Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 2341
  • Öğe
    Derneklerde örgütsel çevikliğin kriz yönetimi ve performansa etkisi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Telli, Mehmet; Gökdeniz, İsmail
    Teknolojik değişim ve dönüşümün çok hızlı yaşandığı günümüz dünyasında, organizasyonlar bağlamında değişen durumlara hızlı bir şekilde adapte olma süreklilik arz etmelidir. Bu sebeple örgütsel çeviklik, bütün organizasyonlar için önem kazanan bir kavram olarak önümüze çıkmaktadır. Öte taraftan organizasyon için tehdit unsuru olan krizi yönetmek ve olumsuz sonuçlarını minimize etmeye çalışmak son derece önemlidir. İyi yönetilmeyen kriz örgütün sonunu getirebilir. Örgütsel performans ise örgüt hedef ve amaçlarını ne ölçüde gerçekleştirdiğinin değerlendirilmesi bakımından ehemmiyet arz eder. Örgütsel performans, örgütün varlığının devamıyla doğrudan ilişkilidir. Bir örgüt için son derece önem arz eden bu üç kavram, bir bütün olarak ele alınıp incelendiği bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu nedenle söz konusu bu araştırma, yönetim ve organizasyon literatüründeki bilgi birikimine katkı sağlama potansiyeli taşıdığı düşünülmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı, derneklerde örgütsel çevikliğin kriz yönetimi ve performansa etkisinin incelenmesidir. Araştırmada Örgütsel Çeviklik Ölçeği, Kriz Yönetim Ölçeği ve İş Performans Ölçeğinin Genel Performansa ilişkin soruları kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Türk Kızılay Derneği yönetici ve çalışanlarına online anket tekniği kullanılarak birincil veriler toplanmıştır. Bu veriler SPSS programıyla analiz edilmiş ve ortaya konan hipotezler test edilmiştir. Araştırmanın sonuçunda; örgütsel çevikliğin, kriz yönetimi ve performansı pozitif olarak etkilediği tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Çalışan rezilyans kapasitesi, örgütsel dışlanma ve astrolojik kişilik özellikleri ilişkisinin incelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Gökçe, Fatma; Gürer, Alper
    Örgütlerin zorlu koşullara uyum sağlamasında ve kriz yönetiminde nitelikli işgücünün oldukça önemli olduğu bilinmektedir. Günümüzde örgütler, hem ekonomik krizler gibi dış tehditlerle, hem de örgütsel dışlanma gibi iç huzursuzluklarla mücadele etmektedir. Bu ortamda kişilik sahibi, zorluklarla başa çıkan ve kendini geliştirmek için fırsatlar kovalayan yani rezilyans kapasitesi yüksek çalışanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı çalışan rezilyans kapasitesi, örgütsel dışlanma ve astrolojik kişilik özellikleri ilişkisinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Kırıkkale Üniversitesi'nde görev yapan akademik ve idari personel oluşturmaktadır. Bu kapsamda kolayda örnekleme metodu ile %95 güven aralığında 384 örneklem büyüklüğüne ulaşılması amaçlanmış olup araştırma neticesinde verilerin kalitesini artırmak amacıyla bir takım elemeler yapılmış ve nihai olarak 380 katılımcıdan toplanan veriler değerlendirilmiştir. Verilerin dijital ortama aktarılmasında ve düzenlenmesinde Microsoft Excel ve analizlerin yapılmasında ise IBM SPSS programlarından faydalanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre çalışan rezilyans kapasitesi ve örgütsel dışlanma düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunurken, astrolojik kişilik özellikleri ile çalışan rezilyans kapasitesi ve örgütsel dışlanma arasındaki ilişkinin yönü değişmemiştir. Bu çalışmanın ilgili literatüre ve çalışanların rezilyans kapasitelerini artırmak ve çalışanlarını örgütsel dışlanmanın zararlı etkilerinden korumak isteyen kurumlara önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Çalışan rezilyans kapasitesi, örgütsel dışlanma astrolojik kişilik özellikleri
  • Öğe
    Farklılıkların yönetimi ile örgütsel muhalefet ve örgütsel yaratıcılık arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Sarıkaya, Cansu; Akın, Adnan
    İş hayatının küreselleşmesiyle birlikte şirketler içinde farklılıklar artış göstermektedir. Bu farklılıklar; işgücündeki farklılıklar yaş, cinsiyet, fiziksel yetenekler, eğitim, sosyo-ekonomik durum, ırk, din ve kültür gibi faktörlerden kaynaklanabilir. İşgücü farklılıklarının hem örgüt hem de toplum üzerinde güçlü bir etkisi olduğundan dolayı, farklılıkların iyi anlaşılmadığı, kabul edilmediği ve iyi yönetilmediği durumların birey, grup, örgüt ve toplum düzeyinde sorunlara yol açması kaçınılmazdır. Bu araştırmada; sağlık personellerinin farklılıkların yönetimi, örgütsel muhalefet ve yaratıcılıkları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Ankara ilindeki sağlık kurumlarında çalışan 383 sağlık personeli bu çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Örneklem sayısında Covid salgını sonrası sağlık personelleri yaşadıkları sorunlardan kaynaklanan nedenlerle katılımda zorluklar yaşanmıştır. Araştırma sonucunda sağlık personellerinin bireysel, örgütsel ve yönetsel alanda farklılıkların yönetimine