Yazar "Özcan, Şevket" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dünya Dinlerinde Altın Kural: Diğerkâmlık(2018) Özcan, ŞevketDünya dinlerinde diğerkâmlığın temel bir özellik olarak temayüz ettiğini, “altın kural” olaraknitelendirildiğini ve pozitif formda “Kendine davranılmasını istediğin gibi başkalarına öyledavran” veya negatif formda “Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma”şeklinde formüle edildiğini söylemek mümkündür. Dolayısıyla dinler diğerkâmlığı dışlayanveya törpüleyen değil aksine bu ahlaki erdemin, öne çıkarılması, vurgulanması vedesteklenmesi gerektiği yönünde mensuplarına kimi zaman emir kimi zaman öğüt veren birhassasiyete sahiptir. Bu çalışmada Hinduizm, Budizm, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibiçeşitli dinlerin hem ana kaynaklarında ve doktrinlerinde hem de din kurucularının ya dapeygamberlerin sözlerinde ve yaşamlarında diğerkâmlığa yönelik vurguların genel özellikleri,benzerlikleri ve farklılıkları dikkate alınarak incelenmektedir.Öğe Eric J. Sharpe’ın Dini Anlama Modeli(2018) Özcan, ŞevketBu çalışmada İngiliz Din Fenomenolojisi Ekolünün önemli temsilcilerinden olan Eric J. Sharpe’ın, dinin tek yönden incelenmesi karşısında bütüncül bir din anlayışına ulaşmak amacıyla ortaya koyduğu dört modlu din modeli ele alınmaktadır. Sharpe’ın modeli, iman ekseninde dinî tecrübeyi içeren varoluşsal, dinlerin inanç ilkelerini ele alan zihinsel, inananların oluşturduğu sosyal yapılara temas eden organizasyonel ve dinlerin ahlaki yapılarına işaret eden ahlaki modlardan oluşmaktadır. Bu modele göre her dinin merkezinde farklı bir mod yer alabilmekte ve dinler arasındaki farklılıklar bu çerçevede değerlendirilebilmektedir. Bu model özellikle aynı ekolün önemli temsilcilerinden olan Ninian Smart’a ait yedi boyutlu din modeline yönelik eleştirilere dayanmaktadır. Sharpe’ın temel eleştirisi, dinî tecrübenin vurgulanarak dinin diğer boyutlarının ikinci plana itilmesidir. Çünkü ona göre din, dini tecrübe aracılığıyla yalnızca vicdanlara hapsedilebilecek bir fenomen değildir. Ancak Sharpe’ın modeli, dinin çok yönlü tarzda incelenmesine yönelik ihtiyacı ve farkındalığı vurgulamasına rağmen, modların oldukça soyut olması ve dinin bütün alanlarını kapsamaması gibi nedenlerle gelişim aşamasında kalmış görünmektedir.Öğe Geçmişten Günümüze Dinler Tasnifinde Morfolojik Yaklaşım(2019) Özcan, ŞevketXIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dinler tasnifi teşebbüslerinin artarak çoğalması ve ortaya çıkan tasniflerin dini araştırmalarda kullanılmasının sonucunda dinleri tasnif etme yaklaşımları ön plana çıkmıştır. Dinler Tarihinde coğrafi yaklaşımın yaygınlığına rağmen morfolojik yaklaşımın yadsınamaz şekilde cezp ediciliğe sahip olduğu ve konunun ilk defa bu bağlamda belli bir sistematiğe kavuştuğu ve dinamik hale geldiği belirtilmektedir. XIX. Yüzyılın ikinci yarısında hâkim olan ve XX. Yüzyılın ortalarına kadar Batı’daki dini araştırmalarda kullanılan dinin kaynağına ilişkin teoriler morfolojik dinler tasnifinin ilk tezahürleri niteliğindedir. Morfolojik dinler tasnifini sistematize eden din bilimcisi olma payesini ise Din Fenomenolojisinin mimarlarından Cornelius Petrus Tiele hak etmiştir. Çünkü Tiele’nin dinleri ahlaki dinler olarak kategorize edip evrensel dinlere/dünya dinlerine alt kategoride yer vermesi morfolojik dinler tasnifi açısından bir dönüm noktası olmuş ve yapılan morfolojik dinler tasniflerini etkilemiştir. Tiele’nin dünya dinleri kavramını İngilizceye kazandırması akademik ve popüler Dinler Tarihi çalışmalarının, Hıristiyanlık, Budizm, İslam, Hinduizm