JOHN RAWLS’UN SÖZLEŞMECİ TUTUMU
[ X ]
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu çalışmada, John Rawls’un kendi toplum sözleşmesini yapılandırırken diğer sözleşmeci düşünürlerden hangi yönlerden ayrıldığı ve bu sözleşmenin ne kadar geçerli olduğu eleştirel bir biçimde ele alınmaktadır. Sözleşmesini ortaya koyarken sözleşmeci gelenekten farklı olarak bir doğa durumundan hareket etmeyen Rawls, kurulu devlet düzeni içinde bireylerin adalet ilkelerini Başlangıç Durumu içinde Cehalet Perdesi sayesinde tarafsızca seçebileceklerini iddia etmiştir. Bu iddiasını da Immanuel Kant’ın koşulsuz buyruk düşüncesini kendine temel aldığını iddia ederek desteklemeye çalışmıştır. Ancak, ne yazık ki Rawls’a yapılan eleştirilerin özünde; doğada genel olarak varsayımsal yapay sözleşmenin gerçekliğinin olmadığı, teoride doğa durumunu göz önünde bulundurulmadığı, teorisini yapılandırırken Faydacılığı tam anlamıyla saf dışı bırakamadığı, ortaya koyduğu hakkaniyet olarak adalet teorisinin gerçekte Kantçı bir yorum olmadığı gibi düşünceler bulunmaktadır. Buna göre, Rawls’un hakkaniyet olarak adalet teorisini toplum sözleşmesi çerçevesinde değerlendirdiğimizde, ona karşı yapılan en önemli eleştirinin gerçek bir sosyal sözleşme teorisi ürettiğini iddia etmesine rağmen gerçekte bunu yapamadığı iddiasıdır. Bu bağlamda, Rawls’un var olan bir devlet yapısı içinde kurduğu toplum sözleşmesini temellendirdiği iddiası tartışmalıdır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Felsefe
Kaynak
Felsefi Düşün - Akademik Felsefe Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
2
Sayı
19