dair algıları orta düzeyde bulunmuştur. Araştırma kapsamında, Sağlık personellerinin yaratıcılık davranışları; uzmanlık, yaratıcı düşünme becerisi ve motivasyon olmak üzere belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışanların yaratıcılıklarına dair uzmanlıklarını çok yüksek düzeyde, yaratıcı düşünme becerisi ve motivasyonlarını ise orta düzeyde değerlendirmektedirler. Araştırma sonuçlarına göre, çalışanların yaratıcılık düzeyleri yaş, medeni durum, eğitim düzeyi, mesleki deneyim süresi, çalıştıkları birim ve çalışma biçimlerine göre farklılık gösterirken çalışanların cinsiyetlerine göre yaratıcılık düzeyleri farklılaşmamaktadır. Çalışma sonuçlarına göresağlık personelinin, farklılıkların yönetimine dair algıları cinsiyet ve çalıştıkları birimlere göre farklılık göstermezken farklılıkların yönetimine dair algıları yaş, medeni durum, eğitim düzeyi, mesleki deneyim süreleri ve çalışma şekillerine göre farklılaşmaktadır. Araştırmada, ayrıca, sağlık personelinin örgütsel muhalefet davranışlarından yatay ve dikey muhalefet davranışları orta düzeyde bulunmuştur. Çalışanların örgütsel muhalefet davranışları yaş, eğitim düzeyi, mesleki deneyim süreleri ve çalışma şekillerine göre farklılık gösterirken cinsiyet, medeni durum ve çalıştıkları birime göre farklılık göstermemektedir. Diğer bir sonuç ise, sağlık personellerinin farklılıkların yönetimine dair algıları ile yaratıcılık düzeyleri arasında pozitif bir ilişki saptanmışken örgütsel ve yönetsel alandaki farklılıkların yönetimi ile örgütsel muhalefet arasında negatif bir ilişki tespit edilmiştir. Örgütsel muhalefet ile yaratıcı düşünme becerisi arasında pozitif yönde bir ilişki saptanmıştır. Fakat yatay muhalefet ile yaratıcılığa dair motivasyon arasında negatif bir ilişki saptamıştır. Anahtar Kelimeler: Sağlık personeli, farklılıkların yönetimi, örgütsel muhalefet, yaratıcılık
  • Öğe
    Kamu ağız ve diş sağlığı çalışanlarının hasta güvenliği kültürüne yönelik algılarının incelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Yaşar, Hatice; Yılmaz, Ali
    Bu çalışmanın amacı kamu ağız ve diş sağlığı çalışanlarının hasta güvenliği kültürüne yönelik algılarının incelenmesidir. Araştırma tanımlayıcı-kesitsel tipte tasarlanmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara ilinde bulunan bir kamu ağız ve diş sağlığı merkezi ile bir kamu ağız ve diş sağlığı hastanesinde çalışan 432 uzman diş hekimi, diş hekimi, hemşire, diş klinik destek personeli, sağlık teknikeri, sağlık teknisyeni, sağlık memuru oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise araştırmaya gönüllü olarak katılmak isteyen 200 uzman diş hekimi, diş hekimi, hemşire, diş klinik destek personeli, sağlık teknikeri, sağlık teknisyeni, sağlık memuru oluşturmaktadır. Araştırma verileri, katılımcıların demografik bilgilerinin yer aldığı anket formu ve "Hasta Güvenliği Kültürü Hastane Anketi" ile toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 20.0 veri tabanına aktarılarak, programda istatistiksel analizlerle değerlendirilmiştir. Hasta Güvenliği Kültürü Hastane Anketi ve alt boyutları normallik testi analizleri yapılarak değerlendirilmiş, verilerin normal dağılmadığı saptanmış gerekli analizler bu doğrultuda planlanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler (ortalama, frekans, standart sapma), Mann-Whitney U testi, Kruskal Wallis-H Testi ve Spearman Korelasyon kullanılmıştır. Katılımcıların %77,5'inin 25-45 yaş aralığında olduğu, %72,5'inin kadınlardan oluştuğu, %76,5'inin evli olduğu, %46,5'inin lisans ve %13,0 ünün yüksek lisans eğitimi aldığı, %41'inin diş hekimi oldukları görülmektedir. Araştırmaya katılanların %93,5'inin hasta ve çalışan güvenliğinin sağlanması konusunda eğitim aldığı, %93,5'inin hasta güvenliği uygulamalarını gerekli gördüğü, %66,0'sının kendisini hasta güvenliği konusunda yeterli gördüğü buna karşın %84,5'inin hasta güvenliği ile ilgili komitelerde etkin rol almak istemediği bulunmuştur. Araştırmaya katılanlar, çalıştıkları birimi hasta güvenliği konusunda değerlendirmiş olup, %97'si olumlu görüş belirtmiştir. Katılımcılardan%81'inin son on iki ayda hiç hata raporlamadığı tespit edilmiştir. Anketin alt boyutları içerisinde ortalama değeri en yüksek olan 3,73 ortalama değere sahip "Üniteler içinde ekip çalışması" iken ortalama değeri en düşük alt boyut ise 2,24 ile "Hataya karşı cezalandırıcı olmayan yanıt" olarak belirlenmiştir. Hasta Güvenliği Kültürü Hastane Anketinin genel ortalaması ise 3,02 olarak saptanmıştır. Hasta Güvenliği Kültürü Hastane Anketi alt boyutları ile medeni durum, eğitim düzeyi, kurumda çalışılan pozisyon arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir ilişki tespit edilmişken yaş ve cinsiyet değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Anahtar Kelimeler: Hasta Güvenliği, Hasta Güvenliği Kültürü, Ağız ve Diş Sağlığı
  • Öğe
    Girişimcilik tutkusu, pazar odaklılık ve pazarlama performansı ilişkileri: Kırıkkale ili KOBİ örneği
