SEKONDER GÖZ İÇİ LENS İMPLANTASYONU NEDENLERİ VE CERRAHİ SONUÇLARIMIZ

dc.contributor.authorOğurel, Reyhan
dc.contributor.authorGökçınar, Nesrin
dc.contributor.authorAkbulut, Yaprak
dc.contributor.authorÖzkal, Fatma
dc.contributor.authorÖrnek, Nurgül
dc.contributor.authorOnaran, Zafer
dc.date.accessioned2025-01-21T16:17:09Z
dc.date.available2025-01-21T16:17:09Z
dc.date.issued2019
dc.departmentKırıkkale Üniversitesi
dc.description.abstractAmaç: Sekonder göz içi lens (GİL) implantasyonu yapılanhastalarda, preoperatif oküler risk faktörlerini ve ikincil GİLcerrahisi endikasyonlarını belirlemek ve bu işlemin görselsonuçlarını karşılaştırmak amacıyla yapılacaktır.Gereç ve Yöntemler: Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde,Ocak 2018 ve Şubat 2019 tarihleri arasında sekonder GİLimplantasyonu yapılan ve postoperatif en az 3 ay takibi olan 19hasta çalışmaya dâhil edildi. Ameliyat öncesinde hastalarınsekonder GİL implantasyonu nedenleri; psödoeksfoliyasyon(PEKS), üveit gibi ek oküler patolojiler, travma, sistemiksendromlar, ameliyat öncesi ve sonrası düzeltilmiş en iyi görmekeskinlikleri (DEGK), uygulanan cerrahi yöntem ve olasıpostoperatif komplikasyonlar ayrı ayrı not edildi.Bulgular: Çalışmaya 19 hastanın 19 gözü dahil edildi.Hastaların 11 (%57.9)’i kadın, 8 (%42.1)’i erkekti. Tümhastaların yaş ortalaması 69.16±6.92 (59-80) idi. Hastalaroperasyon öncesi değerlendirildiğinde, en sık neden, primercerrahi sonrası intraoperatif komplikasyonlara sekonder gelişencerrahi afaki idi (%52.6, n=11). İkinci en sık neden ise 6 hastadagörülen GİL subluksasyonu idi. Sulkus desteği olan hastalarasulkus yerleşimli GİL diğer hastalara ise, iris ya da skleralfiksasyonlu GİL implantasyonu yapıldı. Hastaların cerrahiöncesi DEGK 0.223±0.187 iken cerrahi sonrası DEGK0.702±0.209 idi. Ameliyat öncesi ve sonrası görme düzeylerideğerlendirildiğinde aradaki fark istatistiksel olarak ileridüzeyde anlamlıydı (p <0.001).Sonuç: Sulkus yerleşimli GİL implantasyonu, iris ve skleralfiksasyonlu GİL implantasyonu yöntemlerine göre daha kolayve komplikasyon oranı daha düşük bir yöntemdir. Sulkusdesteğinin olmadığı durumlarda iris fiksasyonu ya da skleralfiksasyon yönteminin sonuçları da yüz güldürücüdür.
dc.identifier.doi10.24938/kutfd.591109
dc.identifier.endpage253
dc.identifier.issn2148-9645
dc.identifier.issue2
dc.identifier.startpage249
dc.identifier.trdizinid415677
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.24938/kutfd.591109
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/415677
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12587/22572
dc.identifier.volume21
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofKırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.snmzKA_20241229
dc.subjectGenel ve Dahili Tıp
dc.subjectGöz Hastalıkları
dc.titleSEKONDER GÖZ İÇİ LENS İMPLANTASYONU NEDENLERİ VE CERRAHİ SONUÇLARIMIZ
dc.typeArticle

Dosyalar