Yazar "Öztürk, Latif" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Can unemployment be cured by economic growth and foreign direct investment?(2009) Aktar, İsmail; Demirci, Nedret; Öztürk, LatifBu çalışma VAR modeli kullanılarak doğrudan yabancı sermaye ve (FDI), ihracat (EX), işsizlik (UR) ve gayrı safı milli hasıla arasındaki ilişkileri dönemlik (2000:1-2007:4) veri kullanarak incelemeyi amaçlamaktadır. Sistemde iki eşbütünleşik seri bulunmuştur. Bu uzun dönem ilişkinin varlığını ispatlamaktadır. Ancak, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının istihdamı arttırmadığı ortaya konmuştur. İhracattaki varyasyonlar GDP üzerindeki etkisi her ne kadar pozitifse de istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bu durum ihracat büyümeli ekonomik modeli desteklememektedir. Son olarak GDP gelişmeler anılan dönemde işsizliği azaltıcı yönde bir etki yaratmamışlardır.Öğe Effect of Employee Participation and Patient Focus Approaches in the Scope of TQM on Hospital Performance(EXPERT PROJECTS PUBLISHING, 2020) Evren Subasi, Asena Tugba; Öztürk, LatifIn this study, it was aimed to investigate the effect of employee participation and patient focus, which are included in the total quality approach of 33 private hospitals within the borders of Ankara, on the performance of the hospital. Accordingly, relational screening model was used in the research. The universe of the research consists of senior managers such as chief physicians, chief assistants, hospital managers, hospital manager assistants, quality coordinators of 33 private hospitals actively serving within the borders of Ankara. Interviews were made with 308 hospital senior managers. Questionnaire was used as a data collection tool in quantitative research methods. In the research, face-to-face interviews were made with hospital managers. SPSS20 program was used in the analysis of research data. Introductory characteristics of hospital managers are shown with frequency and percentage. Participants' assessments of the scales are indicated with the mean and standard deviation. In the research, the effect of employee participation and patient focus on hospital performance within the scope of total quality management (TQM) was investigated by multiple linear regression analysis. The research data were evaluated within the 95% confidence interval. As a result, it was determined that employee participation and patient focus practices within the scope of TQM played an active role on hospital performance and positively affected them. In the study, they stated that private hospital managers gave high scores for employee participation and patient focus dimensions and that these processes were followed in their hospitals. In addition, administrators expressed a positive opinion about the performances of private hospitals.Öğe Endüstriyel kimyasallara maruz kalan işçilerin mesane kanserine yakalanma risklerinin değerlendirilmesi(2010) Oğuztüzün, Serpil; Kılıç, Murat; Tandoğan, Nisa; Öztürk, Latif; Gökbulut, Yazıcı ZuhalAMAÇ: Bu çalışmanın amacı, Kırıkkale’de endüstriyel kimyasallara maruz kalan işçilerin, mesane kanserine yakalanma risklerini idrar sitolojisi yöntemiyle değerlendirmektir. YÖNTEM: Barut fabrikasında çalışan ve yaş ortalamaları 475 yıl olan 63 işçinin idrar sitolojisi örnekleri, Papanicalaou yöntemiyle hazırlanmış ve ışık mikroskobunda değerlendirilmiştir. Sitolojik inceleme sonucunda kişilerin kimyasallara maruz kalma süreleri ve PAP sonuçları arasındaki ilişki Varyans Analiz (ANOVA) metoduyla %95 güvenilirlik düzeyinde istatistiksel olarak değerlendirildi. BULGULAR: Altmışüç işçiden kimyasallara maruz kalmayan 16 kişilik kontrol grubunun sitopatolojisi negatiftir. Kimyasallara maruz kalma süreleri 20 yıl ve üzerinde olan 47 kişiden 2’sinde metaplazik hücreler ve iki işçinin idrar sitoloji örneklerinde displazik hücreler tespit edilmiştir. Ayrıca, 30 yıl ve üzeri çalışan bir işçide ise ürotel karsinom görüldü. SONUÇ: Çalışma ortamında kimyasallara maruz kalma süresinin artmasıyla, mesane kanserine yakalanma riskinin de arttığı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p0,05).Öğe Hata Terimlerinin Pareto ve Weibull Dağıldığı Durumda LTS ve EKK Regrasyon Kestiricilerinin Karşılaştırılması(2008) Öztürk, LatifÖzet: Bu çalışmada sağlam kestirim yöntemlerinin tarihsel gelişimi, amaçları ve gerekliliğine kısaca değinilmiştir. Devamında, sağlam yöntemlerdeki dönüm noktası kavramına açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Hata terimlerinin fVeibull ve Pareto dağıldığı iki değişkenli doğrusal regresyon modeli oluşturulmuştur. Açıklanan ve açıklayıcı değişken yönünde aykırı değerlerin ilave edilmesi ile, S-Plus çözümleri ve benzetim uygulamasından 10,50 ve 100 döngü yapılarak yanlılık sonuçları elde edilmiştir. Bu sonuçlar hem sağlam bir kestirici olan LTS kestiricisi için hem de EKK kestiricisi için ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda, veri kümesinde aykırı değerlerin varlığında, EKK kestiricisi yerine sağlam bir kestirici olan LTS yönteminin kullanılmasıyla, parametrelerin kestirilmesinde aşırı değerlerin etkisinin minimize edildiği görülmüştür.Öğe Karadeniz Bölgesi illerinde kamu tarım yatırımları dağılımının Gini katsayısı ile ölçülmesi(2009) Öztürk, Latif; Aktar, İsmailBu makale Karadeniz Bölgesinde kamu tarım yatırımlarının 2000- 2007 yılları arasında iller bazında ne kadar eşit/eşitsiz dağıldığını Gini katsayısı ve Lorenz eğrisi ile ölçmektedir. Ampirik bulgular kamu tarım yatırımlarının eşit dağılmadığını göstermektedir. Hesaplanan Gini katsayılarının ortalama değeri 0,64 gibi yüksek bir rakamdır ve bu da eşitsizliğin boyutlarını göstermektedir. Ayrıca, 2004 dağılımı en yüksek Gini katsayısı (0,76) ile en kötü yıl olurken, 2000 yılı 0,52 ile nispeten en iyi dağılımı göstermektedir. Karar alıcılara politika önerimiz her ne kadar son iki yılda gözlenen ortalamanın altındaki düşük Gini katsayısı nispi bir iyileşmenin habercisi olsa da, eşitsizliğin azaltılabilmesi için tarım alanları büyüklüğüne göre tarım yatırım politikaları yeniden gözden geçirilmelidir.Öğe Over-The-Top Knot Placement Technique Enhances Tensile Stability of Tendon Repairs(Amer Orthopaedic Foot & Ankle Soc, Inc, 2010) Türker, Mehmet; Çetik, Özgür; Kılıçoğlu, Önder; Çırpar, Meriç; Dirikolu, Hüsnü; Kalaycioğlu, Barış; Öztürk, LatifBackground: Currently a major concern for the surgical treatment of Achilles tendon rupture repairs is the creation of stable enough fixation to allow early range of motion. It was documented that the weakest point in a suture loop is the knot. Thus, we hypothesized that moving the knot away from the repair junction (over-the-top Krackow technique) would increase the strength of the repair. Materials and Methods: Transected bovine tendons were repaired by the traditional Krackow and over-the-top Krackow techniques using four suture materials (Fiberwire Nos. 5 and 2, Ethibond Nos. 5 and 2). Tendons were cyclically tested at incremental loads beginning from 50 N until 5-mm gap formation. Then all tendons were loaded to failure. The number of cycles to 5-mm gapping, ultimate failure loads and knot slip were compared using t-test and Mann-Whitney tests (with Tukey corrections for multiple comparisons). Results: Mean number of cycles to 5-mm gapping did not reveal significant differences (p = 0.113) between repair groups. Mean failure load of tendons repaired by over-the-top Krackow technique were significantly higher (p < 0.0001) for all four paired groups than tendons repaired by traditional Krackow technique. Ethibond No. 5, No. 2, and Fiberwire No. 2 suture repairs with over-the-top configuration did not reveal any knot slip. Conclusion: Over-the-top Krackow technique increases the ultimate failure load of repaired tendons. But 5-mm gapping resistivity was not enhanced either by the technique or the suture material. Clinical Relevance: The knot itself is a stress-riser in the suture loop so we suggest that freeing it from tension by our modificiation may achieve more durable repairs.Öğe Sıralı Analizin Kullanımıyla Oranların ve Yüzdelerin Test Edilmesi ve Bir Benzetim Çalışması(2008) Öztürk, Latif; Koçak, HabipÖzet: Bu çalışmada sıralı analiz (SA) ve basit rastsal örnekleme (BRÖ) yöntemlerinden kısaca bahsedilerek, oluşturulan veritabanından benzetim yöntemi kullanılarak BRÖ ve SA ile ömeklemler çekilmiş ve analiz edilmiştir. SA ile geleneksel BRÖ arasındaki temel farklılık sıralı analizde örnek hacminin daha önceden belirlenmiş olmamasıdır. Teker teker veya grup halinde elde edilen gözlemlerin sonuçları daha önceden hesaplanan bir çift istatistik ile karşılaştırılmaktadır. Bu karşılaştırmadaki temel amaç, örneklemeye devam edilip edilmeyeceğine ve hangi alternatifin kabul edileceğine karar vermektir. Daha önce hesaplanan istatistiklere göre iki alternatiften birisine karar verilinceye kadar örneklemeye sıralı olarak devam edilir. Sıralı analizi uygularken her gözlemden sonra karşılaştırma zorunluluğu yoktur. Bir grup gözlem alındıktan sonrada karşılaştırma yapılabilir. Dolayısıyla, buda BRÖ ye göre örnek hacmi açısından önemli avantajlar sağlamaktadır. Örnek hacimleri açısından bu iki yöntem çeşitli hata değerlerine göre benzetim yöntemi aracılığı ile karşılaştırılmalardır.Öğe Türkiye’de Hastane Yatak Sayılarının 1977-2014 Yılları Arasında İllere Dağılımındaki Eşitsizliğin Ölçülmesi(2016) Öztürk, Latif; Meral, İsa GürkanParanın mutluluğu satın alamayacağı bilinen bir klişe olsa da, ekonomik büyümeningerçekleştiği bir ülkede daha yüksek yaşam standartlarının sağlanacağı yadsınamaz birgerçektir. Türkiye’de ortalama yaşam beklentisi 1960 yılında 50,5 yıl olarak saptanmış,günümüze gelinirken bu beklenti sürekli olarak artma eğiliminde olmuş ve 1990 yılındaortalama yaşam beklentisi 66’yı bulurken, 2015 yılına gelindiğinde bu değer 75’eulaşmıştır. Bu artışta ekonomik büyüme, yaşam standartlarının iyileşmesi, sağlıksektörüne yapılan yatırımlar ve bu yapılan yatırımların sadece büyük şehirlere değil aynızamanda diğer illere de giderek daha eşit bir biçimde dağıtılması etkili olmuştur. Buçalışmada sağlık ekonomisi için önemli bir gösterge olan hastane yatak sayılarının illeredağılımındaki eşitsizlik, il bazında Sağlık Bakanlığı’na bağlı kuruluşlardaki hastaneyatak sayıları, il bazında bakanlık dışı kuruluşlardaki hastane yatak sayıları ve il bazındatoplam hastane yatak sayıları veri seti aracılığıyla, eşitsizlik göstergesi olarak GiniEndeksi, Theil T Endeksi, Theil L Endeksi, Atkinson Endeksi ve Hoover Endeksikullanılarak 1977-2014 yıl aralığı için hesaplanmış ve yorumlanmıştır. Her üç verisetinde de hastane yatak sayılarının illere dağılımındaki eşitsizlik 1970’den 2014’egelinirken bazı istisnai yıllar dışında azalmış ve bu da yapılan yatırımların genel olaraksadece metropollere değil aynı zamanda diğer illere de yapıldığını gözler önünesermiştir.