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Samur, Saliha; Gökdeniz, İsmail
    Bu araştırmanın amacı KOBİ'lerdeki girişimcilik tutkusu, pazar odaklılık ve pazarlama performansı arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Araştırma; Girişim ve Girişimcilik Tutkusu, Boyutları, Girişimciliğin gelişim aşamaları, Pazar Odaklılık ve Pazarlama Performansı kavramları açılanmıştır. Araştırmaya Kırıkkale ilindeki 215 KOBİ niteliğindeki işletme dahil edilmiştir. Araştırmanın ölçeği 3 bölümden oluşuyor. Girişimcilik Tutkunuz, Pazar Odaklılık ve Pazarlama Performansı ile ilgili sorular ve bölümler yer almaktadır. Anket formları aracılığıyla edinilen veriler SPSS 22 istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Hipotezlerin test edilmesi için, bağımlı ve bağımsız değişkenler ile araştırmada kullanılan demografik faktörler ve işletmeye ait bilgiler regresyon analizine tabi tutulmuştur. Sonuç olarak KOBİ'lerde girişimcilik tutkusu, pazar odaklılık ve pazarlama performansı arasında anlamlı bir bağın bulunduğu; bu bağın kendi değişken grupları içerisinde anlamlı bir farklılık sergiledikleri sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Yeşil yönetim kavramının Web Of Scıence veri tabanına dayalı bibliyometrik analizi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Çetin, Seval; Akın, Adnan; Pehlivanlı, Edib Ali
    Yeşil yönetim, çevresel etkileri en aza indirmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için hayati öneme sahiptir. Kaynak kullanımı, atık yönetimi ve kirliliği azaltma stratejilerini içeren yeşil yönetim kavramı, kurumsal itibarı ve verimliliği artırır. Yeşil yönetim sayesinde çevreye duyarlı müşteri ve çalışanlar kuruma çekilebilir. Son yıllarda uygulamaya giren sınırda karbon düzenleme mekanizması ve net sıfır hedefi gibi düzenlemelerin de uygulamaya girmesine karşın kavram araştırmacılar tarafından yeterli düzeyde ele alınmamıştır. Bu çalışma ile Web of Science veri tabanında 2000-2023 yılları arasında yayınlanmış olan "yeşil yönetim" başlıklı yayınların bibliyometrik analizi yapılmıştır. Elde edilen 167 yayının türü, yayın yılı, atıf analizleri, yayınların yapıldığı dergiler, yazarların kurumları ve anahtar kelime analizleri VOSviewer yazılımı ile, anahtar kelimelerin trend analizi R temelli Bibliometrix paket ile analiz edilmiştir. Yayınların ağırlıklı olarak sürdürülebilirlik, işletme ve çevre bilimleri konularında, olduğu, makale ve bildiri türünde yayınlandığı gözlemlenmiştir. Yapılan trend analizinde tedarik zinciri yönetimi (supply chain management), performans (performance), sürdürülebilirlik (sustainability), inovasyon (innovation) ve entegrasyon (integration) kavramlarının yeşil yönetimle ilişkili trend kavramlar olduğu görülmektedir.
  • Öğe
    Göçmen işgörenlerin örgütsel adalet, iş performansı ve örgütsel bağlılıklarının incelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Kılıç, Mustafa; Gökdeniz, İsmail
    Günümüzde göçmen işgörenler, örgütsel açıdan ele alınması gereken önemli bir işgücü değeri olmaktadır. Bir örgütte faaliyet gösteren işgörenler, örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleştirmesi doğrultusunda örgütün ayrılmaz bir parçası olmaktadır. Göçmen işgörenlerin mevcut işgücündeki yeri düşünüldüğünde bu bireylerin örgütsel sorunlarının ele alınması, örgütler açısından kaçınılmaz bir durum olmaktadır. Bu bağlamda araştırma kapsamında örgütsel adalet, iş performansı ve örgütsel bağlılık gibi örgütler ve işgörenler açısından, sürecin yönetimine bağlı olarak fırsat veya sorun oluşturabilecek kavramlar birbiriyle ilişkilendirilerek ele alınmıştır. İşgörenlerin örgütsel adalet algısı çerçevesinde geliştirdiği tutum doğrultusunda örgütsel bağlılık ve iş performansları değişmektedir. Araştırma kapsamında ölçeklerle veriler toplanmış, SPSS istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz kapsamında göçmen işgörenlerin örgütsel adalet algısı yüksek olduğunda iş performanslarının da yükseldiği görülmüştür. Yine adalet algısının yüksek olması, işgörenlerin örgütsel bağlılığını artırmaktadır. Örgütsel bağlılığın arttığı durumda da işgörenlerin iş performansları yükselmektedir. Bu bakımdan ele alındığında göçmen işgörenlerin örgütte olumlu adalet algısına sahip olması durumunun iş performansı ve örgütsel bağlılığa olumlu etki edeceği düşünülmektedir. Örgütsel adalet algısının örgütsel bağlılığa olumlu etki etmesi ise yine dolaylı olarak iş performanslarına etki edebilecektir. Bu bağlamda mevcut araştırma, göçmen işgörenlerin mevcut sorunlarının belirlenmesi ve bu sorunların giderilmesi yönünde etkili olabilecektir. Bu bakımdan araştırmanın amacı; örgütsel adaletin iş performansına ve örgütsel bağlılığa, örgütsel bağlılığın ise iş performansına olası etki durumunu belirlemektir. Bu kapsamda elde edilen bulgular ilgili bölümlerde ayrıntılı şekilde değerlendirilerek sonuçlar ifade edilmiş ve öneriler oluşturulmuştur.
