısa adı “TEDA” olan “Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Dışa Açılımını Destekleme Projesi” kapsamında bazı çocuk hikâye kitapları Özbekçeye çevrilmiştir. Özbek şair Miraziz A’zam tarafından Türkçeden Özbekçeye çevrilen ve 2013 yılında Taşkent’te yayımlanan bu kitaplar “Leylek Karda Kaldı”, “Geceleri Mızıka Çalan Kedi” ve “Yıldız Tozu” adlı hikâye kitaplarıdır. Kitapların incelenmesinde araştırmacılar tarafından hazırlanan “Çocuk Kitaplarında Çocuğa Görelik Özelliğini Belirleme Formu” kullanılmıştır. Veriler betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. İnceleme sonucunda bu kitapların çocuğa görelik ilkelerini kısmen uygun ve uygun düzeyinde sağladığı anlaşılmaktadır. Kitaplardaki hikâyeler geleneksel anlatılara ait motifleri barındırmakta ve konu olarak insan, doğa ve toplum ilişkilerini ele almaktadır. Hikâyelerde, çocuk kahramanların yakın çevrelerini ve kendi hayatlarını merkeze alan olayların çocuk okuyucuların ilgisini çekebileceği düşünülmektedir.Öğe İlköğretim Programlarının Yurttaş Profili(2014) Elkatmış, MetinBüyük bir değişim ve dönüşüm projesinin adı olan cumhuriyet, yurttaşlarını belirlenen yeni hedefler doğrultusunda yetiştirmeyi birincil amaç edinmiştir. Belirlenen yeni değerlerin tüm topluma mal edilmesi düzenli, devamlı ve tutarlı bir eğitimi gerektirir. Bu da elbette eğitim ve onun temel taşlarından olan programlarla mümkündür. En genel anlamda eğitim programları, okul içinde ve dışında gerçekleşecek eğitsel amaçlı etkinliklerin sistematik bir biçimde planlanmasını içerir. Bu çalışmada sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan karmaşık hale gelmiş bir dünyada inisiyatif sahibi, demokrat ve etkin bireylerden kurulu bir ulus inşa etmeyi amaç edinen genç Cumhuriyetin ilköğretim programlarında, bu yolu nasıl aldığına ilişkin bir perspektif tutmak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda veriler belgesel tarama modeliyle elde edilmiştir. Özetle cumhuriyetin ilk yıllarında milliyetçi, laik birey, çok partili dönemle demokratik kimlikli birey, 1980'li yıllarda pragmatist uslu birey gibi topluma uyum ve faydayı amaç edinen yerel ölçekli bir yurttaşlık formasyonu hakimken 2005 programlarında evrensel dünya vatandaşı yetiştirmek en belirgin ve yeni amaç olarak karşımıza çıkmaktadır.Öğe Comparison of Pre-service Teachers and Teachers’ Self-efficacy Beliefs(2018) Elkatmış, MetinBu çalışmanın amacı öğretmen adayları ve öğretmenlerin öz yeterlilik inançlarının belirli değişkenlere göre karşılaştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışma genel anket modeli uygulanarak açıklayıcı bir şekilde oluşturulmuştur. Çalışmayı oluşturan grup Anadolu' nun bir şehrinde çalışan öğretmenlerden ve 2014-2015 akademik yılında aynı şehirde bulunan eğitim fakültesi 4.sınıf, Sınıf Öğretmenliği, Fen ve Teknoloji Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği, Beden Eğitimi Öğretmenliğinde okuyan öğrencilerden oluşmuştur. Bu çalışmanın örneklemi 249 öğretmen ve 105 öğretmen adayını kapsamaktadır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, öğretmen adaylarının özyeterlilik inançları cinsiyete ve birinci ya da ikinci öğretimde okumalarına göre çok büyük değişiklik göstermemiştir. Asıl büyük değişiklik devam ettikleri bölüme ve meslek seçimi nedenlerine göre olmuştur. Diğer taraftan görevde olan öğretmenlerin özyeterlilik inançlarında cinsiyet ve eğitim statüsünün önemli etkisinin olmadığı ancak işteki kıdemin büyük etkisi olduğu görülmüştür. Bununla birlikte her iki grubun katılımcılarının aynı seviyede mesleki özyeterlilik inancına sahip olduğu görülmüştürÖğe Sınıf Öğretmeni Adaylarının Fen ve Teknoloji Laboratuvarına Yönelik Algı ve Tutumlarının İncelenmesi(2017) Şenler, Burcu; Korucu, Dilek Karışan; Bilican, KaderBu çalışmada, sınıf öğretmeni adaylarının fen laboratuvarı ortamına yönelik algıları ile fen ve teknoloji laboratuvar dersine yönelik tutumları arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışma grubunu üç farklı ilde yer