1934 TARİHLİ SOY ADI KANUNU UYGULAMALARI VE MALATYA ÖRNEĞİ: (FIRAT GAZETESİ VERİLERİNE GÖRE)

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2019

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Türk İnkılâbının en önemli özelliği, millî kurumsal bir yapı oluşturma çabasıdır. Yeni düzen çalışmaları olarak değerlendirebileceğimiz Türk İnkılâbının hemen her alanında bu özelliği görmek mümkündür. Türk Tarihi ve Türk Dili çalışmalarının tabii bir yansıması olarak değer kazanan ve bütün bireylerin “Öz adları” yanında bir de “Soyadı” taşımalarına ilişkin çalışmalar; millî kimliğin oluşturulması amacıyla atılan en önemli adımlardan biri olmuştur. Uygulama ile batılı toplumlarda olduğu gibi aile reisinin alacağı ve aile bireylerinin de kullanabileceği bir soyadının belirlenmesi amaçlanmıştı. Konu, Hükümetin hazırladığı bir kanun tasarısıyla TBMM’ye getirilmişti. Soyadı Kanunu düzenlemesi, 21 Haziran 1934’te kabul edilmişti. 26 Kasım 1934’te çıkartılan bir başka kanunla da ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi ve hazret gibi lakap ve unvanların kullanılması kaldırılmıştı. Vatandaşların, kanunun karşısında ve resmî belgelerde yalnız adlarıyla anılacakları belirtilmişti. Ayrıca işlemlerin kolaylıkla yapılmasını sağlamak amacıyla bir de “Soyadı Nizamnamesi” çıkartılmıştı. Soyadı Kanununun çıkmasından sonra her yörede olduğu gibi Malatya’da da her aile reisi kabiliyetlerine, mesleklerine ve birtakım alışkanlıklarına göre “soyadı” bulma arayışına girmişti. Yerel basın da konuyu sütunlarına taşıyarak vatandaşların uygun bir soyadı seçmelerine yardımcı olmuştu. Bir kamu görevi olarak kabul edilen bu tür bir çalışmayı, Malatya’nın tek yerel gazetesi olan Fırat üstlenmişti. Çalışma, 2 Ocak 1935-2 Temmuz 1936 tarihleri arasında Malatya’daki soyadı seçme sürecini ve Fırat Gazetesinin verilerine göre ailelerin seçtikleri Soyadlarıyla ilgili örnekleri içermektedir.
The most important feature of the Turkish Revolution is the effort to create a national institutional structure. It is possible to see this feature in almost every area of the Turkish Revolution, which we can consider as new order activities. Activities related to all the individuals' adoption of a "Surname" in addition to "Their birth name", which gained value as a natural reflection of the Turkish History and Turkish Language studies, became one of the most significant steps taken to form the national identity. With the practice, it was aimed to determine a surname that the head of the family would use and the family members could also use, as in western societies. The issue was brought to the TGNA through a draft law prepared by the Government. The regulation of the Surname Law was adopted on June 21, 1934. Via another law enacted on November 26, 1934, the use of nicknames and titles such as agha, haji, hafiz, hodja, mullah, master, mister, sir, pasha, miss and excellency was abolished. It was stated that citizens would only be referred with their names before the law and in official documents. In addition, a “Surname Regulation” was issued in order to facilitate the procedures. After the enactment of the Surname Law, as in every region, every head of the family in Malatya was in search of a “surname” according to their abilities, professions and certain habits. The local press included the issue in its columns, helping citizens to choose an appropriate surname. Such an action, which was considered as a public duty, was taken by Fırat, the only local newspaper of Malatya. The study includes the surname selection process in Malatya between January 2, 1935 and July 2, 1936 and examples of the surnames selected by the families according to the data of Fırat Newspaper.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

BELGİ DERGİSİ

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

2

Sayı

18

Künye