  • Öğe
    Benlik saygısının iş görenlerin çalışma performansı ve iş tatmini üzerindeki etkisi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Semerci, Hanim Zeynep; Yücel, Recep
    Çağımızda küresel rekabetin hızla artması sonucunda, insan kaynakları yönetimi bakımından iş gören performansı ve iş tatmini benlik saygısı temelinde daha hassas, kritik ve kilit bir faktör haline dönüşmektedir. Öte yandan, iş yaşamında ise benlik saygısı, çalışma performansı ve iş tatmini eğitim yönü ile de önemli kavramlar arasında yer almaktadır. Çünkü bu kavramlar sayesinde, çalışanlar, öğrencilere bilgi aktarma ve onların gelişimine katkıda sağlamaları daha kolaylaşabilir. Bu nedenle, eğitimcilerin benlik saygısı hem kendi performansları hem de öğrencilerle olan etkileşimleri üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilmektedir. Benlik saygısının kazandırdığı özgüvene dayanarak eğitim çalışanları, işlerine daha fazla motive ve mutlu olmak suretiyle iş başarımlarını artırabilirler. Böylece, eğitimcilerin, kendilerine olan güvenleri artar ve daha yaratıcı, yenilikçi ve üretici işlere yönelebilir ve etkili iletişim sağlayabilirler. Dolayısı ile benlik saygısının kişide geliştirdiği yetenekler ve beceriler sayesinde, insanların hal, davranışları ve tutumlarında değişkenlik görülebilir. Bu genel yaklaşımlara dayanılarak çalışmanın amacı; çalışanların benlik saygısının, iş görenlerin performansı ve iş tatmini üzerindeki nasıl bir etkisinin olduğunu araştırmaya çalışmaktır. Alana katkısı ise çalışmanın önemine işaret etmektedir. Bu çalışmanın araştırma kısmında, bilimsel araştırma yöntemlerinden nicel ve verilerin toplanmasında ise anket yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın araştırma kısmını, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Ankara ve Kırıkkale illerinde, merkez ve ilçelerde bulunan 402 eğitim personeli oluşmaktadır. Bu amaçla araştırmada, Koopmans ve arkadaşları tarafından geliştirilen İş Performansı ölçeği, Weiss ve arkadaşları tarafından geliştirilen Minnesota İş tatmin ölçeği ve Morris Rosenberg tarafından geliştirilmiş Rosenberg Benlik Saygısı ölçeği olmak üzere üç adet ölçek kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS programı kullanılarak analiz edilmiş, ANOVA, farklılık analizleri kullanılmış ve değişkenler arasındaki ilişkiler de incelenmiştir. Araştırma verileri değerlendirmede, öncelikle ölçeklere ilişkin açıklayıcı faktör analizi yapılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre güvenilirlik, farklılık analizleri ve korelasyon analizleri uygulanmıştır.
  • Öğe
    Y ve Z kuşağının kariyer beklentilerinin karşılaştırılmasına yönelik bir alan araştırması: Sivas ili örneği
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Gökgöz, Gökçe Aydın; Özbek, Aşır
    Araştırma Sivas ilinde yaşayan Y ve Z Kuşağı kişilerinin kariyer beklentilerini karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Y Kuşağı bireyleri mevcut yaş aralıkları itibariyle günümüz çalışan gücünün önemli bir kısmını oluşturmakta olup ilerleyen süreçte de iş hayatında daha etkin ve daha önemli bir konuma gelecekleri düşünülmektedir. Z Kuşağına mensup bireyler ise henüz üniversite seviyesinde eğitim görmekte olup bu kuşağın oldukça küçük bir kısmı çalışma hayatında yer almaktadır. Buna rağmen Z Kuşağı'nın çalışma yaşamına ilişkin algı ve beklentileri orta-uzun vadede iş dünyasının geleceğini şekillendirmede oldukça belirleyici olacaktır. Kişilerin kariyer tercihleri onların performanslarını, çalışma şartlarına ilişkin tutumlarını, motivasyonlarını ve verimliliklerini etkilemektedir. Bu tercihlerin organizasyonlar tarafından doğru anlaşılması çok önemlidir. Kişilerin beklentilerinin iyi analiz edilerek, örgütlerin de bunlarla uyumlu bir şekilde mevcut çalışma ortamını yeniden şekillendirmesi önem teşkil etmektedir. Bu noktadan hareketle birbirinden farklı dönemlerde doğan ve birbirinden farklı toplumsal olaylardan etkilenerek şekil almış Y ve Z Kuşağı'nın kariyer beklentileri karşılaştırılarak örgütlerin bu doğrultuda dikkat etmeleri gereken unsurları ortaya çıkarmak bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında Sivas ilinde iş ve eğitim hayatında yer alan 321 kişi üzerinde bir anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Liu vd. ve Schriesheim&Scandura tarafından hazırlanmış ölçek sorularını içeren anket ile verilerin analizi yapılmıştır. Y ve Z Kuşağı'nın kariyer beklentilerinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Genel olarak Y Kuşağı üyelerinin daha yüksek kariyer beklentisine sahip olduğu söylenebilmektedir. Ayrıca katılımcıların çeşitli demografik özelliklerinin de kariyer beklentisini anlamlı bir şekilde etkilediği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Kuşaklar, Y Kuşağı, Z Kuşağı, Kariyer Beklentisi
  • Öğe
    Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde mülteci krizi : Suriye iç savaşı örneği
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Baycan, Ecem; Ertuğrul, Ümmühan Elçin
