Yazar "Kalender, Emre" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alman Federal Mahkemesi'nin (Bgh) 13.11.2013 Tarihli I Zr 143/12 Sayılı "Doğum Günü Treni" Kararının Fikir Ve Sanat Eserleri Hukuku Açısından Önemi Ve Türk Hukukuna Etkisi(2015) Kalender, EmreFSEK'in 1/B/a maddesine göre bir eserin sahibinin hususiyetini taşıması gerekir. Hususiyet kavramı özellikle çalışmamızda inceleme konusu yaptığımız BGH kararı bakımından önemlidir. Çünkü karar esas itibariyle hususiyet seviyesini yakından ilgilendirmektedir. İnceleme konumuz olan BGH kararın bir diğer önemi ise uygulamalı sanat eserleri (angewandte Kunst) ile tasarımlar arasındaki ilişkiyi de ilgilendirmesidir. Alman hukukunda uygulamalı sanat eserleri UrhG[1] §2/1-4'te düzenlenmiştir. Buna göre mimari eserler, uygulamalı sanat eserleri ve böyle eserlerin taslakları da dâhil olmak üzere güzel sanat serleri hukuken korunmuştur. Bu hükme paralel bir düzenleme FSEK m. 4/3-4'te yer almaktadır ve estetik değere sahip olan mimarlık eserleri ile el işleri ve küçük sanat eserleri güzel sanat eseri olarak kabul edilmiştir. Her iki hukuk sitemindeki farklılıklar bir yana temeldeki benzerlik nazarı itibara alındığında BGH kararının Türk hukuk uygulaması bakımından incelenme gerekliliği de ortaya çıkmaktadır.Öğe ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL TOPLANTI GÜNDEMİNDEKİ BİR KONUNUN GÖRÜŞÜLMEMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?(2022) Kalender, EmreAnonim şirket genel kurulu, önceden ilân edilen belli bir gündemde toplanır ve karar alır. Böylece pay sahipleri genel kurulda hangi konuların görüşüleceğini en baştan bilir ve ona göre hazırlık yapar. Genel kurulda gündem dışında bir konu görüşülmek isteniyorsa, istisnalar bir yana, görüşülecek konunun belirlenmesi için oybirliğiyle karar almak gerekir. Genel kurul gündemiyle ilgili olarak, pay sahipleri açısından uygulamada yaşanan bir sorun vardır; gündemdeki bir konunun görüşülmemesi. Gerçekten de gündemde yer alan bir konunun görüşülmemesi de özellikle azlık haklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Genel kurulun çoğunlukla vereceği bir kararla, gündemdeki bir maddeyi görüşmeyebileceğini kabul etmek de doğru değildir. Gündemde yer alan konular görüşülmeli, bunlar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar alınmalıdır. Ancak esaslı bir nedenin varlığı hâlinde, bu nedenin tutanağa geçirilmesi şartıyla gündemdeki bir konunun görüşülmemesi mümkün olmalıdır.Öğe ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL TOPLANTI GÜNDEMİNDEKİ BİR KONUNUN GÖRÜŞÜLMEMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?(Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Kalender, EmreAnonim şirket genel kurulu, önceden ilân edilen belli bir gündemde toplanır ve karar alır. Böylece pay sahipleri genel kurulda hangi konuların görüşüleceğini en baştan bilir ve ona göre hazırlık yapar. Genel kurulda gündem dışında bir konu görüşülmek isteniyorsa, istisnalar bir yana, görüşülecek konunun belirlenmesi için oybirliğiyle karar almak gerekir. Genel kurul gündemiyle ilgili olarak, pay sahipleri açısından uygulamada yaşanan bir sorun vardır; gündemdeki bir konunun görüşülmemesi. Gerçekten de gündemde yer alan bir konunun görüşülmemesi de özellikle azlık haklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Genel kurulun çoğunlukla vereceği bir kararla, gündemdeki bir maddeyi görüşmeyebileceğini kabul etmek de doğru değildir. Gündemde yer alan konular görüşülmeli, bunlar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar alınmalıdır. Ancak esaslı bir nedenin varlığı hâlinde, bu nedenin tutanağa geçirilmesi şartıyla gündemdeki bir konunun görüşülmemesi mümkün olmalıdır.