Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Gürer, Alper" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Algılanan Yönetici Kibrinin, Satış Elemanlarının Tükenmişlik Ve İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisine Yönelik Bir Alan Araştırması
    (2018) Bozacı, İbrahim; Çiftçi, Gamze Ebru; Gürer, Alper
    Bu çalışma yönetim literatüründe göz ardı edilmiş ve üzerine yeterince bilimsel çalışmanın bulunmadığı yönetici kibrinin satış elemanları üzerindeki etkilerini konu almaktadır. Kibrin insan yaşamının her alanında karşılaşılan ve olumsuz sonuçlara sebep olan bir olgu olduğu bilinmesine rağmen işletmeler bakımından sonuçlarının araştırılmaması dikkat çekmektedir. Bu kapsamda çalışma, satış elemanlarının yönetici kibrine yönelik algılarının tükenmişlik ve işten ayrılma niyetleri üzerindeki etkisini ve yönetici kibrinin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde tükenmişliğin olası aracı rolünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu şekilde işletmelere yönetici kibrinin sonuçları ile ilgili değerli bilgiler sağlanması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda perakende ayakkabı satış sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin satış elemanlarından yüz yüze anket yöntemi ile birincil veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel paket programı ile analizlere tabi tutulmuştur. Araştırma bulgularına göre, satış elemanlarının algıladığı yönetici kibri, tükenmişlik düzeyini ve işten ayrılma niyetini pozitif yönlü etkilemektedir. Araştırma sonucunda ortaya çıkan bir diğer bulgu da yönetici kibrinin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde tükenmişliğin aracı rol üstlendiği, yani yönetici kibrinin tükenmişlik dolayısıyla işten ayrılma niyetini daha fazla etkilediği yönündedir.
  • [ X ]
    Öğe
    An Investigation of Career Adaptation Abilities by X, Y and Z Generations: A Field Survey
    (2020) Solmaztürk, Ahmet Barış; Gürer, Alper
    The concept of generation includes the characteristics that express the behavior and tendency ofthe individual throughout his/her life. In the studies conducted from past to present, it is seen that the changeof generational characteristics is an interesting subject. In today's difficult working environment, careeradaptation of employees is one of the conditions for their happiness in life. While it can be mentioned thatthere is generation conflict in the institutions where individuals from different generations work together, itcan be said that increasing the studies aimed at determining career adaptation levels of generations willcontribute to the explanability of the subject. In this context, under the framework of the field research whichcarried out in Turkey, individual career adaptability of 626 persons belonging to X, Y and Z generationsmeasured. According to the findings, there were significant differences among the generations in the levels ofanxiety and control which are dimensions of career adapt-abilities; the anxiety levels of the Y and Zgenerations were higher than the X generation; in terms of control level, it is determined that generation Yhas more control level than Z generation. In addition, the differences in career adaptation skills according toother demographic characteristics was examined. According to this, while there was no significant differenceaccording to gender, there were differences in anxiety and control levels according to education level.Anxiety levels were higher in people who have graduate education level compared to undergraduate level. Inthe control levels, it is significant that the control levels of those who have graduate education are higher thanthose who have undergraduate and associate education level. While the curiosity levels of the diplomaedpeople were higher than those who were continuing their education, it was determined that the anxiety levelsof the students and those who doesn’t work were higher than the diplomaed people and employees.