alan eğitim fakültelerinin sınıf öğretmenliği anabilim dalında öğrenim oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının laboratuvar öğrenme ortamı ile ilgili görüşlerinin saptanabilmesi için Fraser, Giddings ve McRobbie (1992) tarafından geliştirilen ve Özkan, Çakıroğlu ve Tekkaya (2006) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Fen Laboratuvarı Ortam Envanteri" laboratuvar ortamına yönelik tutumlarını belirlemek için ise; Yamak, Kavak, Canbazoğlu Bilici, Bozkurt ve Peder (2012) tarafından geliştirilen "Fen Laboratuvarına Yönelik Tutum Ölçeği" veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Elde edilen verilerin kanonik korelasyon analizi PASW 21 programında CANCORR syntax yazılarak gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, fen laboratuvarı ortamına yönelik algı veri setinde yer alan öğrenci ilişkileri, ders-laboratuvar ilişkisi, laboratuvar kuralları ve laboratuvar malzemeleri değişkenleri ile fen ve teknoloji laboratuvar dersine yönelik tutum veri setinde yer alan laboratuvarın önemi, laboratuvar dersi ve araç-gereç değişkenleri arasında pozitif bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir.Öğe Bilim ve Sanat Merkezlerinin Amacına Uygun İşleyişinin Değerlendirilmesi(2011) Yumuş, Asuman; Toptas, VeliBu çalışmada Bilim ve Sanat Merkezlerinin amacına uygun işleyişinin burada görev yapan öğretmenler tarafından nasıl değerlendirildiği araştırılmıştır. Araştırma örneklemini Türkiye de bulunan Bilim ve Sanat Merkezleri’nden 43 tanesi oluşturmaktadır. Araştırma tarama modeli ile gerçekleştirilmiştir ve 374 araştırma ölçeği üzerinden değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Bilim ve Sanat Merkezleri; öğrencilerin bilişsel-duyuşsal gelişimleri ve yaratıcılık gelişimlerinin gerçekleştirilmesi adına öğretmenler tarafından “katılıyorum” seviyesinde değerlendirilmiştir. Öğretmenlerin görüşleri demografik özelliklerine göre farklılık göstermezken yalnız Bilim ve Sanat Merkezi’ndeki hizmet sürelerine göre farklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca nicel olarak yapılan araştırmanın nitel olarak desteklenmesi amacıyla öğretmenlerle yapılan görüşmelerde Bilim ve Sanat Merkezleri’ndeki bazı aksaklıklar ve eksikliklerin düzeltilmesi gerekliliği görüşleri ortaya çıkmıştır.Öğe Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Mutluluk Algısı (Türkiye ve Afganistan Örneği)(2015) Ünüvar, Perihan; Çalışandemir, Fatma; Tagay, Özlem; Amini, FarideBu çalışma, Türkiye'de ve Afgansitan'da yaşayan çocukların mutluluk algılarını ve nelerden mutlu olduklarını belirlemek için yapılmış nitel bir araştırmadır. Veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve görüşme formu kullanılmıştır. Çocuklara;"sence mutluluk nedir?", " seni en çok ne mutlu eder?" soruları yöneltilmiş ve verdikleri cevaplar görüşme formuna kaydedilmiştir. Görüşmeler her çocuk ile bire bir gerçekleştirilmiştir. Çocukların verdikleri cevaplar analiz edilerek kodlar ve temalar belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 87 si Türkiye'de, 50 si Afganistan'da yaşayan çocuk olmak üzere toplam 137 okulöncesi dönem çocuğuoluşturmaktadır. Türkiye'de yaşayan çocuklardan 38 i kız, 49'u erkektir. Afganistan'da yaşayan çocukların ise 23'ü kız, 27'si erkektir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; "sence mutluluk nedir?" sorusuna Türkiye'deki çocuklar çoğunlukla "oyun ve eğlence" ile ilgili cevaplar verirken ; Afganistan'daki çocuklar güvenlik-korunma ile ilgili cevaplar vermişlerdir.