ve Yahudilik dinlerinin daimî üye olduğu; Konfüçyanizm, Taoizm, Şintoizm, Caynizm, Sihizm ve Zerdüştilik dinlerinin ise sıklıkla kullanıldığı bir dinler listesi ekseninde şekillenmesine kadar uzanmıştır. Jonathan Z. Smith ve Tomoko Masuzawa gibi din bilimcilerinin politik ve teolojik varsayımlara dayandığı gerekçesiyle eleştirdikleri bu durum, James L. Cox tarafından dünya dinleri paradigması şeklinde nitelendirilmiş ve dinleri daha iyi anlamak ve yerli dinleri de araştırmalara dâhil etmek için aşılması gereken bir problem olarak görülmüştür. Günümüzde özellikle batılı Dinler Tarihi çalışmaları incelendiğinde dünya dinleri kavramının üst bir kategori olarak kullanılmakta olduğunu ve belli başlı dinleri kapsayan bir dinler listesi sunduğunu görmek ve bu durumun alandaki pek çok çalışmayı kapsadığını söylemek mümkündür.Öğe NINIAN SMART’A GÖRE İSLAM’IN BOYUTLARI(2017) Özcan, ŞevketNinian Smart, özellikle yirminci yüzyılın son döneminin en önemli dinaraştırmacıları arasında yer alır. O, mevcut din tanımlarının ve dini analiz etmedekullanılan yöntemlerin tek yönlülüğüne işaret ederek, dinin çok boyutlu,dinamik ve diyalektik olarak tanımlanmasını ve analiz edilmesini önerir. Budoğrultuda dini yedi boyutlu bir organizma şeklinde tanımlayarak, dinin yediboyutlu din modeli bağlamında incelenmesi ve analiz edilmesi gerektiğinisöyler. Onun ikili tarzda isimlendirdiği yedi boyutlu din modeli; pratik-ritüel,tecrübi-duygusal, hikayesel-mitolojik, doktrinel-felsefi, ahlaki-yasal, sosyalorganizasyonelve materyal-sanatsal boyutlardan oluşur. O, bu model aracılığıyladinin ve dinlerin genel özelliklerinin bir resmini sunmayı amaçlar. Dinaraştırmalarında fenomenolojik anlayışı benimseyen ve “değer yargısızlık” ilkesiniuygulamaya çalışan Smart, İslam’ı büyük dünya dinleri arasında kabulederek yedi boyutlu din modeli bağlamında incelenebileceğini ifade eder. Budoğrultuda çeşitli eserlerinde İslam’la ilgili önemli analizler ve görüşler ortayakoyar. Bu makalede Ninian Smart’ın yedi boyutlu din modeli bağlamındaİslam’la ilgili görüşleri ele alınmaktadır.Öğe Ninian Smart’a Göre İslam’ın Boyutları(2017) Özcan, ŞevketNinian Smart, özellikle yirminci yüzyılın son döneminin en önemli dinaraştırmacıları arasında yer alır. O, mevcut din tanımlarının ve dini analiz etmedekullanılan yöntemlerin tek yönlülüğüne işaret ederek, dinin çok boyutlu,dinamik ve diyalektik olarak tanımlanmasını ve analiz edilmesini önerir. Budoğrultuda dini yedi boyutlu bir organizma şeklinde tanımlayarak, dinin yediboyutlu din modeli bağlamında incelenmesi ve analiz edilmesi gerektiğinisöyler. Onun ikili tarzda isimlendirdiği yedi boyutlu din modeli; pratik-ritüel,tecrübi-duygusal, hikayesel-mitolojik, doktrinel-felsefi, ahlaki-yasal, sosyalorganizasyonelve materyal-sanatsal boyutlardan oluşur. O, bu model aracılığıyladinin ve dinlerin genel özelliklerinin bir resmini sunmayı amaçlar. Dinaraştırmalarında fenomenolojik anlayışı benimseyen ve “değer yargısızlık” ilkesiniuygulamaya çalışan Smart, İslam’ı büyük dünya dinleri arasında kabulederek yedi boyutlu din modeli bağlamında incelenebileceğini ifade eder. Budoğrultuda çeşitli eserlerinde İslam’la ilgili önemli analizler ve görüşler ortayakoyar. Bu makalede Ninian Smart’ın yedi boyutlu din modeli bağlamındaİslam’la ilgili görüşleri ele alınmaktadır.Öğe Özcan, Şevket. "Ninian Smart ve Din Fenomenolojisi" Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2016.