  • [ X ]
    Öğe
    Bilinçli Farkındalık ile Kariyer Uyum Yetenekleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Çalışanlar Üzerinde Bir Araştırma
    (2024) Çiftçi, Gamze Ebru; Gürer, Alper; Solmaztürk, Ahmet Barış
    Bu çalışmanın amacı, çalışanların bilinçli farkındalık düzeyleri ile kariyer uyum yetenekleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Alan araştırması için İç Anadolu Bölgesi’nde çalışanlar evren olarak belirlenmiş ve kolayda örnekleme yoluyla Ankara, Kırıkkale ve Çorum illerinden 401 katılımcıya ulaşılmıştır. Araştırma bulgularına göre, kaygı dışında bilinçli farkındalığın kariyer uyum yetenekleri ve alt boyutları üzerinde pozitif yönlü etkisi bulunmaktadır. Ayrıca cinsiyete göre bilinçli farkındalık düzeylerinin kadınlarda daha yüksek olduğu, yöneticilik görevi olanlarda bilinçli farkındalık ve merak düzeylerinin daha yüksek olduğu, kaygı düzeylerinin yaş aralığı yükseldikçe azalma eğilimi gösterdiği; kontrol ve merak düzeylerinin ise gelir düzeyi ile doğru orantılı olarak değiştiği tespit edilmiştir. Bilinçli farkındalık ve kariyer uyumu hem bireyler hem de örgütler açısından önemli olan kavramlar arasında yer almaktadır. Bunun ötesinde bireylerin yüksek farkındalık düzeylerine sahip olmaları ve kariyerleri ile uyum sağlayacak yetenekler geliştirmeleri makro anlamda ekonomik ve toplumsal gelişmeye de katkı sağlayacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çalışan Sessizliğinin Demografik Özellikler Açısından İncelenmesi
    (2018) Gürer, Alper; Deniz, Nevin
    Çalışanların örgütleriyle ilgili konularda duygu, düşünce ve görüşlerini açıklamayarak sessiz kalmadavranışlarını içeren çalışan sessizliği örgütlere önemli zararlar vermekte ve bu nedenle de örgütlerdeistenmeyen bir davranış olarak görülmektedir. Çalışan sessizliğini açıklamayı ve çalışanların demografiközellikleri ile arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlayan çalışma, kamu sektörü ve özel sektörde çalışan 700kişi ile gerçekleştirilen anket sonuçlarının oluşturulan hipotezler doğrultusunda analiz edilmesiylegerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan çalışanların çalışan sessizliği davranışlarının demografik özellikleregöre farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi amacıyla t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA)uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre, cinsiyet, eğitim, yaş, medeni durum, toplam çalışma süresi,kurumda çalışma süresi, idari görev durumu değişkenlerinin çalışan sessizliğinin alt boyutlarının düzeyleribakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Çalışanların Duygusal Zekâ Düzeyinin Çatışma Yönetimine Etkisi: Bir Alan Araştırması
    (2021) Çiftçi, Gamze Ebru; Gürer, Alper; Uçan, Fatih
    İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, beyin ve beynin işleyiş biçimidir.Zihnimizi, duygularımızı yöneten ve birçok motor hareketlerimizin ana merkezi olan beynimizin,aynı zamanda sosyal ilişkilerimizin düzeyini ve tarzını da belirleyen önemli bir kontrol merkeziolduğunu da söylemek mümkündür. Günlük yaşayışımızda sayısız düşünce üreten beynin akılyürütme işlevini genel olarak zekâ olarak tanımlarız. Zekâ insanların yaşamını kolaylaştıran,insanın doğada var olmasının temelini oluşturan nöronsal hareket olmanın yanında, bizimyaşamdaki konumumuzu da belirleyen en önemli düşünsel faaliyettir. Bu öneminden hareketlebilim insanlarının her zaman dikkatini çeken zekâ konusu, bugün birçok farklı alandasınıflandırılarak daha detaylı incelenmeye çalışılmaktadır. Bu inceleme alanlarından