Öğe Anonim Şirketlerde Genel Kurul Toplantı Yerinin Esas Sözleşmede Gösterilmesi(2019) Kalender, EmreAnonim şirket genel kurul toplantısı kural olarak şirket merkezinde yapılır. Fakat anonim şirketlerin birleşmesi, şirketin coğrafi olarak birçok yerde faaliyette bulunması veya pay sahiplerinin farklı yerlerde ikamet etmesi gibi sebeplerin ortaya çıkması, genel kurulun merkez dışında bir yerde yapılmasını gerektirebilir. Genel kurulun şirketin merkezinden farklı bir yerde toplanması, esas sözleşmede öngörülmek şartıyla mümkündür. Ancak toplantının merkez dışında yapılacağı bir yerin esas sözleşmede gösterilmesi, konunun sadece bir yönüdür. Zira esas sözleşmede birden fazla toplantı yerinin veya muhtemel toplantı yerlerinin gösterilmesi ya da toplantı yerinin seçiminde yönetim kuruluna yetki verilmesi de söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda, esas sözleşme hükmünün ne şekilde kaleme alınması gerektiği tespit edilmelidir. Böylece gelecekte ortaya çıkması muhtemel uyuşmazlıkların ve özellikle pay sahiplerinin toplantıya katılma hakkına yönelik ihlâllerin önüne geçilebilir.Öğe İSVİÇRE ANONİM ŞİRKETLER HUKUKUNDA YÖNETİM KURULU SEKRETERİ VE TÜRK HUKUKUBAKIMINDAN BİR ÖNERİ(2020) Kalender, Emreİsviçre Borçlar Kanunu (İsvBK) m. 712’ye göre, yönetim kurulu tarafından bir yönetim kurulusekreteri seçilmesi zorunludur. İsviçre anonim şirketler uygulamasında yönetim kurulu sekreteri birçokgöreve sahiptir. Yönetim kurulu toplantısınınhazırlıklarını yapmak, toplantı tutanağını tutmak,üyelere ve başkana görevlerini yerine getirirkenyardımcı olmak ve pay sahipleri ile yönetim kuruluarasındaki iletişimi sağlamak bu görevlerdenbazılarıdır. Ayrıca İsvBK m. 713/3’e göre toplantıtutanağı başkan ve yönetim kurulu sekreteri tarafından imzalanmalıdır. Toplantı tutanağı, yönetimkurulu üyelerinin hukuki sorumluluğunun tespitibakımından en önemli delildir. Bu tutanağın yönetim kurulu sekreteri tarafından da imzalanmasınınöngörülmesi, sekreterliğin önemini göstermektedir.Türk Ticaret Kanunu’nda mehaz İsviçre hukukundan farklı olarak, yönetim kurulu sekreteri düzenlenmemiştir. Halbuki Türk anonim şirketler uygulamasında, yönetim kurulu sekreteri faydalı bir müessese olabilir. Gerçekten de bu sekreterin varlığı hâlinde birçok problemle karşılaşılmayabilir. Meselâuygulamada, toplantı tutanağı müzakerelerhakkında yeterli bilgi verecek şekilde düzenlenmemektedir. Bu sebeple yönetim kurulu üyelerihakkında açılan sorumluluk davalarında önemli birdelil olan toplantı tutanaklarından yeterli bir şekildefaydalanılamamaktadır. Bu ve benzeri organizasyonel sorunlar kurumsal yönetim ilkeleri ile de bağdaşmamaktadır. Hâl böyle olunca, İsvBK m. 712’dedüzenlenen yönetim kurulu sekreterinin, Türk hukuku bakımından pozitif bir düzenlemeye kavuşturulması yerinde bir tercih olabilir. Hatta İsvBK’den biradım daha ileri giderek, toplantı tutanağının düzenlenmesi bakımından, yönetim kurulu sekreterine bazıyükümlülükler getirilebilir. Böylece muhtemel hukukîproblemler en aza indirilebilir.Öğe KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNDE AİDAT ÖDEME BORCUNDA TEMERRÜT FAİZİ ORANI(2021) Kalender, EmreAidat ödeme borcunu ifada temerrüde düşen ortaklara uygulana-\rcak faiz oranı, kooperatif genel kurulunca kararlaştırılır. Genel kurul\rbu oranı belirlerken serbest bir şekilde karar alır. Ancak kooperatif\ruygulamasında, ortaklarca yüksek bulunan faiz oranına itiraz edilmek-\rtedir. Yargıtay, önüne gelen uyuşmazlıklarda, kooperatif genel kuru-\rlunca belirlenen faiz oranında, TBK m. 120’deki sınıra uyulması ge-\rrektiğine karar vermektedir. Kararların temelinde, kooperatifin amacı\rve bu amacın yorumundan yola çıkarak, kooperatif ile ortağı arasında\r“ticari iş”/”ticari ilişki” bulunmadığı düşünülmektedir. Ancak bu yak-\rlaşım birçok sebeple tartışmaya açıktır. Zira mehaz İsviçre hukukunda\rda haklı olarak kabul edildiği üzere kooperatiflerin amacı günümüz\rekonomik gerçekliğine uygun yorumlanmalıdır. Ayrıca kooperatif ile\rortakları arasındaki ilişkinin hukukî niteliği belirlenirken TTK hüküm-\rleri ile kooperatifin tacir olduğu göz ardı edilmemelidir.