Öğe Okuma ve anlama problemlerinin tespiti ve giderilmesine ilişkin örnek olay çalışması(2014) Dündar, Hakan; Akyol, HayatiBu çalışma, okuma ve anlama problemi olan bir ikinci sınıf öğrencisinin okuma ve anlama problemlerinin giderilmesine yönelik olarak yapılan uygulama ve değerlendirmeleri kapsamaktadır. Okuma ve anlama problemlerinin tespiti ve bu problemlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir örnek olay çalışmasıdır. Çalışmada öncelikli olarak deneğin okuma hataları ve nedenleri, sonrasında ise bu hataların giderilmesine yönelik izlenecek yöntem tespit edilmiştir. Okuma ve anlama hatalarının değerlendirilmesinde Yanlış Analizi Envanteri kullanılmıştır. Hataların genel olarak motivasyon eksikliğinden kaynaklandığı tespit edilmiş, ortadan kaldırılması için 11 haftalık bir öğretim programı uygulanmıştır. Deneğin okumaya karşı motivasyonunu sağlamak amacı ile araştırmacılar tarafından deneğin kişisel özellik ve günlük yaşantılarına dayalı olarak 7 okuma parçası yazılmış ve Türkçe ders kitabında okuma parçaları içindeki ana kahramanların ismi, deneğin ismi ile değiştirilerek parçalar yeniden düzenlenmiştir. Okuma motivasyonu sağlandıktan sonra hataların ortadan kaldırılması için “Tekrarlı Okuma Yöntemi” seçilmiş ve çalışmalar tekrarlı okuma yöntemi ile sürdürülmüştür. Ön test sonuçlarında endişe düzeyinde olan denek son test sonuçlarında öğretim düzeyine ulaşmıştır.Öğe Sınıf öğretmenliği öğrencilerinin elektrik devrelerini kurma ve şematize etme durumlarının incelenmesi(2012) Çelik, Harun; Pektaş, Hüseyin Miraç; Demirbaş, MuratBu çalışma, öğrencilerin, Fen ve Teknoloji Laboratuarı dersi içeriğinde yer alan deneylerden, basit elektrik devreleri kurma, şematize etme ve devre elemanlarının kullanımı (dirençlerin seri, paralel ve karışık bağlanması) ile ilgili deneylerin yapılış sürecinde karşılaştıkları sorunları ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada, nitel ve nicel tekniklerin kullanılmasına imkân vermesinden dolayı özel durum yöntemi kullanılmıştır. Öncelikle, öğrencilerin laboratuara yönelik tutumlarını belirlemek amacı ile “Fizik Laboratuarına Yönelik Tutum Ölçeği (FTÖ)” kullanılmıştır. Bir diğer veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen kontrol listesinin, kapsam geçerliliğine yönelik olarak uzman görüşü alınmıştır. Ayrıca çalışmada, uzman görüşü alınarak oluşturulmuş açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin FTÖ’ ye yönelik tutumlarının olumlu ( x =3.82) “katılıyorum” düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin problemlerle karşılaşma nedenleri onlara sorulmuş ve verdikleri cevaplardan yola çıkarak 6 problem grubu oluşturulmuştur. Bu 6 grup; 1. Elektrikle ilgili alan bilgisi p roblemi, 2. Araç-gereçleri yeterince tanımama ve etkili bir şekilde kullanamama problemi, 3. Yeterince uygulama imkânı bulamama problemi, 4. Elektrik deneylerine karşı ilgi ve kaygı problemi, 5. Verilen devre şemalarını üç boyutlu düşünememe problemi, 6. Kurulmuş bir devreyi şematize edememe problemi olarak tespit edilmiştir.Öğe Sınıf öğretmenlerinin matematik dersinde alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin kullanımı ile ilgili algıları(2011) Toptaş, VeliBu çalışma, İlköğretim Matematik Dersi(l-5) Öğretim Programının matematik dersi için önerdiği alternatif ölçme ve değerlendirme süreçlerinde "değerlendirme yapma, ölçme ve değerlendirme planı hazırlama, ölçme ve değerlendirme planı uygulanması ve süreci ölçmeye yönelik araçları kullanması" şeklinde belirtilen boyutlarla ilgili sınıf öğretmenlerinin görüşlerini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma, 2009-2010 eğitim-öğretim döneminde 214 sınıf öğretmeni ile yapılmıştır. Araştırmada "betimsel istatistik" yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak beşli Likert tipi anket kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği araç boyutunda Cronbach Alpha= 0,86 değerinde hesaplanmıştır. Çalışmanın sonucunda genel olarak öğretmenlerin bu konudaki görüşleri, programla örtüşmektedir. Fakat öğretmenler anketteki "Çalışma sonunda öğrencilerin ürünlerini sınıf içinde sunmalarına olanak sağlanmalıdır" görüşüne büyük oranda "bazen" cevabı vermişlerdir. Bu da programla örtüşmeyenbir durumdur. Bu görüş öğretmenlerin proje sunumlarına gerekli önemi vermediklerini göstermektedir.