(2017) Özcan, ŞevketModern dönemin önemli din bilimcilerinden birisi olarak kabul edilen Ni-nian Smart'ın Din Fenomenolojisi'nin parametrelerini ortaya koymak tezin te-mel amacıdır. Bu bağlamda özellikle Smart'ın eserlerine müracat edilerek Din Fenomenolojisi anlayışı ortaya konulmaya gayret edilmiştir. Tez giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmında konunun önemi, amacı, sınırları, kullanılan metot ve kay-naklar ele alınmışıtr.Birinci bölümde; genel anlamda DinFenomenolojisi'nin ortaya çıkışı ve temel özellikleri, belli başlı din fenomenologlarının ortaya koyduğu temel kav-ramlar ve Din Fenomenolojisi'nin bilimsel konumu ile ona yönelik temel eleşti-rilere yer verilmiştir. İkinci bölümde;Smart'ın hayatı, ilmi kişiliği ve eserleri ele alındıktan sonra fenomenolojiyi nasıl uyguladığı üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda onun dini/dinleri fenomenolojik olarak tanımlama ve inceleme yaklaşımı olan yedi boyutlu din modeli ve bu modele dayanarak din/dinlerle ilgili yaptığı feno-menolojik incelemeler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bölüm sonunda özellikle yedi boyutlu din modeline yönelik değerlendirmelere yer verilmiştir.Üçüncü bölümde; Smart'ın Din Fenomenolojisi yöntemi ve din fenome-nologlarına yönelik eleştirileri üzerinde durulmuştur. Smart'a göre din fenome-nolojisinin anlamı ve görevi ele alındıktan sonra fenomenolojik anlayışının baş-lıca özellikleri ve Din Fenomenolojisi'nde kullandığı kavramlar ve yöntemler in-celenmiştir. Ayrıca Gerardus van der Leeuw, Rudolf Otto,Joachim Wach, Mircea Eliade ve Wilfred Cantwell Smith gibi din fenomenologlarına yönelik temel eleş-tirileri ele alınmıştır. Bölüm sonunda ise Smart'ın fenomenolojik anlayışına yö-nelik değerlendirmelere yer verilmiştir.Sonuç bölümünde; ortaya konulan temel varsayımlar çerçevesinde Smart'ın Din Fenomenolojisi anlayışının genel anlamda Dinler Tarihi ve Din Fe-nomenolojisi alanına katkıları ve önemi deskriptif bir şekilde belirtilmeye çalı-şılmıştır.Öğe Yahudi Dualarında Kudüs(2019) Özcan, ŞevketYahudilik, özellikle Kral Davut döneminden itibaren Kudüs ile kimlik bulan, yaşanılabilen ve özdeşleştirilen bir dindir. Yahudilere göre Kudüs’te Davut ve oğlu Süleyman zamanında yaşanılan dini ve siyasi hayat, belleklerinde unutulmaması ve yeniden yaşanılması gereken bir idealdir. Yahudilerin dinî hayatının vazgeçilmez bir parçası olan ve özellikle II. Mabed’in yıkılmasıyla dinin odağına yerleşen dualar, Kudüs’ün onlar için ifade ettiği anlamı açık bir şekilde ortaya koymakta ve Yahudi inanç tarihinin birer özeti olarak kabul edilmektedir. Düzenli olarak, bayramlarda ve geçiş dönemleri ve bazı özel durumlarda yapılan Yahudi dualarında Kudüs’e yönelik vurgular, Tanrı’nın yüceltilerek kendisinden barışın ve kurtuluşun istenildiği, kurtuluşun Mesih’in gelişi, Mabed’in inşası ve Kudüs’e barışın hâkim olmasıyla gerçekleşeceğine işaret eden bir görünüm arz etmektedir. Bu bağlamda Amida duası, Mesih’in gelişi, Yahudilerin Kudüs’te toplanması ve adaletin sağlanması neticesinde kurtuluşun gerçekleşmesine yönelik vurguları nedeniyle Kudüs vatandaşlığının yani Yahudi olmanın bir simgesi olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla Yahudilerin belleğinde Kudüs unutulmaması gereken olarak tezahür etmekte ve dillerinde “Kudüs’ü yeniden inşa et” şeklinde yer alan bir “Yahudi Ümidi” olarak her zaman önemini ve değerini korumaktadır. Bu çalışmada çeşitli zamanlarda ve şekillerde yapılan Yahudi dualarına odaklanmak suretiyle, Kudüs’ün Yahudi dualarında ne şekilde yer aldığı ve onlar için ne anlam ifade ettiği fenomenolojik yöntem aracılığıyla anlaşılmaya ve ortaya konulmaya gayret edilmektedir.