Öğe Ticari Temsilcilerin Ticari Davalara İlişkin Arabuluculuk Görüşmelerine Katılma Yetkisi Olup Olmadığına İlişkin Değerlendirmeler(2022) Can, Ozan; Kalender, EmreŞletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişi şeklinde tanımlanan ticari temsilcinin, müvekkili adına ticari arabuluculuk görüşmesine katılıp katılamayacağı konusu tartışmalıdır. İlk bakışta, müvekkili adına dava açma yetkisine sahip olan ticari temsilcinin arabuluculuk görüşmesine de evleviyetle katılabileceği ileri sürülebilir. Ancak ticari arabuluculuk görüşmelerinde uygulanacak olan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulu culuk Kanunu (HUAK) m. 15/6 hükmü kapsamında, arabuluculuk müzakerelerine taraflar; bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Bu hükmün, görüşmelere katılacakları sınırlı sayma yoluyla belirlediği, hük mün madde gerekçesinde görüşmelere katılacak kişilerin bilinçli şekilde sınırlı kişi olarak tespit edildiğini zikrettiği görülmektedir. İş hukuku uyuşmazlıklarında kanuni temsilci ve avukat dışındaki kişilerin iş hukuku uyuşmazlıklarına ilişkin müzakerelere katılabileceğinin açıkça belirlenmesi karşısında ve ticari uyuşmazlıklarda HUAK m. 15/6 dışındaki kişilerin katılmasının mümkün olmaması nazara alındığında, ticari temsilcinin ticari arabuluculuk görüşmesine katıl masının mümkün olmadığını düşünmekteyiz. Hâl böyle olmakla birlikte olması gereken hukuk (de lega ferenda) açısın dan, ticari temsilcinin ticari arabuluculuk görüşmesine tacir adına katılmasının yerinde olacağı değerlendirilmeÖğe YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA YAPI KOOPERATİFLERİNDE ORTAK ALANLARLA İLGİLİ PROBLEMLER VE DEĞERLENDİRMELER(2024) Kalender, Emre; Yüksel, FurkanYapı kooperatifleri tarafından inşa edilen konut veya işyerleri, kooperatif ortaklarına dağıtılır. Bu dağıtım sonrasında kooperatifin mülkiyetinde konut veya işyeri kalabilir. Ayrıca herkesin kullanımına açık olan spor salonu, yüzme havuzu gibi ortak kısımlar da kooperatif mülkiyetinde kalabilir. Uygulamada ortak alanlarla ilgili olarak birçok problem bulunmaktadır. Meselâ ortak alanlar üzerindeki yetkinin kime ait olduğu, ortak alanların yükleniciye veya bedelini ödeyen kooperatif ortağına tahsis edilip edilemeyeceği, ortak alanlarla ilgili uyuşmazlık- larda görevli mahkemenin neresi olacağı bu problemlerden bazılarıdır. Ayrıca amacını gerçekleştiren ve konut ya da işyerlerini ortaklarına dağıtan bir yapı kooperatifinin işletme kooperatifine dönüşmesinde de bazı problemlerle karşılaşılmaktadır. Zira tasfiye edilen yapı kooperatifi ortaklarının aynı zamanda işletme kooperatifine ortak olmaması duru- munda ikili bir yapı ortaya çıkmaktadır. Gerçekten de bir yanda kat mülkiyeti hukukuna göre oluşturulan kat malikleri kurulu ile diğer yan- da işletme kooperatifi bulunmaktadır. Yukarıda ifade edilen problemle- rin çözümünde Yargıtay’ın yaklaşımının sistematik olarak incelenmesi, sorunların çözümü noktasında getirilecek öneriler ve tartışmalar koope- ratifler hukuku alanıyla ilgilenenler açısından faydalı olacaktır.Öğe Yargıtay Kararları Işığında Konut Yapı Kooperatiflerinde Peşin Ödemeli Ortak(2023) Kalender, Emre; Kıratlı, MetinKonut yapı kooperatiflerinde peşin ödemeli ortak sıklıkla karşılaşılan bir ortak tipidir. Özellikle imalât işleri yapan kimseler, kooperatife peşin ödemeli ortak olarak alınmaktadır. Bu tip ortakların yükümlülüklerinin tespiti önemlidir. Peşin ödemeli ortaktan aidat, şerefiye, yönetim ve alt yapı giderleri alınıp alınmayacağı yargı kararları ile tespit edilmektedir. Hâl böyle olunca peşin ödemeli ortaklık sıfatının kazanılması, bu ortağın yükümlülüklerinin tespiti için yargı kararlarının yerindeliğinin incelenmesi uygulama açısından yol gösterici olacaktır.