Öğe Sınıf öğretmeni adaylarının ses temelli cümle yönteminin yetişkinlere uygulanmasına ilişkin görüşlerinin analizi(2013) Elkatmış, MetinBu çalışma yetişkinlere yönelik uygulanmakta olan ses temeli cümle yöntemine (STCY) ilişkin öğretmen adaylarının görüşlerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda verilerin toplanmasında yapılandırılmamış görüşme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi yönteminden yararlanılmıştır. Araştırma 2010–2011 öğretim yılında Kırıkkale Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı üçüncü sınıf öğrencilerinden, yetişkinlere okuma yazma öğretimini gerçekleştiren 28 katılımcı ile yapılmıştır. Çalışmada şu sonuçlara ulaşılmıştır: Katılımcılar, STCY’nin yetişkinlere okuma- yazma öğretiminde kullanılabilir bir yöntem olduğunu, öğrenme sürecinde sınırlı kolaylıklar sağlamasına karşın pek çokta zorlukları beraberinde getirdiğini, kalıcı öğrenmeyi ve öğrenme hızını pozitif yönde etkilediği şeklinde görüş ortaya koymuşlardır.Öğe Sınıf Öğretmeni Adaylarının Okuma İlgi Ve Alışkanlıkları(2015) Elkatmış, MetinBu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının okuma ilgi ve alışkanlıklarını çeşitli değişkenler açısından belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırma betimsel nitelikte olup ilişkisel tarama modeli uygulanmıştır. Araştırmaya Orta Anadolu'da bir üniversitenin Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalında öğrenim gören 157 öğretmen adayı katılmıştır. Veriler, bağımsız örneklem t testi, tek yönlü varyans analizi, tukey testi ile ki kare testi (?2) kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucuna göre, öğretmen adaylarının okuma ilgisi puanlarının cinsiyet, öğretim türü, mezun olunan okul türü, gelir düzeyi ile babanın eğitim düzeyine göre değişmediği görülürken, anneleri farklı öğrenim düzeylerine sahip katılımcılar arasında anlamlı biçimde farklılaştığı bulunmuşturÖğe Sınıf öğretmenlerinin eğitsel amaçlı internet kullanım öz yeterlikleri(2014) Elkatmış, MetinBu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenlerin eğitsel internet kullanma öz yeterlik inancını bazı değişkenler açısından incelemektir. Bu amaç doğrultusun- da araştırma genel tarama modelinde olup betimsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, orta Anadolu’da bir il merkezinde görev yapmakta olan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Örnekleme 111 sınıf öğretmeni dahil edilmiştir. Araştırma verilerinin toplanmasında Şahin (2009) tarafından geliştirilen “Eğitsel İnternet Kullanım Öz Yeterlik İnancı Ölçeği” kul- lanılmıştır. Veriler, bağımsız t testi, tek yönlü varyans analizi, Kruskal Wallis testi ve Mann Whitney-U testi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucu- na göre, sınıf öğretmenlerinin eğitsel internet kullanımına yönelik öz yeterlik algıları arasında cinsiyet, kurs alma, internet kullanma amaçlarına ve sürelerine göre fark bulunmazken, eğitim durumu ve mesleki kıdem açısından anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu fark, yüksek lisans mezunları ile mes- leki kıdemi 1-5 yıl olanlar lehinedir.Öğe Sınıf Öğretmeni Adaylarının İletişim Beceri Düzeylerine Yönelik Bir Çalışma(2014) Elkatmış, Metin; Ünal, EmreBu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının iletişim beceri düzeylerini bazı değişkenler açısından incelemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırma genel tarama modelinde olup betimsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, Orta Anadolu’da bir üniversitesinin Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği programının üçüncü ve dördüncü sınıfına devam eden öğrencileri oluşturmaktadır. Örnekleme 213 kadın 67 erkek öğretmen adayı katılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında Ersanlı ve Balcı (1998) tarafından geliştirilen İletişim Becerileri Envanteri kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre, sınıf öğretmeni adaylarının iletişim beceri düzeyleri; cinsiyete ve öğretim türüne göre farklılık göstermezken mezun olunan lise, aile tutumu ile günlük tutuma ve not alma değişkenlerine göre istatistiksel olarak değiştiği saptanmıştır.Öğe Okumada Kaygı ve Anlama: Ana Fikri Bulamıyorum Öğretmenim!