enönemlilerinden biri de özellikle iş yaşamında adına sıkça rastladığımız duygusal zekâdır. Duygusalzekâ, bireylerin ilk önce kendi duygularının daha sonra da etkileşimde olduğu diğer insanlarınduygularının farkında olma halini yansıtır. İş yaşamında gerek yöneticilerle, gerekse çalışanlarlailişkilerimizin sağlıklı bir şekilde kurulmasına etki eden duygusal zekânın, olası örgütselçatışmaların da önlenmesinde etkisi olacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda çalışmada çalışanlarınduygusal zekâ düzeyi ile çatışma yönetimi arasındaki ilişki incelenmeye çalışılmış ve her ikideğişken arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkiler bulunmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    İŞ YERİNDE TRAVMATİK OLAY SONRASI STRESİN MÜŞTERİ ODAKLILIĞA ETKİSİNDE LİDER ÜYE ETKİLEŞİMİNİN ARACI ROLÜ: ÇAĞRI MERKEZİNDE BİR ALAN ARAŞTIRMASI
    (2019) Gürer, Alper; Bozacı, İbrahim
    İşletmelerin amaçlarına ulaşmasında müşterilerin ihtiyaç ve isteklerinin anlaşılması ve karşılanmasına\ryönelik müşteri odaklı davranışlar önemli görülmektedir. Bununla beraber iş yerinde yaşanan\rtravmatik olaylar, çalışanların üzerinde olumsuz psikolojik etkilere neden olabilmektedir. İşyerinde\ryaşanan travmaların çalışanların müşteri odaklı davranışlarında etkili olabileceği düşüncesiyle\rtasarlanan bu çalışmada, işyerinde yaşanan travmatik olay sonrası stresin müşteri odaklılık\rüzerindeki etkisi ve bu ilişkide lider üye etkileşiminin aracı rolü incelenmiştir. Kırıkkale ilinde faaliyet\rgösteren bir çağrı merkezinde gerçekleştirilen araştırmaya 207 çalışan katılmıştır. Araştırmada\rdeğişkenler arası ilişkilerin incelenmesinde regresyon analizinden faydalanılmıştır. Aracılık rolünün\ranlamlılık düzeyinin tespiti için Sobel Testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre işyerinde\ryaşanan travmatik olay sonrası stres, çalışanların müşteri odaklılığını olumsuz yönde etkilemektedir.\rLider üye etkileşimi düzeyi ise müşteri odaklılığı olumlu şekilde etkilemektedir. Çalışma sonucunda\rlider üye etkileşiminin aracı etkisi sayesinde travmatik olayların müşteri odaklılık üzerindeki olumsuz\retkisinde azalma tespit edilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kent Marka Bağlılığına Yerel Katılım Eğiliminin Etkisini Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma
    (2015) Güler, Yunus Bahadır; Gürer, Alper
    Modern anlamda pazarlama yaklaşımlarının tıpkı mal ve hizmetler gibi kentler içinde uygulanması bugün kentsel kalkınmanın vazgeçilmezi haline gelmiştir. Bu bağlamda kent markasının oluşturulmasında yeni fikirlere imkân tanıyacak ve uzlaşmayı sağlayacak olan en önemli etkenlerden birisi de yerel düzeyde vatandaş katılımıdır. Bu çalışmada Nevşehir ilinde yüz yüze anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen araştırmaile yerel katılım eğilimi ve kent marka bağlılığı arasındaki ilişkinin ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. Araştırma ile ayrıca kent marka bağlılığını etkileyen faktörler ve kentin tercih edilmesine ilişkin değişkenler tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; bir kentin tercih edilmesinde etkili olan faktörler 4 ayrı faktör grubu altında toplanmıştır. Bunlar sırasıyla, ,doğal-turistik değerler ve güvenlik', ,kentteki ürünlerin kalite-fiyat dengesi', ,iş imkanları ve bölgesel gelişmişlik', ,temel ihtiyaçların karşılanması ve hemşehrilik'tir. Kentin tercih edilmesinde etkili olan bu faktörlerin aynı zamanda yerel düzeyde katılım eğilimi ile kent marka bağlılığıyla da ilişkili olduğu görülmüştür.