    Bu çalışma, Avrupa Birliği'nin (AB) özellikle yaşadığı ülkeyi terk zorunda olan kişilerin sorunlarına çözüm olarak geçici korumaya ilişkin politikaları incelemektedir. Mültecilere acil ve toplu koruma sağlamak amacıyla tasarlanmış olan Geçici Koruma Direktifi (2001/55/EC) AB'nin sığınma politikasında ciddi bir işleyişi oluşturmaktadır. Ayrıca üye ülkeler arasındaki yükümlülükleri paylaştırmayı ve ihtiyaç sahiplerine daha ivedi koruma sağlamayı hedeflemektedir. Direktif, geçici koruma için temel sayılabilecek bir hukuksal altyapı inşa etmesine rağmen uzun yıllar politik olarak tartışmalı görülmüş ve çeşitli sebeplerle aktif olarak kullanılamamıştır. Farklı ulusal menfaatler, üye devletlerin farklı hukuksal derinliklere sahip olmaları ve AB'nin kompleks karar alma süreçleri de sebepler arasında sayılabilir. Ayrıca çalışma, koruma yükümlülüklerinin zamanında ve tarafsız bir şekilde paylaştırılmasını sağlamak üzere Direktif'in harekete geçirilmesi için daha açık kriterlere ve basitleştirilmiş prosedürlere duyulan gereksinimi vurgulamaktadır. Bu çalışmada, olası kriz zamanlarında insan haklarının korunması ve bölgesel istikrarın devamı için kritik öneme sahip geçici korumaya yönelik dengeli ve hassas bir AB yaklaşımının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca çalışmada, küresel göç konusunda transit ülke konumunda olan Türkiye'nin rolü incelenmekte ve bu olguyu şekillendiren siyasi, iktisadi ve insani boyutların altı çizilmektedir. Türkiye, coğrafi konum itibariyle Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının keşişim noktasında yer aldığı için, Afrika ve Orta Doğu'dan Avrupa ülkelerine göç etmek isteyen sığınmacılar için önemli bir geçiş noktası haline gelmiştir. Bu çalışma, Türkiye'deki göçün tarihsel bağlamını inceleyerek, ülkenin jeopolitik konumunun bölgesel çatışmalar ve ekonomik eşitsizliklerle beraber göç dinamiklerini nasıl şekillendirdiğini incelemektedir. Analiz edilen kilit hususlar arasında 2013 tarihli Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve 2016 tarihli AB-Türkiye Mutabakatı gibi Türkiye'de göçü düzenleyen yasal ve politik çerçeveler yer almaktadır. Çalışma, bu politikaların hem göçmenleri hem de Türkiye'nin sosyo-politik ortamını nasıl etkilediğini değerlendirmektedir. Transit geçiş yapan göçmenlerin karşılaştıkları yaşam koşulları, hizmetlere erişim ve insan hakları endişeleri incelenerek insani meseleler merkezi bir odak noktası olarak ele alınmaktadır. Bu çalışma ayrıca, Türkiye'nin Avrupa Birliği ve komşu ülkelerle olan etkileşimlerini analiz ederek, ülkenin daha geniş bir uluslararası göç sistemi içindeki rolünü ele almaktadır. Türkiye'nin bir transit ülke olarak üstlendiği sorumlulukları ve bu konudaki stratejilerini belirleyen siyasi dinamikler ve müzakereler de incelenmektedir. Sonuç olarak, tez, Türkiye'nin küresel göç ortamındaki konumunun karmaşıklığını vurgulamakta ve transit göçün sunduğu zorlukları ele almak ve fırsatları değerlendirmek için hassas ve iş birliğine dayalı yaklaşımların gerekliliğine dikkat çekmektedir. Bulgular, göç yönetimi ve politika geliştirmeye ilişkin daha geniş bir söyleme katkıda bulunmakta ve göç çalışmaları alanındaki politika yapıcılar, akademisyenler ve uygulayıcılarla ilgili içgörüler sunmaktadır.
  • Öğe
    Stres yönetiminin kadın çalışanlar üzerine etkisi: Üniversitelerdeki kadın çalışanlar üzerine bir araştırma
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) İnan, Aybala; Yücel, Recep
    Bu araştırmada, kadın çalışanlarda stres faktörleri ile stresi nasıl yönettikleri arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlanmıştır. Bu amaçla, üniversitelerde farklı statüde çalışan 403 kadın personele anket formu uygulanmıştır. Uygulanan anket formda tek ölçek kullanılmıştır. Bu ölçek "Stres Yönetimi" dir. Elde edilen veriler SPSS v25.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiş, ANOVA, farklılık analizleri kullanılmış olup, değişkenler arasındaki ilişkiler de incelenmiştir. Araştırma verileri değerlendirmede, öncelikle SPSS programında ölçeklere ilişkin açıklayıcı faktör analizi yapılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre güvenilirlik, farklılık analizleri ve korelasyon analizleri uygulanmıştır. Araştırma bulgularında stres kaynakları ile stresi yönetebilme açısından anlamlı ilişkiler bulunmuştur. İşin özellikleri, Takdir ve terfi, yönetici, iş arkadaşları aile ve çalışma ortamı arasındaki pozitif yönlü ilişkiler tespit edilmiş olup deneyim süresi ile stresi yönetme açısından anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Anahtar Kelimeler: Stres, Stres Yönetimi, Kadın Çalışanlarda Stres Yönetimi
  • Öğe
    Yönetici özerkliği ve örgütsel adaletin iş tatminine etkisi: Kırıkkale ili örneği
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Saydam, Ayşe; Kartal, Cihat
    Rekabet ortamının amansız bir şekilde çoğaldığı çalışma hayatında insan faktörünün önemi son yıllarda giderek artmaktadır. İşletmelerin bu amansız rekabette üstünlük sağlayabilmeleri için insan faktörünü çok iyi bir şekilde yönetmesi kaçınılmaz olmuştur.Bilişim çağının bir sonucu olarak çalışanların eğitim seviyelerinin yükselmesi ile birlikte beklentileri de koşul ve şartlara göre sürekli değişmektedir. İşletmelerin de bu değişimleri göz önünde bulundurarak organizasyon yapılarını revize etmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda yönetici özerkliği, örgütsel adalet ve iş tatmini büyük önem kazanmıştır.Bu çalışmada yönetici özerklik ve örgütsel adaletin iş tatmini üzerindeki etkisi çalışılmıştır. Konu ele alınırken araştırma konusu ile ilgili güncel bilgi birikimlerine rastlanılmıştır. Örgütsel adalet ve iş tatmini yönetim literatüründe sürekli ilgi görürken, yönetici özerkliğinin kavramsal incelemesi yetersiz kalmıştır. Araştırmada, bu açıklık giderilerek kavramlar birbirleriyle ilişkilendirilecektir. Bu çalışmada Kırıkkale'de bulunan işletmelerdeki yöneticilerden anket tekniği kullanılarak toplanan veriler, çeşitli istatistiksel programlarla analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular ve çıktılar literatürdeki sonuçlar ile karşılaştırılacaktır. Yönetici özerkliği ile iş tatmini, ayrıca örgütsel adalet ile iş tatmini arasında ne tür bir ilişkinin var olduğu bu çıktılar ile araştırılmıştır.
  • Öğe
    Türkiye'de kullanılan online alışveriş sitelerinin performanslarının karşılaştırılması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Sırakaya, Ömer; Özbek, Aşır
    Bu çalışma ile online alışveriş sitelerinin tercih edilebilir olmasını sağlayan kriterlerin önem ağırlıkları ve Türkiye'de kullanılan 5 online alışveriş sitesinin (Trendyol, Hepsiburada, GittiGidiyor, N11 ve Morhipo) performansları karşılaştırılmıştır. Çalışmada kullanılan kriterler DEMATEL yöntemi ile ağırlıklandırılmıştır. Kriterler, uzun süredir online alışveriş sitelerinden alışveriş yapan tüketicilerle görüşme yapılarak belirlenmiştir. Görüşmeye 10 adet tüketici katılmıştır. Görüşmeler neticesinde birçok kriter arasından 10 adet kriter belirlenmiştir. Yöntemin uygulanması neticesinde "bilgi zenginliği" ve "güvenilirlik" kriterlerinin karar vericiler için etkili kıstaslar olduğu ortaya konmuştur. Online alışveriş sitelerinin performans değerlendirmesi pandemi koşulları nedeniyle online görüşme yapılarak 10 karar verici tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Değerlendirmede 1-9 arası puanlama ölçeği kullanılmıştır. Tüketicilerin puanlamaları neticesinde verilerin aritmetik ortalaması alınarak tek bir matriste birleştirilmiştir. Alışveriş sitelerinin performansı ise çok kriterli karar verme yöntemlerinden (ÇKKV) ARAS (Additive Ratio Assesment) ve EDAS (Evaluation based on Distance from Average Solution) yöntemleri ile ölçülmüştür. Yöntemlerin uygulanması neticesinde performansı en yüksek alışveriş sitesinin Trendyol ve performansı en düşük alışveriş sitesinin Morhipo olduğu görülmüştür. Online alışveriş sitelerinin sıralaması sırasıyla şu şekilde gerçekleşmiştir: Trendyol, Hepsiburada, GittiGidiyor, N11 ve Morhipo'dur. Son sıralarda yer alan firmaların online alışveriş sitelerini müşteri beklentileri doğrultusunda tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. Literatürde adı geçen 5 firmanın belirlenen yöntemlere göre karşılaştırmasına ilişkin bir çalışma olmaması açısından bu çalışmanın alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Online Alışveriş, Çok Kriterli Karar Verme, DEMATEL Yöntemi, ARAS Yöntemi, EDAS Yöntemi
  • Öğe
    Şükûfe Nihal Başar'ın hikâyelerinin ve romanlarının tema bakımından incelenmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Öçal, Kübra; Bulduker, Gülten
    Bu çalışma, 1896-1973 yılları arasında yaşamış ve farklı edebî türlerde eserler vermiş olan Şükûfe Nihal Başar'ın, hikâyelerini ve romanlarını tema yönüyle incelemeyi amaçlamaktadır. Yazarın "Tevekkülün Cezası (1928)" adlı hikâye kitabında bulunan yirmi hikâyesi ve "Renksiz Istırap (1926), Yakut Kayalar (1931), Çöl Güneşi (1933), Yalnız Dönüyorum (1938), Çölde Sabah Oluyor (1951) ve Vatanım İçin (1955)" adlı altı romanı incelenmiştir. İnceleme sonucunda genel olarak bu eserlerde bireysel ve toplumsal temaların öne çıktığı tespit edilmiştir. Bireysel temalar ekseninde; aşk, kadın, evlilik, sanat, edebiyat ve tarih, yalnızlık, tabiat; toplumsal temalar ekseninde ise aile, eğitim, vatan, Anadolu ve Anadolu'ya bakış, savaşlar, mitingler, dernekler ve cemiyetler, Doğu - Batı Karşılaştırması / Yanlış Batılılaşma ve din dikkat çekmektedir. Hayatı boyunca içinde yaşadığı devrin siyasî, sosyal ve kültürel gerçekliklerini eserlerine yansıtmış olan yazarın, bireysel konulardaki duyarlılığının yanı sıra toplumsal konulardaki millî duyarlılığını da çok boyutlu olarak eserlerine yansıtmış olduğu ve böylece kendine has bir özgünlüğe ulaştığı kanaatine varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Şükûfe Nihal Başar, Hikâye, Roman, Tema.
  • Öğe
    Sağlık hizmetlerinde çalışan kadınlarda hissedilen cam tavan algısının örgütsel bağlılığa etkisi: Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğünde çalışan kadınlar üzerine bir araştırma
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Muş, Yasemin; Özdemir, Mahmut
    Dünya'da kadınların istihdamında önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa bile kariyer hedeflerine ulaşmada ve yönetici pozisyona yükselmelerinde birçok engelle karşılaştıkları bir gerçektir. Hem Dünya'da hem de ülkemizde nüfusun yarısını oluşturan kadınlar, çalışma hayatında erkeklerin arkasında kalmaktadır. Sürdürülebilir kalkınmada önemli bir yapı taşı olan cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için, aşılması gereken önemli bariyerlerin başında cam tavan engelleri gelmektedir. Örgütsel başarıya ulaşmak isteyen kurumlar çalışanlarının bağlılığını yüksek tutmalıdır. Buda ancak var olan engellerin tespit edilip ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilecektir. Bu düşünceden hareketle kadın istihdamının ağırlıklı olduğu önemli bir hizmet kolu olan sağlık sektörü seçilmiş; Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü'nde çalışan kadınların cam tavan algıları ve örgütsel bağlılıkları üzerine olan etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmada kurumda çalışan tüm kadınlara ulaşmak hedeflenmiş, 61 kadın çalışana yüz yüze anket uygulanmıştır. Değişkenler SPSS 22 paket programı ile güvenilirlik analizi, tanımlayıcı istatistikler, t-testi, anova analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizlerine tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda sağlık çalışanlarının cam tavan algısının ile örgütsel bağlılıkları üzerine etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Kırıkkale'de futbol ve MKE Kırıkkalespor (1967-1979)
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Ulusoy, Mustafa; Pehlivanlı, Hamit
    Bu tez Türkiye Futbol Federasyonu'nun 1967'de almış olduğu millî ligler ve amatör ligler kararı uyarınca Kırıkkale İlçesi'nin genel futbol kültürünü ve ilçe temsilcisi olarak kabul edilip profesyonel 3. Lig'den yarışmalara dâhil olan Kırıkkalespor (MKE Kırıkkalespor) Kulübü'nün 1967 ile 1979 yılları arasındaki dönemini kapsamaktadır. Bu zaman dilimi Kırıkkalespor'un sportif anlamda en başarılı olduğu devredir. Kırıkkalespor'un hem kuruluşu, hem profesyonel liglerde tutunup ardından başarılara imza atmasıyla Türk futbol tarihinde birtakım ilklerin sahibi olurken, Kırıkkale'nin futbol geçmişinde de sportif, siyasi, sosyal pek çok değişime sebep olmuştur. Yaklaşık 12 yıl sürecek olan bu devreyi yaşatan sebepler, öncüller, süreçte yaşananlar, futbolcular, teknik heyetler, yönetim kurulları, taraftarlar, taktik ve teknik yönetim, şehrin futbol iklimi kaynakların el verdiği ölçüde anlatılmıştır. Tezin hazırlanmasında döneme ait gazeteler taranmış, dönemin şahidi insanlar dinlenmiş, istatiksel verilerle ilgili internetten yararlanılmış ve bütün bu safhalardan elde edilen bilgiler eleştirilerek teze konulmuştur.
  • Öğe
    Jeopolitik rekabet bağlamında Doğu Akdeniz'de enerji güvenliği
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Tutuş, Lütfi; Özcan, Merve Suna Özel
    Jeopolitik, güç mücadelesinin yaşandığı uluslararası sistemde, aktörlerin büyük güç konumuna ulaşma ya da büyük güç konumunu koruma mücadelelerinde coğrafyaya odaklanarak politika geliştirdikleri bir bağlamı ifade etmektedir. Genel anlamda coğrafya ve politika arasındaki ilişkiyi değerlendiren jeopolitik; devlet, coğrafya ve politika unsurlarını içine almaktadır. Bu açıdan tezin örnek olay incelemesi olarak ele alınan Doğu Akdeniz bölgesi Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarını bir araya getiren doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinde jeopolitik bir eksendir. Doğu Akdeniz ticaret yollarını, inanç merkezlerini ve kıtaları birbirine bağlayan bir kavşak bölgesidir. Tarihin tüm dönemlerinde stratejik ve jeopolitik olarak önemli bir konumda olan Doğu Akdeniz, bölgede 2000'li yıllardan itibaren yeni hidrokarbon yataklarının keşfi ile yeniden önem kazanmıştır. Dünyanın yaşadığı krizler enerjinin öneminin tartışmasız boyutta olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır. Öte yandan Rusya-Ukrayna Savaşı ile Avrupa'nın yaşadığı enerji temin krizi ve ekonomik kayıplar, alternatif enerji kaynaklarının önemini de ortaya çıkarmıştır. Bu durum özellikle, Doğu Akdeniz'de enerjinin çıkarılması ve pazarlara ulaştırılması konusundaki bölgesel ve küresel mücadeleyi daha da önemli hale getirmiştir. Enerji jeopolitiği kavramı, kaynaklar ve pazarlar için ekonomik, siyasi ve askeri yeteneklerin ortaya konularak yürütüldüğü bir rekabeti ifade etmektedir ki Doğu Akdeniz'de bu süreç rekabetin başlangıç noktası kaynakların kime ait olduğu ile alakalıdır. Bölgesel ve küresel aktörler kaynaklara sahip olma ve işletme konusunda ittifak ve anlaşma imkânlarını zorlarken, Türkiye de 2019 yılında Libya ile Deniz Yetki Alanlarının Belirlenmesi Antlaşması'nı imzalayarak bölgede söz sahibi olduğunu tüm aktörlere göstermiştir. Nitel araştırma yöntemi ile yürütülen çalışma metodolojik olarak örnek olay incelemesi olup çalışmanın kaynakları, akademik yayınlar, resmi raporlar ve çevrimiçi haber ve kaynaklarla desteklenmiştir. Bu kapsamda, Doğu Akdeniz'de yükselen jeopolitik rekabet ile enerji kaynakları arasındaki ilişkiyi görünür kılmayı amaçlamaktadır. Mevcut durum içerisinde var olan bölgesel ve küresel güçlerin enerji jeopolitiği ekseninde ilişkileri ve rolleri ele alınacaktır. Bölgenin enerji potansiyeli ve bunun uluslararası alanda yarattığı etki analiz edilecektir.
  • Öğe
    Değişime direnç ile iş stresi ve tükenmişlik arasındaki ilişkinin analizi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Yılal, Satı Nur; Gökdeniz, İsmail
    Genel geçer bir tabirle değişim, bir durumun aynı kalmaması olarak tanımlanmaktadır. Zamanın duruma olan etkisi, değişim olarak kabul edilmektedir. Değişime açık olmak aynı zamanda gelişime açık olmaktır. Toplumlar teknolojinin de etkisiyle değişime açık hale gelmişlerdir. Değişim toplumlarda olumlu bir gelişme olsa da iş hayatında çalışanlar açısından bazen olumsuz bir durum olarak görülmektedir. Çalışanlar iş hayatlarında değişimi gerilim olarak düşündüklerinden değişimden kaçmaktadırlar. İş hayatında stresin devam etmesiyle beraber çalışanlar tükenmişlik hissine kapılırlar. Bu durum, çalışanların performansını olumsuz yönde etkilediğinden tükenmişlik, günümüzde üzerinde durulması gereken önemli bir konu haline gelmiştir. Bu çalışmada Kırıkkale Üniversitesi'nde çalışan akademik ve idari personelin değişime direnç eğilimlerinin, iş stresi ve tükenmişlik üzerindeki etkileri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve bu değişkenlerin cinsiyet, yaş, öğrenim durumu, medeni durum, hizmet süresi ve çalışanların bulundukları pozisyon gibi demografik değişkenler açısından farklılık gösterip göstermediğini incelemek amaçlanmıştır. Anket yöntemi ile 138 kişiye ulaşılarak toplanan veriler IBM SPSS 21 istatistik programı aracılığı ile güvenirlik, frekans, t testi, Anova, Pearson korelasyon ve basit doğrusal regresyon analizleri yapılarak, ikili grup karşılaştırmaları için MannWhitney U ve ikiden fazla grup karşılaştırmaları için ise Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda; değişkenlere göre farklı sonuçlar gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    İmaj teorisi ve güvenlikleştirme bağlamında başarısız devletler söylemi ve uluslararası ilişkilere etkileri
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Aktaş, Altan; Kurubaş, Erol
    Başarısız devlet imajını konu edinen bu çalışmanın amacı, "başarısız devlet" kavramının taşıdığı imajı ortaya çıkararak, bu imajın etkisini incelemektir. Başarısız devlet kavramı, yakın geçmişte, uluslararası güvenlik gündeminin üst sıralarında yer almış olması bakımından önemlidir. Başta terörizm olmak üzere, birçok ulus aşan tehdit, devlet başarısızlığıyla ilişkili şekilde yorumlanmıştır. Konunun önemine binaen, akademi ve siyaset alanlarından birçok aktörün katkısıyla bir "başarısız devletler söylemi" ortaya çıkmıştır. 1990'larda Amerika Birleşik Devletleri merkezli olarak üretilen kavram, bu devletin çeşitli uluslararası müdahalelerini meşrulaştırmak için başvurduğu bir araç olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte literatürde, bu tür eleştirilerin dayandırıldığı bir başarısız devlet imajı incelemesi yer almamaktadır. Literatürdeki bu eksiklikten yola çıkan bu çalışma, uluslararası ilişkiler imaj teorisi ve güvenlikleştirme kuramından faydalanarak, başarısız devlet imajı üzerinden söz konusu eleştirel iddiaları sınamayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, çalışma dört ana bölüme ayrılmıştır. Bölümlerde sırasıyla, uluslararası ilişkiler imaj teorisi ve başarısız devletler söylemi tanıtılmış, ardından başarısız devlet kavramı, imaj teorisi aracılığıyla analiz edilmiş ve son olarak başarısız devlet imajının nasıl güvenlikleştirildiği ve bu imajın, başarısız görülen devletlerin uluslararası ilişkilerine ve konumlarına ne tür etkilerde bulunduğu tartışılmıştır. Başarısız devlet imajının tespiti için, akademik ve siyasi söylemlerdeki iddialar nitel söylem analizi yöntemiyle incelenmiştir. Elde edilen sonuç, başarısız devlet imajının, kavramı kullananlar açısından ortak bir algılama yansıtmakla birlikte bu şematik gücünü esasen güvenlikleştirilmesinin ardından kazandığı yönündedir. Bunun yanı sıra başarısız devlet imajının, aslında sömürge imajının güvenlikleştirilmiş ve güncel uluslararası koşullara göre nitelendirilmiş hâli olduğu tespitine de ulaşılmıştır. Bu bağlamda, söz konusu imajın, bu şekilde nitelendirilen devletler üzerindeki etkileri farklı boyutlarıyla incelenmiştir. Başarısız devlet imajının, çeşitli müdahale pratiklerini meşrulaştırmada önemli bir rol oynadığı ve egemenlik ihlallerini sıradanlaştırmaya dönük bir işlevi olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Rusya Federasyonu dış politikasında zorlayıcı diplomasi bağlamında enerjinin araçsallaştırılması
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2024) Özdemir, Göksu; Gül, Murat
    Bu çalışmanın amacı, Rusya Federasyonu'nun dış politika alanında yaşadığı sorunların savaşa varmayan ve barışçıl yöntemler ile çözülmesi açısından öne çıkan zorlayıcı diplomasi stratejisi uygulamasında enerjinin rolünün incelenmesidir. Enerjiyi zorlayıcı diplomasi unsurlarından biri olarak politikalarında kullanan Rusya'nın başarısının irdelendiği çalışma, örnek olaylar bağlamında konuyu ele almaktadır. Rusya, enerji alanındaki lider pozisyonunu dış politikada yaşanan sorunların kendi lehine çözülmesi amacıyla kullanarak diğer devletlere ikna, teşvik ve baskı uygulamaktadır. Eski SSCB topraklarındaki etkisini kaybetmek istemeyen Rusya, özellikle bu bölgedeki devletlerle yaşadığı sorunlarda zorlayıcı diplomasi stratejisine başvurarak savaştan kaçınmaktadır. Tez çalışmasında, örnek olay yöntemi kullanılarak Rusya'nın eski SSCB coğrafyasında yer alan Çeçenistan, Gürcistan ve Ukrayna ile yaşadığı krizlerdeki ve Suriye iç savaşındaki zorlayıcı diplomasi uygulamalarında enerjiyi araçsallaştırılması bağlamında stratejinin başarısı incelenmiştir.