(2016) Kuşdemir, Yasemin; Katrancı, MehmetBu araştırmanın amacı, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama ve ana fikir bulma becerileri ile okuma kaygıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, Kırıkkale il merkezindeki dokuz resmi ilkokulun dördüncü sınıfına devam eden ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 211 öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında Kişisel Bilgi Formu, Okuduğunu Anlama Testi ve Okuma Kaygısı Ölçeği kullanılmıştır. Veriler, 2014-2015 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde, Şubat ve Nisan ayları arasında toplanmıştır. Öncelikle verilerin normal dağılım gösterip göstermediği incelenmiştir. Normal dağılım gösteren verilerin analizinde parametrik testler (bağımsız gruplar için t-Testi); normal dağılım göstermeyen verilerin analizinde non-parametrik testler (Kruskal Wallis, MannWhitney U, Spearman korelasyon analizi) kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinden elde edilen sonuçlara göre araştırmaya katılan ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama puanı orta, okuma kaygısı puanı ise düşük düzey olarak belirlenmiştir. Katılımcıların okuduğunu anlama puanları cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermemektedir. Okuma kaygısı, cinsiyet değişkeni ile karşılaştırıldığında erkek öğrencilerin okuma kaygılarının kız öğrencilerden daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Kütüphaneye üye olma durumuna göre okuduğunu anlama testinden alınan puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark vardır. Buna göre kütüphaneye üye olan öğrencilerin, üye olmayanlara göre okuduğunu anlama puanları daha yüksektir. Öğrencilerin, anne ve baba öğrenim düzeyi ilkokuldan üniversiteye doğru ilerledikçe okuduğunu anlama puanlarının arttığı belirlenmiştir. Okuma kaygısı ile Türkçe dersi akademik başarısı arasında düşük düzeyde negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Okuma kaygısı ile okuduğunu anlama becerisi arasında ise zayıf düzeyde, negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. Araştırmaya katılan ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin hikâye edici ve bilgilendirici metinlerin ana fikrini bulma konusunda yetersiz kaldığı, öğrencilerin büyük bir kısmının ana fikri hiç yazmadıkları veya yanlış/eksik yazdıkları tespit edilmiştir.Öğe Veli ve Öğretmen Gözüyle İlkokul Öğrencilerinde Yazı Okunaklılığı(2018) Kuşdemir, Yasemin; Katrancı, Mehmet; Arslan, FatihBu araştırmanın amacı, ilkokul öğrencilerinin yazı okunaklılığı ile ilgili veli ve öğretmen görüşlerinin belirlenmesidir. Betimsel tarama modelinin kullanıldığı araştırma, Kırıkkale il merkezindeki ilkokullarda 2016-2017 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Ekim-Ocak ayları arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu, 117 sınıf öğretmeni ve 139 veliden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan (1) İlkokul Öğrencilerinin Yazı Okunaklılığına İlişkin Veli Anketi ve (2) İlkokul Öğrencilerinin Yazı Okunaklılığına İlişkin Öğretmen Anketi kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz ve içerik analizi tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin yarısının, öğrencilerinin yazısını okunaklı bulduğu belirlenmiştir. Öğretmenler tarafından ilkokul öğrencilerinin yazılarının okunaklı olmamasının sebepleri arasında öğrencilerin yazı yazmayı sevmemeleri; dikkatsiz, aceleci ve özensiz davranmaları, bitişik eğik el yazısının ilkokul öğrencilerinin gelişim düzeyine uygun olmaması, birinci sınıftaki yazı eğitiminin yetersiz olması ve yanlış kalem tutma gibi durumlar gösterilmektedir. Araştırmaya katılan velilerin yaklaşık %62'si çocuğunu okunaklı yazı yazma hususunda başarılı bulurken %37'si çocuğunun yazı okunaklılığını geliştirmesi gerektiğini düşünmektedir. Velilerin %62'si çocuklarının yazı yazma çalışmalarına evde yardımcı olmaya çalıştıklarını, %38'i ise yazma eğitiminde çocuklarına destek olmadıklarını belirtmişlerdir