Rusya Federasyonu’nun Hibrit Savaş Doktrini Bağlamında Beyaz Rusya’yı AB’ye Karşı Araçsallaştırması
[ X ]
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılması ile bağımsızlığını kazanan Avrupa topraklarındaki ülkelerden biri Beyaz Rusya’dır. Beyaz Rusya’nın coğrafi konumu onu diğer Sovyet ardılı ülkelerden farklı bir politika takip etmeye iterken aynı zamanda ülkede 1994 yılı seçimlerini kazanan Aleksandr Lukaşenko iktidarı ile Batı ile ilişkiler daha başlamadan darbe almıştır. Beyaz Rusya yönünü ve tarafını Rusya Federasyonu rotasında belirlemiştir. Bu durumda coğrafi konumun yanı sıra elbette tercih ve konjonktürel gelişmeler de söz konusudur. 2000’ler itibari ile iki ülke arsındaki ilişki Vladimir Putin’in güçlü otoritesi ve dış politikada hegemonya arayışı ile farklı bir boyutta ilerlemeye başlamış ve Beyaz Rusya’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığı başta olmak üzere pek çok alanda bağımlılığı net bir şekilde görülmeye başlamıştır. Çalışma kapsamında da inceleme konusu özellikle Rusya’nın 2014 itibari ile uluslararası alanda kullanmaya başladığı Hibrit Savaş doktrini ekseninde Beyaz Rusya’nın durumudur. Rusya’nın özelikle doktrin ekseninde Beyaz Rusya’yı Avrupa Birliği yaptırımlarına karşı bir araç haline getirmesi dikkat çekmektedir. Bu açıdan Rusya, Beyaz Rusya’nın göç ve enerji güzergâhı konumunu jeopolitik önemine binaen kullanmaktadır. Bu bağlamda çalışmada hibrit savaş doktrini ekseninde Rusya’nın arka planda kalarak Beyaz Rusya’nın AB ile ilişkilerinde rolü gözlenecektir. Elbette eş zamanlı olarak AB’nin Beyaz Rusya yaptırımları ve buna karşılık Beyaz Rusya’nın da göç ve enerji güzergâhı olması bağlamında takip ettiği hibrit eylemler incelenecektir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Siyasi Bilimler, Uluslararası İlişkiler
Kaynak
Manas Journal of Social Studies
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
11
Sayı
3