  • [ X ]
    Öğe
    Kırıkkale belediyesi’nde görev yapan zabıta personelinin iş doyum düzeylerinin belirlenmesine yönelik bir araştırma
    (2013) Gürer, Alper; Güler, Yunus Bahadır
    Bu çalışmada, Kırıkkale Belediyesinde görev yapan zabıta personelinin iş doyum düzeylerini ortaya koymak ve aynı grup için, iş doyum düzeyleri açısından farklılığa sebep olan özellikleri belirlemek amaçlanmıştır. Bu çalışmaya konu olan araştırma Kırıkkale Belediyesinde görevli 70 zabıta personeline anket uygulanarak gerçekleştirilmiştir. İş doyum düzeylerinin değerlendirilmesinde Kuzgun, Sevim ve Hamamcı'nın yayınladıkları Mesleki Doyum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Belediye zabıtalarının iş doyum düzeylerini etkileyen; Mesleği önemli bulma ve önerme, Mesleki iletişim ve işbirliği, Mesleki bilgi gelişimi, Engeller ve çalışma isteği, Engellere rağmen mesleki gelişim olmak üzere beş faktör grubu bulunmuştur. Bulunan bu faktörler açısından belediye zabıtalarının yaş, cinsiyet, hizmet süresi, eğitim, memleket, gelir ve başka işte çalışıp çalışmama değişkenlerinin iş doyum düzeylerine etkisi incelenmiştir. Bu araştırmada, iş doyumu alt faktör gruplarında doyum düzeyinin demografik faktörlere ve iş ile ilgili faktörlere göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Buna göre demografik değişkenlerden cinsiyet değişkeni sadece mesleği önemli bulma alt faktör grubunda anlamlı farklılık gösterirken diğer alt faktör gruplarının hiçbirisinde anlamlı farklılık göstermemiştir. Yaş demografik değişkeni ise mesleki doyum alt faktör gruplarından mesleği önemli bulma ve engellere rağmen mesleki gelişim faktör alt gruplarında anlamlı farklılık gösterirken diğer faktörlerin hiçbirisinde anlamlı farklılık göstermemiştir. Çalışma yılı değişkeni de sadece mesleği önemli bulma alt faktör grubunda anlamlı farklılık yaratmıştır. Bunun dışında gelir, eğitim, memleket ve daha önce başka bir işte çalışıp çalışmama değişkenleri iş doyumu üzerinde anlamlı farklılık yaratmamıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Narsizmin İş Doyumu ve Bireysel Performans Üzerindeki Etkisi Üzerine Bir Alan Araştırması
    (2019) Gürer, Alper; Çiftçi, Gamze
    Narsizmle ilgili son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalar narsizmin örgütsel düzeyde daha fazla araştırılması gereken bir konu olduğunu ortaya koymuştur. Toplumsal ilişkilerde önemli çatışma kaynaklarından biri olarak görülen narsistik kişilik özellikleri, örgütsel bağlamda da etkili olabilmektedir. Geçmiş araştırma bulguları narsistik kişilik özelliklerinin örgütsel etkileri konusunda narsizmin olumlu veya olumsuz yönlerinin öne çıktığı farklı sonuçlar içermektedir. Bu çalışmanın amacı, narsizmin iş doyumu ve bireysel iş perormansı üzerindeki etkilerini belirlemektir. Bu amaçla çalışma narsizm ile iş doyumu ve bireysel performans arasındaki ilişkileri ortaya koyacak şekilde tasarlanmıştır. Tokat ilinde tekstil sektöründe görev yapmakta olan 311 çalışana anket uygulanarak gerçekleştirilen araştırma verilerinin analizinde frekans, t-testi, ANOVA, korelasyon ve regresyon yöntemlerinden faydalanılmıştır. Araştırma bulgularına göre narsizm ile iş doyumu ve bireysel performans arasında pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Çalışanların narsistik kişilik düzeyi arttıkça çalışanlarda iş doyumunun ve bireysel performansın arttığını bu çalışma sonuçları için söylemek mümkündür. Çalışmada elde edilen diğer bir sonuç, çalışanların demografik özelliklerine göre narsistik kişilik düzeylerinde bazı farklılıkların olmasıdır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The Relation between Machiavellianism, Organizational Commitment and Ethical Leadership: A Field Research on Academicians in Turkey
    (2018) Gürer, Alper; Çiftçi, Gamze Ebru
    Organizational commitment and ethical leadership practices are regarded as crucial in the process of achieving organizational goals in modern organizational structures and as variables that need to be enhanced within administrative policies of organizations. According to literature, the Machiavellian characteristics of the employees typically stand out as an unwanted phenomenon in organizations. The objective of this study is to examine the relationship between Machiavellianism, organizational commitment and ethical leadership in universities. A questionnaire was conducted on 385 academic staff serving in universities around Turkey and frequency, t-test, ANOVA and regression methods were utilized in the analysis of the research data. According to research findings, a positive relationship was found between the continuance commitment and normative commitment which are among sub-dimensions of organizational commitment and Machiavellianism tendency. It was observed that ethical leadership was positively related to all sub-dimensions of organizational commitment, that is, ethical leadership behaviors were an important determinant in terms of organizational commitment. No relation was found between the tendency of Machiavellianism and ethical leadership behaviors.
  • [ X ]
    Öğe
    Sürdürülebilirlik Çerçevesinde Yeşil Örgüt Kültürü
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Köşker, Zeynep; Gürer, Alper
    Sürdürülebilirlik, bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların kendi gereksinimlerini karşılayabilme olanağından ödün vermeden karşılamaya dayanan bir yaklaşımdır. Sürdürülebilirlik, ortaya çıktığı ilk andan itibaren içeriği sürekli artan ve bugün birçok alanda farklı boyutlarıyla ele alınan bir kavram haline gelmiştir. Sürdürülebilirliğin öneminin daha fazla anlaşılmaya başlamasıyla birlikte, sürdürülebilirlik politikalarının sadece devlet girişimleriyle değil, özel sektör bağlamında da değerlendirilmesi gerektiği fark edilmiş ve işletmelere de birtakım görevler düşmeye başlamıştır. Bu çerçevede işletmelerin değişen koşullara uyum sağlaması ve sürdürülebilir içerikler üretmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Sürdürülebilirlik, işletmeler açısından genel olarak yeşil işletmecilik ve sürdürülebilir yeşil kültürünün oluşturulabilmesi boyutuyla ise yeşil örgüt kültürü çerçevesinde şekillenmektedir. İşletmeler bu sayede bir taraftan doğal çevrenin sürdürülebilirliğine katkı sağlarken diğer taraftan ekolojik rekabet ortamında kendine yer edinebilmekte, marka itibarını güçlendirmekte ve uzun vadede kar elde ederek kurumsal olarak da kendilerini sürdürebilir kılabilmektedir. Her geçen gün daha çok işletmenin çevreci değerleri bünyesine dahil etmeye çalıştığı ve böylece sürdürülebilir kalkınmaya da katkı sağladığı görülmektedir. Bu bağlamda çalışma ile yeşil örgüt kültürünün sürdürülebilirlik üzerindeki etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır.
  • [ X ]
    Öğe
    The Effect of Emotional Labor on Employee Wellbeing and Intention to Leave a Job
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Çiçek, Nafiga; Gürer, Alper
    Employees may try to display or suppress certain emotional states at work due to both internal and external factors. Emotional labor, which is spent in the process of demonstrating behaviors determined by organizations, is the ability to manage emotions, attitudes and behaviors in the workplace and is at least as important as physical labor; therefore, this skill contributes to employees' psychological, physical and social well-being by increasing their sense of satisfaction with work conditions. In this context, employee well-being is shaped by the impact of positive working conditions. Turnover intention, on the other hand, represents the employee's desire to leave the organization. The intensity of this intention can create important consequences for employees and the organization. Emotional labor has effects on employee well-being and turnover intention; therefore, it is thought that determining emotional labor strategies that will increase the well-being levels of employees is important for the stability and efficiency of the workforce. In this context, a field study was conducted on teachers working in Kırıkkale province and 413 teachers were reached. The findings showed that natural emotions, one of the dimensions of emotional labor, decreased turnover intention, while superficial role-playing increased it. In addition, superficial role-playing, one of the dimensions of emotional labor, did not have a significant effect on employee well-being, vital well-being and general well-being, while deep role-playing, another dimension of emotional labor, was found to positively affect employee well-being in terms of vital, psychological and workplace well-being, including total levels. In addition, natural emotions were also found to positively affect employees' well-being levels in general.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Üniversite Öğrencilerinin Girişimci Kişilik Özelliklerini Ölçmeye Yönelik Bir Alan Araştırması
    (2014) Gürer, Alper; Sezen, Selçuk; Solmaztürk, Ahmet Barış
    Bu çalışmada Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu'nda öğrenim görmekte olan öğrencilerin sahip oldukları kişilik özelliklerinden yola çıkılarak girişimcilik potansiyelleri ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışmaya konu olan araştırma, Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu'nda halen ön lisans seviyesinde öğrenim görmekte olan 283 öğrenciye anket uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Girişimci kişilik özelliklerinin değerlendirilmesinde Doç. Dr. Kenan Ören ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Biçkes tarafından 2011 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi 16. Ciltte yayınlanan ölçek kullanılmıştır. Araştırma ile ulaşılmaya çalışılan diğer sonuçlar; "Risk alma eğilimi ile girişimcilik potansiyeli arasında ve başarma ihtiyacı ile girişimcilik potansiyeli arasında" pozitif yönlü bir ilişki olup olmadığının ortaya konulması olarak belirlenmiştir.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim